Abaküs Yazılım
16. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/10646
Karar No: 2020/1065
Karar Tarihi: 07.02.2020

Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2019/10646 Esas 2020/1065 Karar Sayılı İlamı

16. Ceza Dairesi         2019/10646 E.  ,  2020/1065 K.

    "İçtihat Metni"



    I-TALEP:
    Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 03.10.2019 tarih ve 2019/94374 sayılı yazısı ile; Cumhurbaşkanına hakaret suçundan sanık ..."nın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 299/1, 299/2, 43/1 ve 62. maddeleri gereğince 1 yıl 3 ay 16 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 231/5. maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ve katılanın kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT"ye göre 2.180,00 Türk Lirası ücreti vekâletin Hazineden alınarak katılana verilmesine dair Dicle Asliye Ceza Mahkemesinin 09/05/2018 tarihli ve 2017/22 esas, 2018/74 sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
    5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 324/1. maddesinde yer alan "(1) Harçlar ve tarifesine göre ödenmesi gereken avukatlık ücretleri ile soruşturma ve kovuşturma evrelerinde yargılamanın yürütülmesi amacıyla Devlet Hazinesinden yapılan her türlü harcamalar ve taraflarca yapılan ödemeler yargılama giderleridir." şeklindeki düzenleme ve anılan Kanun"un 325. maddesinde yer alan "(1) Cezaya veya güvenlik tedbirine mahkûm edilmesi hâlinde, bütün yargılama giderleri sanığa yüklenir.(2) (Değişik fıkra: 06/12/2006 - 5560 S.K.27.md) Hükmün açıklanmasının geri bırakılması ve cezanın ertelenmesi hallerinde de birinci fıkra hükmü uygulanır." biçimindeki düzenlemeler nazara alınarak,
    Benzer bir olay sebebiyle Yargıtay 4. Ceza Dairesinin 07/10/2016 tarihli ve 2016/5539 esas, 2016/13189 karar sayılı ilamında yer alan "...katılanın kendisini vekil ile temsil ettirdiği ve sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiğinin anlaşılması karşısında, katılan lehine sanık aleyhine vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğinden anılan karara yönelik itirazın bu yönden kabulü yerine reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden...BOZULMASINA" şeklindeki açıklamalar birlikte değerlendirildiğinde, somut olayda katılanın kendisini vekil ile temsil ettirdiği ve sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği dikkate alındığında, katılan lehine sanıktan alınmak suretiyle vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmemiştir.
    5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü ifadeli
    23/09/2019 gün ve ......... sayılı istemlerine müsteniden ihbar ve mevcut evrak Dairemize gönderilmiştir.
    II-OLAY:
    Adli sicil kaydında sabıkası bulunmayan, soruşturma ve kovuşturma aşamasındaki süreçlerde; çalınması nedeni ile sosyal medya hesabının başkası tarafından kullanıldığını, atılı suçlamayı kabul etmediğini ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına rızasının bulunduğunu özetle beyan ettiği ve müdafii yardımından da yararlandığı anlaşılan sanık hakkında; Dicle Cumhuriyet Başsavcılığının 2017/76 soruşturma, 2017/17 esas ve 2017/15 numaralı iddianamesi ile sosyal medya paylaşım sitesindeki adına kayıtlı hesabından, 05.06.2015 tarihinde "7 Haziranda Seni O saraya Gömmecezz İbne Tayip piç tayip kewaşe tayip !!! ve ...... Hükümet" şeklinde herkese açık şekilde paylaşımda bulunduğundan kovuşturma izni alınarak Cumhurbaşkanına hakaret suçunu işlediği iddiası ile 5237 sayılı TCK"nın 299/1-2-3, 53 maddeleri uyarınca cezalandırılması istemi ile Dicle Asliye Ceza Mahkemesinin 2017/22 esasına kayden açılarak yürütülen kamu davasında yapılan yargılama sonucunda, 09.05.2018 tarihinde itiraz yolu açık olmak üzere verilen ve süresinde katılan vekilince itiraz yoluna başvurulmadığından 23.05.2018 tarihinde kesinleşen, 2018/74 karar sayılı gerekçe içermeyen ilama konu, 5237 sayılı TCK’nın 299/1-2, 43/1, 62, 53 maddeleri uyarınca 1 yıl 3 ay 16 gün hapis cezasının 5271 sayılı CMK’nın 231/5 maddesi uyarınca açıklanmasının geri bırakılmasına ve aynı Kanunun 231/8 maddesi uyarınca, 5 yıl süre ile denetim altına alınmasına; denetim süresi içinde dava zamanaşımı süresinin durmasına dair karar kapsamında; "Katılanın kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, AAÜT göre 2.180,00 TL ücreti vekaletin Hazineden alınarak katılana verilmesine" şeklinde kurulan hükmün tavzihine dair katılan vekilince yapılan istemin 14.09.2018 tarihli ek karar ile reddine karar verilmesine müteakip, kesinleşen kararın kanun yararına bozulmasına dair katılan vekilince yapılan başvuru üzerine, Dicle Cumhuriyet Başsavcılığının da görüşü doğrultusunda; Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 23.09.2019 tarihli istemi ile Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığından yargılama giderlerinden olan vekâlet ücretinin sanık yerine Hazineye yüklenilmesi sureti verilen kesin kararın kanun yararına bozulmasının istenilmesi üzerine dosya Dairemize gönderilmiştir.
    III-KANUN YARARINA BOZMA İSTEMİNE İLİŞKİN UYUŞMAZLIĞIN KAPSAMI:
    Cumhurbaşkanına hakaret suçundan cezalandırılmasına ve hükmünün açıklanmasının geri bırakılmasına, vekalet ücretinin hazineden alınarak katılana verilmesine yönelik kararın hukuka uygun olup olmadığına ilişkindir.
    IV-HUKUKİ DEĞERLENDİRME;
    Konu ile ilgili yasal düzenlemeler şöyledir;
    5271 sayılı Kanun;
    Hükmün açıklanması ve hükmün açıklanmasının geri bırakılması;
    Madde 231 –...
    (5)(Ek: 6.12.2006-5560/23 md.) Sanığa yüklenen suçtan dolayı yapılan
    yargılama sonunda hükmolunan ceza, iki yıl (2) veya daha az süreli hapis veya adlî para cezası ise; mahkemece, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebilir. Uzlaşmaya ilişkin hükümler saklıdır. Hükmün açıklanmasının geri bırakılması, kurulan hükmün sanık hakkında bir hukukî sonuç doğurmamasını ifade eder.
    (6) (Ek: 6.12.2006-5560/23 md.) Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebilmesi için;
    a) Sanığın daha önce kasıtlı bir suçtan mahkum olmamış bulunması,
    b) Mahkemece, sanığın kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları göz önünde bulundurularak yeniden suç işlemeyeceği hususunda kanaate varılması,
    c) Suçun işlenmesiyle mağdurun veya kamunun uğradığı zararın, aynen iade, suçtan önceki hale getirme veya tazmin suretiyle tamamen giderilmesi, gerekir. (Ek cümle: 22.7.2010 - 6008/7 md.) Sanığın kabul etmemesi hâlinde, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmez.
    ...
    (12) (Ek: 6.12.2006-5560/23 md.) Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına itiraz edilebilir.
    ...
    Yargılama Giderleri
    MADDE 324. (1) Harçlar ve tarifesine göre ödenmesi gereken avukatlık ücretleri ile soruşturma ve kovuşturma evrelerinde yargılamanın yürütülmesi amacıyla Devlet Hazinesinden yapılan her türlü harcamalar ve taraflarca yapılan ödemeler yargılama giderleridir.
    (2) Hüküm ve kararda yargılama giderlerinin kimlere yükletileceği gösterilir.
    (3) Giderlerin miktarı ile iki taraftan birinin diğerine ödemesi gereken paranın miktarını mahkeme başkanı veya hâkim belirler.
    (4) Devlete ait yargılama giderlerine ilişkin kararlar, Harçlar Kanunu hükümlerine göre; kişisel haklara ilişkin kararlar, 9.6.1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflâs Kanunu hükümlerine göre yerine getirilir. (Ek cümle: 2.7.2012-6352/100 md.) Devlete ait yargılama giderlerinin 21.7.1953 tarihli ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 106 ncı maddesindeki terkin edilmesi gereken tutarlardan az olması halinde, bu giderin Devlet Hazinesine yüklenmesine karar verilir.
    (5) Türkçe bilmeyen ya da engelli olan şüpheli, sanık, mağdur veya tanık için görevlendirilen tercümanın giderleri, yargılama gideri sayılmaz ve bu giderler Devlet Hazinesince karşılanır.
    Sanığın yükümlülüğü
    Madde 325
    (1) Cezaya veya güvenlik tedbirine mahkum edilmesi hâlinde, bütün yargılama giderleri sanığa yüklenir.
    (2) (Değişik fıkra: 06.12.2006 - 5560 S.K.27.md) Hükmün açıklanmasının geri bırakılması ve cezanın ertelenmesi hallerinde de birinci fıkra hükmü uygulanır....
    1136 sayılı Avukatlık Kanununun ilgili hükümleri
    "Avukatlık ücreti" başlıklı 164/1. maddesi;
    Avukatlık ücreti, avukatın hukuki yardımının karşılığı olan meblâğı veya değeri ifade eder.
    "Avukatlık ücret tarifesinin hazırlanması" başlıklı 168. maddesi;
    Baronun yönetim kurulları, her yıl Eylül ayı içerisinde, yargı yerlerindeki işlemler ile diğer işlemlerden alınacak avukatlık ücretinin asgarî hadlerini gösteren birer tarife hazırlayarak Türkiye Barolar Birliğine gönderirler.
    Türkiye Barolar Birliği Yönetim Kurulunca, baro yönetim kurullarının teklifleri de göz önüne alınmak suretiyle uygulanacak tarife o yılın Ekim ayı sonuna kadar hazırlanarak Adalet Bakanlığına gönderilir. (Ek cümle: 16.6.2009-5904/35 md.) Şu kadar ki hazırlanan tarifede; genel bütçeye, il özel idareleri, belediye ve köylere ait vergi, resim, harç ve benzeri mali yükümlülükler ve bunların zam ve cezaları ile tarifelere ilişkin davalar ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun uygulanmasından doğan her türlü davalar için avukatlık ücreti tutarı maktu olarak belirlenir. Bu tarife Adalet Bakanlığına ulaştığı tarihten itibaren bir ay içinde Bakanlıkça karar verilmediği veya tarife onaylandığı takdirde kesinleşir. Ancak Adalet Bakanlığı uygun bulmadığı tarifeyi bir daha görüşülmek üzere, gösterdiği gerekçesiyle birlikte Türkiye Barolar Birliğine geri gönderir. Geri gönderilen bu tarife, Türkiye Barolar Birliği Yönetim Kurulunca üçte iki çoğunlukla aynen kabul edildiği takdirde onaylanmış, aksi halde onaylanmamış sayılır; sonuç Türkiye Barolar Birliği tarafından Adalet Bakanlığına bildirilir. 8 inci maddenin altıncı fıkrası hükümleri kıyasen uygulanır.
    Avukatlık ücretinin takdirinde, hukukî yardımın tamamlandığı veya dava sonunda hüküm verildiği tarihte yürürlükte olan tarife esas alınır
    "Yargı mercilerine karşı tarafa yükletilecek avukatlık ücretinin miktarı" başlıklı 169. maddesi;
    Yargı mercilerince karşı tarafa yükletilecek avukatlık ücreti, avukatlık ücret tarifesinde yazılı miktardan az ve üç katından fazla olamaz.
    30 Aralık 2017 VE 30286 SAYILI RESMİ GAZETE"DE YAYIMLANAN AVUKATLIK ASGARİ ÜCRET TARİFESİ
    " Ceza davalarında ücret" başlıklı 14. maddesi;
    (1) Kamu davasına katılma üzerine, mahkumiyete ya da hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmiş ise vekili bulunan katılan lehine Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde belirlenen avukatlık ücreti sanığa yükletilir
    ...
    2. kısım 2. bölümünde "Yargı Yerleri ile İcra ve İflas Dairelerinde Yapılan ve Konusu Para Olmayan veya Para ile Değerlendirilemeyen Hukuki Yardımlara Ödenecek Ücreti" başlığı altındaki 9. maddesi;
    ...Asliye Mahkemelerinde takip edilen davalar için 2.180,00 TL..ödenmesini öngörmektedir.
    Kanun yararına bozma, kesinleşen hükümde verildiği zaman yürürlükte bulunan usul ve maddi hukuka ilişkin hukuka aykırılıkların giderilmesi ile sınırlı olduğundan, inceleme karar tarihindeki mevzuat hükümlerine göre yapılmıştır.
    CMK’nın 325. maddesinin birinci fıkrası gereğince cezaya veya güvenlik tedbirlerine mahkum edilmesi halinde yargılama giderlerinin sanığa yüklenmesi gereklidir. 5560 sayılı Kanunun 27. maddesiyle CMK’nın 325. maddesi ikinci fıkrasında yapılan düzenleme ile de hükmün açıklanmasının geri bırakılması ve cezanın ertelenmesi hallerinde birinci fıkra hükmünün uygulanacağı belirtilmiştir. CMK’nın 324. maddesi birinci fıkrası uyarınca yargılama masraflarına vekalet ücreti de dahildir. Dolayısı ile hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilen sanığın yargılama giderleri olarak avukatlık ücretinden sorumlu tutulacağı açıktır.
    26.05.1935 gün ve 111-7 sayılı İçtihadi Birleştirme Kararında da; "Ceza davalarındaki yargılama giderlerinin hükmün tamamlayıcı bir parçası (mütemmim cüzü) olduğu, bu sebeple ilamlarda açıklanması ve kime yükletileceğinin belirtilmesi gerektiği, yargılama giderleriyle ilgili kararların da Yargıtay incelemesine tabi olup kendiliğinden temyiz yeteneğinin bulunduğu" sonucuna ulaşılmıştır.
    Hükmün tamamlayıcı parçası olan yargılama giderleri hüküm ve kararlarda gösterilmeli ve giderlerin kim tarafından karşılanacağı da tereddüte yer vermeyecek biçimde belirtilmelidir. Bu kapsamda mahkemece yargılama giderlerinden olan avukatlık ücretlerinin de kararda gösterilmesi ve ücretlerin hangi tarafça karşılanacağının belirtilmesi gerekmekte olup, aksine bir uygulama 5271 sayılı CMK"nın 324. maddesine aykırılık oluşturacaktır.
    Ancak bu durum, Ceza Genel Kurulunun 07.06.1971 gün ve 497-209, 07.02.1972 gün ve 447-72, 24.02.1975 gün ve 37-32, 14.06.2005 gün ve 66-65, 07.02.2006 gün ve 172-10 sayılı kararlarında da vurgulandığı üzere, vekâlet ücretinin şahsi hak olma niteliğini değiştirmeyecektir. Nitekim CMK"nın 234. maddesinin 4. fıkrasındaki; “Devlete ait yargılama giderlerine ilişkin kararlar, Harçlar Kanunu hükümlerine göre; kişisel haklara ilişkin kararlar, 09.06.1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflâs Kanunu hükümlerine göre yerine getirilir” biçimindeki düzenlemede de belirtildiği üzere, hükümde belirtilen ve kamuyu ilgilendiren yargılama giderlerinin tahsili Harçlar Kanunu, kişisel hakka ilişkin bulunan avukatlık ücretinin tahsili ise İcra ve İflâs Kanunu hükümlerine göre yapılmaktadır.
    Bu bilgiler ışığında somut olay değerlendirildiğinde; hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair kararların niteliği gereği mahkumiyete ilişkin bölümlerinin deneme süresi içerisinde askıda kalacağı, deneme süresinin kanunun aradığı şartlarda geçirilmesi durumunda açıklanması geri bırakılan hükmün ortadan kaldırılarak davanın düşmesine karar verileceği gerçeği de (CMK"nın 231/10 maddesi) gözetilerek, şahsi hak niteliğinde bulunan vekâlet ücretine ilişkin hüküm fıkrasının, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararın kesinleşmesi ile CMK"nın 325. maddesi gereğince infazı mümkün bulunduğundan mahkumiyetle sonuçlanan davanın katılanı lehine hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinde öngörülen miktarın sanıktan alınarak katılana verilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesinde hukuki isabet bulunmamaktadır.
    V-SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
    Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 03.10.2019 tarih 2019/94374 sayılı kanun yararına bozma istemi yerinde görüldüğünden Dicle Asliye Ceza Mahkemesinin 09.05.2018 tarihli ve 2017/22 esas, 2018/74 sayılı kararın, diğer bölümleri mahfuz kalmak üzere ücreti vekâlete ilişkin hüküm fıkrası yönünden CMK"nın 309/4-a maddesi uyarınca kanun yararına BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahkemesince yerine getirilmesine, dosyanın mahalli mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 07.02.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.











    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi