Abaküs Yazılım
18. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/3039
Karar No: 2016/4088
Karar Tarihi: 09.03.2016

Yargıtay 18. Hukuk Dairesi 2016/3039 Esas 2016/4088 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Asliye hukuk mahkemesinde açılan davadan bahseden kararda, Kamulaştırma Yasası'nın değişik hükümleri uyarınca bir taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve idare adına tescilinin istendiği belirtilmiştir. Mahkemece davanın kabul edildiği ve hüküm tarafından temyiz edildiği belirtilmiştir. Temyiz istemlerinin incelenmesinde, dosyadaki kanıtların takdirinde bir isabetsizlik bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Ancak, bilirkişi raporunun yeterli olmadığı belirtilerek yeniden oluşturulacak bilirkişi heyeti ile yapılacak keşif ile taşınmazın vasfının tespiti gerektiği ifade edilmiştir. Ayrıca, kamulaştırma bedeline faiz uygulanması gerektiği, taşınmazın sicil kaydının terkinine karar verilmesi gerektiği belirtilerek mahkeme kararı bozulmuştur. Kararda, Kamulaştırma Kanununun 4650 sayılı Kanunla değişik 10. maddesinin onbirinci fıkrası ile ilgili olarak kamulaştırması yapılan taşınmazın sicile kaydı gerekmeyen bir niteliğe dönüşmesi durumunda sicil kaydının terkinine karar verileceği açıklanmıştır.
18. Hukuk Dairesi         2016/3039 E.  ,  2016/4088 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi

    Dava dilekçesinde, Kamulaştırma Yasasının 4650 Sayılı Yasayla değişik hükümleri uyarınca, ... İli ... İlçesi ... Köyü 609 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve idare adına tescili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Temyiz istemlerinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
    Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasal gerektirici nedenlere ve özellikle kanıtların takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair temyiz itirazları yerinde değildir.
    Ancak;
    1-Mahkemece yapılan araştırma ve inceleme ile alınan bilirkişi raporu hüküm kurmaya yeterli değildir.
    Şöyle ki;
    Dosyaya gönderilen ...nın 08.07.2013 tarihli yazısında, davaya konu taşınmazın belediye mücavir alanı içerisine kaldığı, 1/25000 planda otoyol olarak göründüğü, etrafının meskun olmadığı ve belediye hizmetlerinden yararlanmadığı; geri çevirme kararı üzerine 08.01.2016 tarihli yazısında ise taşınmazın belediye sınırları içerisinde ancak etrafının meskun olmadığı, belediye altyapı hizmetlerinden (yol, su, elektrik, çöp toplama, kanalizasyon, aydınlatma v.b.) yaralandığı bildirilmiştir. Belediye Başkanlığı yazıları taşınmazın vasfını belirleme bakımından yetersizdir. Mahkemece yapılan keşiflerde taşınmazın vasfına yönelik herhangi bir gözlem de keşif zaptına geçirilmemiş bilirkişiler ise soyut ifadelerle taşınmazın fiilen arsa olduğunu kabul edip, emsal mukayesesi ile bedel tespit etmişlerdir.
    Taşınmazın imar planı içinde olup olmadığı, imar planı içinde ise tarihi, ölçeği ve türü (nazım-uygulama), belediye ve diğer altyapı hizmetlerinden (yol, su, elektrik, çöp toplama, kanalizasyon, aydınlatma gibi) yararlanma durumu, etrafının meskun olup olmadığı, nazım imar planı içinde ise bu plandaki konumu, hangi amaçla plan kapsamına alındığı, yerleşim merkezine uzaklığı, beldenin gelişme yönünde olup olmadığı, taşınmaz belediye nazım imar planı (1/5000 ve daha büyük ölçekli) içinde ise, Yargıtay İçtihatları Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 17.04.1998 gün ve 1996/3-1998/1 sayılı kararı uyarınca, bu plan kapsamına alındığı tarih ve plandaki konumu, altyapı hizmetlerinden yararlanma ve ulaşım imkanları, belediye merkezine uzaklığı, kullanım biçimi itibariyle iskan amacına yönelik yapılaşma durumu, 1/1000 ölçekli mevzi imar planının yapılış amacı, nazım imar planının uygulanması için yapılan plan olup olmadığı ve tarihi de değerlendirilmek üzere belediye başkanlığından sorularak araştırılmalıdır.
    Mahkemece yeniden oluşturulacak bilirkişi heyeti ile yapılacak keşifte; özellikle taşınmazın belediye hizmetlerinin hangilerinden yararlandığı hangilerinden yararlanmadığı, etrafında meskûn olup olmadığı, varsa mesafeleri ve niteliği, taşınmazın mevcut durumu itibari ile kullanım şekli ve üzerinde bina olup olmadığı, konumu yani sokağa ve yola olan cephesi, önemli merkezlere uzaklığı, üzerinde yapılaşmaya ilişkin olarak imar durumu gibi hususlarda mahkeme hakimince yapılacak gözlemin ayrıntılı şekilde düzenlenecek keşif zaptına geçirilmesi, taşınmazın değişik açılardan fotoğraflarının çektirilerek bunların onaylanıp dosyaya konulması böylece taşınmaz vasfının açık ve denetime elverişli şekilde tespiti ile kamulaştırma bedelinin belirlenmesi gerekmektedir.
    Mahkemece, değerlendirmeye esas alınan bilirkişi kurulu raporunun yukarıda açıklanan esaslara uygun olmadığı gözetilmeden, gerekli araştırma ve yeterli incelemeyi içermeyen rapora itibarla karar verilmesi,
    Kabule göre de;
    2-Mahkemece tespit edilen kamulaştırma bedelinin davalılar adına bankaya yatırıldığı ve hükümle birlikte davalılara ödenmesine karar verildiğine göre, dava tarihinden itibaren dört aylık sürenin bitiminden karar tarihine kadar tespit edilen kamulaştırma bedeline faiz uygulanması gerektiğinin düşünülmemesi,
    3-Kamulaştırma Kanununun 4650 sayılı Kanunla değişik 10. maddesinin onbirinci fıkrasına göre, kamulaştırması yapılan taşınmaz tahsis edildiği kamu hizmeti itibariyle sicile kaydı gerekmeyen bir niteliğe dönüşmüş ise, istek halinde mahkemece sicil kaydının terkinine karar verilir. Dava dilekçesinde davacı idarenin tescil yanında terkin talebi de bulunduğu gözetilmeksizin kamulaştırılan taşınmazın idare adına tesciline hükmedildiği halde terkin ile ilgili bir karar verilmemesi,
    Doğru görülmemiştir.
    Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edenlerden davalı tarafa iadesine, işbu kararın tebliğinden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 09.03.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi