Adalet Bakanlığının, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan sanık ... hakkındaki İzmir 42. Asliye Ceza Mahkemesinin 29/09/2020 tarihli ve 2020/178 esas, 2020/397 sayılı kararının kanun yararına bozulması istemi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca 06/04/2021 tarihli ihbar yazısı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı.
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
A-) Konuyla İlgili Bilgiler:
1- Şüpheli ... hakkında, 12/07/2019 tarihinde işlediği kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan yapılan soruşturma sonucunda, İzmir Cumhuriyet Başsavcılığının 17/10/2019 tarihli ve 2019/110474 soruşturma, 2019/3315 sayılı kararı ile; 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/2. maddesi uyarınca beş yıl süre ile kamu davasının açılmasının ertelenmesine, 191/3. maddesi gereğince bir yıl süre ile denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına, aynı Kanun"un 191/4. maddesi gereğince erteleme süresi içerisinde kendisine yüklenen yükümlülüklere veya uygulanan tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi ya da tekrar kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması durumunda hakkında kamu davası açılacağının ihtarına karar verildiği, kararda itiraz kanun yolu, itiraz merci ve süresinin gösterildiği, kararın önce şüphelinin bilinen son adresine tebliğe çıkarıldiğı, adreste tanınmadığı şerhi ile iade edilmesi üzerine bu kez adres kayıt sisteminde kayıtlı olan adresine mernis şerhi düşülmeden tebligat çıkarıldığı, 18/11/2019 tarihinde 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 21/1. maddesine göre tebliğ edildiği, tedbirin infazı için 12/12/2019 tarihinde İzmir Denetimli Serbestlik Müdürlüğüne gönderildiği,
2- İzmir Denetimli Serbestlik Müdürlüğünce infaz işlemlerine başlandığı,
3- Şüphelinin 16/09/2019 tarihinde yeniden uyuşturucu madde ile yakalanması üzerine hakkında soruşturma başlatıldığı, soruşturma kapsamında şüpheliden 25/12/2019 tarihinde kan ve idrar örnekleri alındığı, Adli Tıp Kurumu İzmir Grup Başkanlığının 17/02/2020 tarihli raporuna göre, sanığa ait kan ve idrar örneğinde esrar metaboliti tespit edilmesi üzerine İzmir Cumhuriyet Başsavcılığınca erteleme kararının kaldırılarak her iki soruşturma evrakının birleştirilmesine karar verildiği ve İzmir Cumhuriyet Başsavcılığının 09/03/2020 tarihli, 2019/110474 soruşturma, 2020/10226 esas ve 2020/7158 sayılı iddianamesi ile sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/1 ve 53. maddeleri uyarınca cezalandırılması istemiyle İzmir 42. Asliye Ceza Mahkemesine kamu davası açıldığı, iddianamede, şüphelinin 17/02/2020 tarihli rapora konu eyleminin erteleme kararının ihlali olduğu hususunun belirtildiği,
4- İzmir 42. Asliye Ceza Mahkemesinin kanun yararına bozma istemine konu 29/09/2020 tarihli ve 2020/178 esas, 2020/397 sayılı kararı ile sanığın 16/09/2019 tarihli eyleminin kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararının tebliğinden önce işlendiği, bu nedenle erteleme kararının ihlali niteliğinde olmadığı gerekçesiyle davanın durmasına karar verildiği, kararın 12/11/2020 tarihinde itiraz edilmeden kesinleştiği,
Anlaşılmıştır.
B-) Kanun Yararına Bozma İstemi:
Kanun yararına bozma istemi ve ihbar yazısında;
“Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurmak suçundan şüpheli ... hakkında yapılan soruşturma evresi sonucunda İzmir Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 17/10/2019 tarihli ve 2019/110474 soruşturma, 2019/3315 sayılı kamu davasının açılmasının ertelenmesine ve şüpheli hakkında denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına dair kararı müteakip, şüphelinin erteleme süresi içerisinde tekrar uyuşturucu madde kullanması nedeniyle İzmir Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 09/03/2020 tarihli ve 2019/110474 soruşturma, 2020/10226 esas, 2020/7158 sayılı iddianame ile kamu davasının açılması üzerine yapılan yargılamada, kovuşturma şartının gerçekleşmediğinden bahisle kamu davasının durmasına dair İzmir 42. Asliye Ceza Mahkemesinin 29/09/2020 tarihli ve 2020/178 esas, 2020/397 sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
Dosya kapsamına göre, İzmir 42. Asliye Ceza Mahkemesinin 29/09/2020 tarihli kararıyla, sanık hakkında 17/10/2019 tarihi itibariyle uyuşturucu kullanma suçu kapsamında kamu davasının açılmasının ertelenmesine karar verildiği, bu kararın sanığa 18/11/2019 tarihinde tebliğ edildiği, İzmir Cumhuriyet Başsavcılığının 2019/133622 soruşturma sayılı dosyasında, sanığın 16/09/2019 tarihinde uyuşturucu madde bulundurduğu, bu haliyle kamu davasının açılmasının ertelenmesine ilişkin kararın tebliğinden evvel suç eyleminin icra edildiği, bu hususun 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 191/4. maddesi kapsamında değerlendirilemeyeceği gerekçesiyle kamu davasının durmasına dair karar verilmiş ise de,
İzmir Cumhuriyet Başsavcılığınca şüpheli hakkında verilen kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararının 18/11/2019 tarihinde usulüne uygun tebliğ edildiği ve şüphelinin bu karara her hangi bir itirazının olmadığı, İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından şüpheli hakkında 16/09/2019 tarihinde kullanmak için uyuşturucu madde bulundurmak suçundan 2019/133622 sayılı dosya üzerinden soruşturma yapılmış ve bu soruşturmada suç tarihinin, anılan Cumhuriyet Başsavcılığınca adı geçen şüpheli hakkında verilen 17/10/2019 tarihli ve 2019/110474 soruşturma, 2019/3315 sayılı kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararının kesinleşmesinden önce olduğu anlaşılmış ise de, İzmir Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 09/03/2020 tarihli ve 2019/110474 soruşturma, 2020/10226 esas, 2020/7158 sayılı iddianameye konu suçun 16/09/2019 tarihinde kullanmak için uyuşturucu madde bulundurmak olmadığı, kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararının kesinleşmesinden sonra ihlal niteliğinde olan tespitin, şüpheli tarafından 16/09/2019 tarihinde kullanmak için uyuşturucu madde bulundurmak suçu kapsamında yürütülen soruşturmada, şüpheliden 25/12/2019 tarihinde alınan kan ve idrar örneği incelemesinde, Adli Tıp Kurumu İzmir Grup Başkanlığının 17/02/2020 tarihli ve 43764616-240-01 sayılı raporuna göre esrar metaboliti bulunmasından ibaret olduğu, şüpheliden kan ve idrar örneğinin alındığı tarih ve raporun yazılma tarihi dikkate alındığında her iki tarihinde kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararının kesinleşmesinden sonra olduğu gözetilerek, kamu davasına devamla esastan inceleme yapılıp karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde durma kararı verilmesinde isabet görülmemiştir.” denilerek İzmir 42. Asliye Ceza Mahkemesinin 29/09/2020 tarihli ve 2020/178 esas, 2020/397 sayılı kararının 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca bozulması istenilmiştir.
C-) Konunun Değerlendirilmesi:
Şüpheli ... hakkında, 12/07/2019 tarihinde işlediği iddia olunan kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan yapılan soruşturma sonucunda, İzmir Cumhuriyet Başsavcılığınca 17/10/2019 tarihli ve 2019/110474 soruşturma, 2019/3315 sayılı kamu davasının açılmasının ertelenmesine ve şüpheli hakkında denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına karar verildiği, şüphelinin erteleme süresi içerisinde tekrar uyuşturucu madde kullanması nedeniyle İzmir Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 09/03/2020
tarihli ve 2019/110474 soruşturma, 2020/10226 esas, 2020/7158 sayılı iddianame ile kamu davasının açılması üzerine yapılan yargılamada, İzmir 42. Asliye Ceza Mahkemesinin 29/09/2020 tarihli ve 2020/178 esas, 2020/397 sayılı kararı ile kovuşturma şartı gerçekleşmediğinden kamu davasının durmasına karar verildiği, anlaşılmıştır.
İzmir 42. Asliye Ceza Mahkemesinin 29/09/2020 tarihli kararı ile “sanık hakkında 17/10/2019 tarihinde kamu davasının açılmasının ertelenmesine karar verildiği, bu kararın sanığa 18/11/2019 tarihinde tebliğ edildiği, İzmir Cumhuriyet Başsavcılığının 2019/133622 soruşturma sayılı dosyasında, sanığın 16/09/2019 tarihinde uyuşturucu madde bulundurduğu, bu haliyle kamu davasının açılmasının ertelenmesine ilişkin kararın tebliğinden evvel suç eyleminin icra edildiği, bu hususun 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 191/4. maddesi kapsamında değerlendirilemeyeceği” gerekçesiyle kamu davasının durmasına dair karar verilmiş ise de,
İzmir Cumhuriyet Başsavcılığınca şüpheli hakkında verilen kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararının 18/11/2019 tarihinde usulüne uygun tebliğ edildiği ve şüphelinin bu karara her hangi bir itirazının olmadığı, İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından şüpheli hakkında 16/09/2019 tarihinde kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan 2019/133622 sayılı dosya üzerinden soruşturma yapılmış ve bu soruşturmada suç tarihinin, 17/10/2019 tarihli ve 2019/110474 soruşturma, 2019/3315 sayılı kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararından önce olduğu anlaşılmış ise de,
İzmir Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 09/03/2020 tarihli ve 2019/110474 soruşturma, 2020/10226 esas, 2020/7158 sayılı iddianameye konu suçun, 16/09/2019 tarihli kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçu olmadığı, kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararının kesinleşmesinden sonra ihlal niteliğinde olan tespitin, şüpheli tarafından 16/09/2019 tarihli kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçu kapsamında yürütülen soruşturmada, şüpheliden 25/12/2019 tarihinde alınan kan ve idrar örneği incelemesinde, Adli Tıp Kurumu İzmir Grup Başkanlığının 17/02/2020 tarihli ve 43764616-240-01 sayılı raporuna göre esrar metaboliti bulunması olduğu, şüpheliden kan ve idrar örneğinin alındığı tarih ve raporun yazılma tarihi dikkate alındığında her iki tarihin de kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararının kesinleşmesinden sonra olduğu, sanığın 25/12/2019 tarihinde yeniden uyuşturucu madde kullanmak suretiyle kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararını ihlal ettiği anlaşıldığından, kamu davasına devamla esastan inceleme yapılıp karar verilmesi gerektiği gözetilmeden yerinde olmayan gerekçe ile durma kararı verilmesi kanuna aykırı olup kanun yararına bozma istemi yerinde görülmüştür.
D-) Karar:
Açıklanan nedenlerle; sanığın 25/12/2019 tarihinde yeniden uyuşturucu madde kullanmak suretiyle kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararını ihlal ettiği anlaşıldığından, kamu davasına devamla esastan inceleme yapılıp karar verilmesi gerektiği gözetilmeden yerinde olmayan gerekçe ile durma kararı verilmesi kanuna aykırı olduğundan İzmir 42. Asliye Ceza Mahkemesinin 29/09/2020 tarihli ve 2020/178 esas, 2020/397 sayılı kararının 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesinin 3. fıkrası gereğince kanun yararına BOZULMASINA, aynı Kanun"un 309. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca gerekli işlemin yapılması için, dosyanın Adalet Bakanlığı"na iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine,
15/12/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.