Nitelikli dolandırıcılık - resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2017/13898 Esas 2020/2730 Karar Sayılı İlamı

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : TCK 158/1-f, 62, 52/2, 53, TCK"nın 204/1, 62, 53 maddeleri gereğince mahkumiyet

Nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından sanık hakkında verilen mahkumiyet hükümleri sanık müdafi tarafından temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü;
Sanığın, katılanlar ... ve ...’ın sorumlusu olduğu otomitiv dükkanından bir adet ...marka araç alıp karşılığında 25.10.2008 tarihli 250.000 TL meblağlı sahte çeki bu özelliğini bilerek verip resmi belgede sahtecilik yaparak dolandırıcılık suçunu işlediği olayda;
1-Resmi belgede sahtecilik suçundan kurulan hüküm yönünden yapılan incelemede;
Sanığın sahte çeki bu özelliğini bilerek kullanmış olduğu anlaşılmakla, mahkemenin kabul ve uygulamasında isabetsizlik bulunmamıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sanık müdafiinin temyiz itirazlarının reddi ile hükmün ONANMASINA,
2-Nitelikli dolandırıcılık suçundan kurulan hüküm yönünden yapılan incelemede;
Sanığın sahte çeki verip katılanlardan araç alarak dolandırıcılık suçunu işlediğinin sabit olduğu ancak çekin çalıntı olduğunun anlaşılması sonunda aracın yaklaşık 1 yıl sonra sanık tarafından katılana teslim edildiğinin taraflarca kabul edilmesi karşısında, sanık hakkında TCK 168. maddesinde düzenlenen etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanmaması,
Kabule göre;
TCK 158. maddede "...üç yıldan on yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adli para cezasına hükmedilir" şeklindeki yasa maddesinin, eylemin 158/1-f bendinde sayılan hallerde olması halinde "menfaatin iki katından az olamayacağı" yönünde 158/1-son maddesinde düzenlenmesi karşısında, yerleşik Yargıtay içtihatlarında zarar miktarının davaya konu aracın meblağı kadar olduğunun kabul edilmesi gerektiği ve bu husus dikkate alınarak hapis cezasının yanında para cezasına hükmolunması zorunluluğuna rağmen" zarar tam olarak açıklığa kavuşmayıp bu durumun hukuki ihtilaf olacağı" gerekçesi ile 158/1-son maddesinin para cezasına ilişkin kısmının olayda uygulanmaması sureti ile kanun hükmüne aykırı davranılması,
Kanuna aykırı olup, sanık müdafiinin sübuta dair temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, aynı Kanunun 326/son maddesi uyarınca ceza miktarı bakımından kazanılmış haklarının saklı tutulmasına, 25/02/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.