9. Hukuk Dairesi 2018/7033 E. , 2019/5635 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : .. BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 26. HUKUK DAİRESİ
DAVA : Davacı, feshin geçersizliğine, işe iadesine ve sendikal tazminata hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesinin kabul kararına karşı davalı avukatı istinaf başvurusunda bulunmuştur.
... Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi davalı vekilinin istinaf başvurusunu kısmen kabul ederek davacının işe iade yönünden KABULÜNE, sendikal tazminat yönünden REDDİNE karar vererek yeniden hüküm kurmuştur.
... Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi"nin kararı süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
YARGITAY KARARI
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davacının, davalıya ait işverende 10/03/2014 tarihinde montaj hattı departmanında çalışmaya başladığını, davacıdan feshin tüm sebepleri hususunda kendisinden savunma alınmadığını, sadece genel itibariyle neden rapor kullanıldığına dair formaliteden savunma alındığını, davalı iş veren tarafından muhtelif zamanlarda birden fazla habersiz işe gelmemeniz, sık sık rapor almanız, rapor hakkını da kötüye kullanmanız gibi benzeri nedenlerle sebeplerini belirterek iş kanununun 25/I,II hükümlerince ve mevcudiyeti halinde bu tarihe kadar gerçekleşen hak ve alacaklarınız tarafınıza 15 Mart 2016 tarihinde hesabınıza yatırılacaktır, denilerek davacının iş akdine son verildiğini, yapılan bu feshin hukuka aykırı olduğunu iddia ederek, feshin geçersizliğinin tespitini, müvekkilin işe iadesini ve yasal sonuçlarına hükmedilmesini istemiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacının son bir aylık sürede mazeretsiz olarak işe gelmediğini, sık sık rapor almayı alışkanlık haline getirdiğini, uyarılara rağmen bu yöndeki eylemlerine ısrarla devam ettiğini, aldığı her raporun o birimde çalışan iş arkadaşlarının yükünü %20 ile %50 oranlarında artırdığını, rapor hakkını kötüye kullanan işçinin iş sözleşmesi iş kanununun 25/I,II anlamında sürdürülmesinin imkansız hale gelmesi münasebetiyle feshedildiğini feshedildiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
C) İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan delillere dayanılarak davalı iş yerinde çalışanlardan önemli sayıda kişinin Türk Metal Sendikasına üye olduğu, sendika cevabi yazısından çeşitli sebepler gösterilerek davalı iş yerinde çalışan başka bir kısım işten çıkarılan çalışanların da aynı sendikanın üyesi olduğu anlaşıldığı, dosyaya sunulan ve davalısı aynı olan Yargıtay incelemesinden geçmiş, sendikal nedenle işe iade kararı verilen daha dosyası bulunduğu ve dinlenen tanık beyanlarından da iş akdinin feshinin sendikal nedenle yapıldığı kanaati mahkememizde oluşmuş olduğundan tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde iş akdinin feshinin sendikal nedene dayandığı kabul edilerek davacının sendikal tazminat talepli işe iade davasının kabulüne karar verilmiştir.
Ç) İstinaf Başvurusu:
İlk Derece Mahkemesinin kararına karşı, davalı vekili yasal süresi içinde istinaf başvurusunda bulunmuştur.
D) Bölge Adliye Mahkemesi Kararının Özeti:
Bölge adliye mahkemesince, davacının fesih tarihinde sendikal faaliyette bulunması nedeni ile iş akdinin feshedildiğinin somut olarak ortaya konmadığı, işyerinde daha önce gerçekleştirilen fesihlerin sendikal nedene dayanmasının tek başına davacının da iş akdi feshinin sendikal nedene dayandığını göstermeyeceği ve davacının iş akdi feshinin sendikal nedenle yapıldığını ispatlayamadığı, bu yönü ile davalı vekilinin istinaf başvurusunun yerinde olduğu, yerel mahkeme tarafından feshin sendikal nedenle yapıldığı kabul edilerek sendikal tazminata karar verilmesinin hatalı olduğu gerekçesiyle, bu yönden mahkeme kararı kaldırılarak feshin geçersizliği ile davacının kıdemi, fesin nedeni dikkate alınarak davacının süresinde işe başvurması halinde davalı işveren tarafından işe başlatılmaması halinde ödenmesi gereken tazminat miktarının 4 aylık ücret tutarında belirlenmesine karar verilmiştir.
E) Temyiz Başvurusu:
Bölge Adliye Mahkemesinin kararını taraf vekilleri yasal süresi içinde temyiz etmiştir.
F) Gerekçe:
4857 sayılı İş Kanunu’nun 18. maddesinde iş sözleşmesinin işveren tarafından işçinin yeterliliğinden veya davranışlarından kaynaklanan geçerli bir sebebe dayanılarak feshedilebileceği düzenlenmiştir. Söz konusu geçerli sebepler İş Kanunu’nun 25. maddesinde belirtilen derhal fesih için öngörülen sebepler yanında, bu nitelikte olmamakla birlikte, işçinin ve işyerinin normal yürüyüşünü olumsuz etkileyen nedenlerdir. İşçinin yeterliliğinden veya davranışlarından kaynaklanan sebepler ancak işyerinde olumsuzluklara yol açması halinde fesih için geçerli sebep olabilirler. İş ilişkisinin sürdürülmesinin işveren açısından önemli ve makul ölçüler içinde beklenemeyeceği durumlarda, feshin geçerli sebeplere dayandığı kabul edilmelidir. Yasanın gerekçesinde, işyerinde işçinin sık sık rapor almasının da davranışlardan kaynaklanan geçerli neden olduğu kabul edilmiştir.
Somut uyuşmazlıkta, davacının iş akdinin "...Muhtelif zamanlarda birden fazla habersiz işe gelmemeniz, sık sık rapor almanız ve rapor hakkını da kötüye kullanmanız nedenleri gibi benzer nedenlerle iş sözleşmeniz İK.m.25/I,II hükümlerince feshedilmiştir." denilerek davalı tarafından feshedildiği görülmüştür.
Feshin sendikal nedene dayandığı dosya kapsamına göre davacı tarafından kanıtlanmadığından davacının temizi yerinde değildir.
Davalı temyizi yönünden ise; dosya içeriğine göre, davacının davalı işyerinde 10.03.2014 tarihinden 09.03.2016 tarihine kadar çalıştığı ve bu süre zarfında 32 gün yıllık izin, 10 gün mazeret izni kullandığı ve toplam 76 gün istirahat raporu aldığı görülmektedir. Davacının haklı neden niteliğinde olmayan ancak sık sık rapor alma şeklindeki davranışının iş akışını bozacağı açık olup, işverenden buna katlanması beklenemez. Davacının iş sözleşmesinin feshinin haklı nedene dayanmadığı, ancak sık sık rahatsızlanarak rapor alan davacının davranışının fesih için geçerli sebep oluşturduğu anlaşılmakta olup davanın reddi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile kabulüne karar verilmesi hatalıdır.
4857 sayılı İş Yasası"nın 20/3 maddesi uyarınca Dairemizce aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM:
Yukarıda açıklanan gerekçeler ile;
1-Bölge Adliye Mahkemesi ile İlk Derece Mahkemesi’nin kararlarının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2-Davanın REDDİNE,
3-Karar tarihi itibariyle alınması gerekli olan 44,40 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 29,20 TL harcın mahsubu ile kalan 15,20 TL harcın davacıdan tahsili ile Hazineye irad kaydına,
4-Davacının yaptığı yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, davalının yaptığı 55,00 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
5-Davalı vekille temsil edildiğinden, karar tarihinde yürürlükte olan tarifeye göre belirlenen 2.725,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan gider avansının varsa kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve isteği halinde ilgilisine iadesine,
7-Peşin alınan temyiz harcının isteği halinde davalıya iadesine, dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin ilgili Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
Kesin olarak 13/03/2019 günü oybirliği ile karar verildi.