12. Hukuk Dairesi 2016/20238 E. , 2016/25270 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlular tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Şikayetçi borçluların, diğer fesih sebepleri ile birlikte kendilerine yapılan satış ilanı tebliğ işlemlerinin usulsüz olduğunu ileri sürerek ihalenin feshi istemiyle icra mahkemesine başvurdukları görülmektedir.
7201 sayılı Tebligat Kanunu"nun 10/1. maddesinde; ""Tebligat, tebliğ yapılacak şahsa bilinen en son adresinde yapılır. Şu kadar ki; kendisine tebliğ yapılacak şahsın müracaatı veya kabulü şartiyle her yerde tebligat yapılması caizdir"" hükmü yer almaktadır. Tebligat Kanunu"nun 10/2. maddesine göre ise; "" Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır."" Aynı Kanun"un 21/2. maddesi gereğince de; ""Gösterilen adres muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olup, muhatap o adreste hiç oturmamış veya o adresten sürekli olarak ayrılmış olsa dahi, tebliğ memuru, tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veyahut zabıta amir veya memurlarına imza karşılığında teslim eder ve tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırır. İhbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarih, tebliğ tarihi sayılır."" Tebligat Kanunu"nun 23. maddesinin 1. fıkrasının 8. bendi uyarınca ise; ""Tebligatın adres kayıt sistemindeki adrese yapılması durumunda buna ilişkin kaydı...İhtiva etmesi lazımdır.""
Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 16/2. maddesine göre de; ""Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır. Ayrıca başkaca adres araştırması yapılmaz. 79 uncu maddenin ikinci fıkrasına göre renkli bastırılan tebligat zarfında, adresin muhatabın adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresi olduğu belirtilerek bu adrese tebligat yapılacağına dair meşruhata yer verilir.""
Somut olayda, şikayetçi borçlu ... adına satış ilanının ""... Cad. No:11A/62 .t."" adresine tebliğe çıkarıldığı, tebliğ evrakı üzerinde ""MERNİS ADRES"" ibaresinin yer aldığı ve tebliğ memuru tarafından ""gösterilen adres muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olup tebliğ imkansızlığı sebebiyle Tebligat Kanunu"nun 21/2. maddesi gereğince U. Mumcu Mahalle Muhtarlığına tebliğ edilmiş olup, 2 nolu haber kağıdı muhatabın kapısına yapıştırılmıştır. 15.01.2016"" kaydı ile tebliğ işleminin tamamlanmış olduğu görülmektedir. Bu durumda, yukarıda belirtildiği üzere, 7201 sayılı Tebligat Kanunu"nun 2l/2. maddesi gereğince tebligat yapılabilmesi için, tebliği çıkaran mercice, tebligat çıkarılan adresin, muhatabın, adres kayıt sistemindeki adresi olduğu belirtilerek bu adrese TK"nun 21/2. maddesine göre tebligat yapılacağına dair tebliğ evrakı üzerine kayıt düşülmesi zorunlu olup, tebligatı çıkaran mercii tarafından söz konusu şerh verilmeden tebliğ memuru tarafından T.K."nun 21/2. maddesine göre tebliğ işlemi yapılamayacağı açıktır. Tebligat mazbatasını çıkaran mercii tarafından, şikayete konu satış ilanı tebliğ evrakı üzerine, T.K."nun 23/1-8. ve Yönetmeliğin 16/2. maddesi kapsamında bir şerh verilmediği anlaşılmakta olup, tebliğ memurunun satış ilanı tebliğ işlemini, kendiliğinden T.K."nun 21/2. maddesi uyarınca yapması, yukarıda değinilen yasa ve yönetmelik hükümlerine aykırıdır.
Öte yandan, yukarıda değinilen 7201 sayılı Tebligat Kanunu"nun 10/1. maddesindeki tebligatın, tebliğ yapılacak şahsa bilinen en son adresinde yapılacağına ilişkin hüküm, tüzel kişiler için de geçerlidir. Nitekim, tebligat adresinin, borçlu şirketin ticaret sicilinde kayıtlı adresi olması ve tevziat saatlerinde kapalı olması veya tebligatın alınmasından imtina edilmesi halinde, bu adrese 7201 sayılı Tebligat Kanunu"nun 21/1. maddesine göre tebligatın yapılması gerekir. İcra dosyası kapsamında yer alan 05/11/2015 tarihli ... Ticaret Odası"na ait firma sicil bilgileri başlıklı yazı içeriğine göre, borçlu ..."nin ticaret sicilinde kayıtlı adresinin; ""... 1. ve 2. ..." olduğu görülmektedir. Ne var ki, borçlu şirket adına çıkarılan satış ilanının; ... görevlisi tarafından sevk edilen ""... Mah., Seyahat Sok., Upcity ..."" adresinde Tebligat Kanunu"nun 21/1. maddesine göre 18.01.2016 tarihinde tebliğ edildiği anlaşılmaktadır. Bu durumda, tebligatın yapıldığı adres, borçlunun en son bilinen ve ticaret sicilinde kayıtlı bulunan adresi olmadığına göre, borçlu şirkete gönderilen satış ilanı tebliğ işleminin Tebligat Kanunu"nun 10/1. ve 21/1. maddeleri uyarınca usulüne uygun yapıldığını söyleyebilme olanağı yoktur.
İİK"nun 127. maddesi gereğince; taşınmaz satışlarında, satış ilanının bir örneği borçluya, alacaklıya ve taşınmazın tapu siciline kayıtlı bulunan ilgililerine tebliğ edilmelidir. Anılan madde kapsamında belirtilen kişilere satış ilanının tebliğ edilmemiş olması veya usulsüz tebliğ edilmesi ise, başlı başına ihalenin feshi sebebidir.
O halde, mahkemece, borçlulara satış ilanının usulsüz tebliğ edildiği gözetilerek şikayetin kabulü ile ihalenin feshine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirmeyle şikayetin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ : Borçluların temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK"nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 13/12/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.