8. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/7077 Karar No: 2017/7148 Karar Tarihi: 16.5.2017
Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2015/7077 Esas 2017/7148 Karar Sayılı İlamı
8. Hukuk Dairesi 2015/7077 E. , 2017/7148 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İstihkak
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
KARAR
Davacı alacaklı vekili, hacze konu mahcuzların borçluya ait olduğunu, borçlunun borcun doğumundan kısa bir süre sonra icra takibini sonuçsuz bırakmak için işyerini eşinin kardeşi olan davalı 3.kişiye devrettiğini belirterek davanın kabulü ile istihkak iddiasının reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı üçüncü kişi vekili, hacze konu mahcuzların 3.kişiye ait olduğunu, haciz yapılan işyerinin ve hacze konu mahcuzların borçlu ile ilgisinin olmadığını açıklayarak davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, haciz adresinde borçluya bir tebligat yapılmadığı gibi haciz sırasında da borçlunun haciz mahallinde olmadığı, üçüncü kişinin haciz yapılan yerde faaliyet gösterdiğine dair vergi levhası, vergi dairesi işe başlama fişi, iş yerine ait üçüncü kişi adına basılmış kartvizit, kartvizitte bulunan telefon numarasının üçüncü kişiye ait olduğuna ilişkin .... şirketinin yazısı ve mahcuz mallara ilişkin fatura dikkate alındığında mahcuzların borçlu veya borçlu ile birlikte üçüncü kişinin elinde iken haczedildiği ispatlanamadığından davanın reddine karar verilmiştir. Hüküm, davacı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, alacaklının İİK’nun 99. maddesine dayalı istihkak iddiasının reddi talebine ilişkindir. Dava konusu haciz, dayanak senette geçen adreste yapılmıştır. Öte yandan, davacı 3.kişi ile borçlu arasında yakın akrabalık bağı olup, 3.kişi, borçlunun eşinin kardeşidir. 3.kişi haciz adresinde borcun doğumundan sonra 13.9.2013 tarihinde faaliyete başlamıştır. Borçlu ile davalı 3.kişinin faaliyet alanları da aynıdır. Buna göre, İİK"nun 97/a maddesinde öngörülen mülkiyet karinesi borçlu dolayısıyla alacaklı yararınadır. Bu yasal karinenin aksinin davalı 3. kişi tarafından inandırıcı ve güçlü delillerle ispat edilmesi gerekir . İspat yükü altında olan ve karinenin aksini her türlü delille kanıtlama olanağına sahip olan üçüncü kişinin dayandığı vergi levhası, 3.kişi adına basılmış kartvizit, kartvizitte bulunan telefon numarasının üçüncü kişiye ait olduğuna ilişkin ..... hattı yazısı vd. beyana dayalı olarak düzenlenen belgeler olduğu gibi borcun doğumundan sonra düzenlenmiş olup karinenin aksini ispatlamaya yeterli değildir. O halde, Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözönüne alınarak, davanın kabulü yerine oluşa ve dosya içeriğine uygun düşmeyen gerekçe ile reddine yönelik hüküm kurulması doğru olmamıştır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün İİK"nun 366 ve HUMK"nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, taraflarca İİK"nun 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine 16.5.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.