Esas No: 2013/972
Karar No: 2013/1134
Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü 2013/972 Esas 2013/1134 Karar Sayılı İlamı
Hukuk Bölümü 2013/972 E. , 2013/1134 K.- DAVALI BELEDIYE?DE ENCÜMEN KARARI ILE SÖZLEŞMELI PERSONEL OLARAK ÇALIŞMAKTA OLAN DAVACININ, SÖZLEŞMESININ YENILENMEMESINE YÖNELIK IŞLEMININ HUKUKA AYKIRI OLDUĞU GEREKÇESIYLE IPTALI ISTEMIYLE AÇTIĞI DAVANIN, İDARİ YARGI YERİNDE ÇÖZÜMLENMESI GEREKTIĞI
- UYUŞMAZLIK MAHKEMESİNİN KURULUŞ VE İŞLEYİŞİ HAKKINDA KANUN (2247) Madde 10
"İçtihat Metni" Adalet Bakanlığı Bilgi İşlem Dairesi Başkanlığınca hazırlanmıştır. İzinsiz olarak kopyalanması ve dağıtılması hukuki sorumluluk gerektirir.
Davacı : H.Ç. Vekili : Av. N.K.B. Davalılar : Edremit Belediye Başkanlığı Vekili : Av. Ö.N.E. O L A Y : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin İmar ve Şehircilik Müdürlüğü’nde sözleşmeli İnşaat Yüksek Mühendisi olarak çalışmakta iken 02.01.2013 tarihi itibari ile sözleşmesinin yenilenmediğini ve işten çıkartma sureti ile görevine sonra verildiğini; iş sözleşmesinin Körfez İlçesi’nde yayınlanan “SES “ isimli yerel bir gazetenin Ekim ayı 54. sayısında çıkan haber nedeni ile sonra erdirildiğini; davacının sözleşmesinin yenilenmemesine gerekçe olarak; “ kurumun bünyesinde görevlendirilmiş ve özveri ile çalışan imar komisyonu üyelerini şaibe ve zan altında bırakılması “ nın gösterildiğini; davacının beyanlarının içeriği incelendiğinde, söz konusu gerekçenin yerinde olmadığının anlaşılacağını; zira söz konusu haberin çıkmasından önce Edremit Belediyesi’ne yapılan soruşturmaya bağlı operasyon sonucunda Belediye Başkanının da aralarında bulunduğu 10’a yakın kişinin tutuklandığını; davacının eyleminin herkesçe bilinen olaylar hakkında açıklama yapmaktan öteye gitmediğini; ayrıca davacının dergi röportajında bulunduğu kimi beyanların davacının bilgisi ve iradesi dışında magazinsel olarak haber konusu yapıldığını; bu nedenlerle davalının sözleşmenin yenilenmemesine yönelik işleminin hukuka aykırı olduğunu ve iptaline karar verilmesi gerektiğini belirterek idari yargı yerinde dava açmıştır. Davalı Edremit Belediye Başkanlığı vekili süresi içerisinde verdiği cevap dilekçesinde özetle; görev itirazında bulunmuştur. BALIKESİR İDARE MAHKEMESİ: 20.02.2013 gün 2013/54 esas sayılı kararı ile görev itirazının reddine karar vermiştir. Davalı Edremit Belediye Başkanlığı vekilinin idari yargı yararına olumlu görev uyuşmazlığı çıkartılması yolunda süresi içinde verdiği dilekçesi üzerine dava dosyasının onaylı bir örneği Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderilmiştir. YARGITAY CUMHURİYET BAŞSAVCISI: 5393 sayılı yasanın 49. Maddesinin 4. Fıkrası’nda “Avukat, mimar, mühendis (inşaat mühendisi ve harita mühendisi olmak kaydıyla) ve veteriner kadrosu bulunmayan veya işlerin azlığı nedeniyle bu unvanlarda kadrolu personel istihdamına ihtiyaç duyulmayan belediyelerde, bu hizmetlerin yürütülmesi amacıyla, haftanın ya da ayın belirli gün veya saatlerinde kısmi zamanlı olarak sözleşme ile personel çalıştırılabilir. Kısmi zamanlı olarak çalıştırılacak personel sayısı yukarıda belirtilen her unvan için birden fazla olamaz ve bunlarla yapılacak sözleşme süresi takvim yılını aşamaz. Bunlara ödenecek net ücret, aynı unvanlı kadroların birinci derecesinin birinci kademesi için yapılması gereken bütün ödemeler toplamının net tutarının yarısını geçmemek ve çalıştırılacak süre ile orantılı olmak üzere belediye meclisi kararı ile tespit edilir. Bu fıkra uyarınca sözleşmeli personel olarak çalıştırılanlar için iş sonu tazminatı ödenmez ve işsizlik sigortası primi yatırılmaz. Bunlardan yaptıkları başka işler sebebiyle herhangi bir sosyal güvenlik kurumuna tâbi olanlar için sosyal sigorta ve genel sağlık sigortası primi yatırılmaz ve aynı kişi birden fazla belediye veya bağlı kuruluşta çalıştırılamaz.” hükmüne yer verdiğini, bu madde uyarınca taraflar arasında iş sözleşmesinin yapıldığını, sözleşmenin 15. Maddesinde de bu sözleşmeden kaynaklanan davaların adli yargıda görüleceğinin düzenlendiğini, 4857 sayılı yasanın 20. Maddesinde “iş sözleşmesi feshedilen işçi, fesih bildiriminde sebep gösterilmediği veya gösterilen sebebin geçerli bir sebep olmadığı iddiası ile fesih bildiriminin tebliği tarihinden itibaren bir ay içinde iş mahkemesinde dava açabilir.” şeklindeki düzenleme ile dava konusu uyuşmazlığın çözümünde adli yargı yerinin görevli kılındığını belirtilerek, 2247 sayılı Yasa"nın 10"uncu maddesi uyarınca, olumlu görev uyuşmazlığı çıkarılmasına ve dosyanın Uyuşmazlık Mahkemesine gönderilmesine karar vermiştir. İNCELEME VE GEREKÇE: Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü’nün, Serdar ÖZGÜLDÜR’ün Başkanlığında, Üyeler: Mustafa AYSAL, Eyüp Sabri BAYDAR, Sıddık YILDIZ, Nurdane TOPUZ, Sedat ÇELENLİOĞLU ve Ayhan AKARSU’nun katılımlarıyla yapılan 1.7.2013 günlü toplantısında; l-İLK İNCELEME:Başvuru yazısı ve dava dosyası örneği üzerinde 2247 sayılı Yasa"nın 27. maddesi gereğince yapılan incelemeye göre, davalı Edremit Belediye Başkanlığı vekilinin anılan Yasanın 10/2 maddesinde öngörülen yönteme uygun olarak yaptığı görev itirazının reddedilmesi ve 12/1. maddede belirtilen süre içinde başvuruda bulunması üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı"nca, davalı Edremit Belediye Başkanlığı vekili bakımından 10.maddede öngörülen biçimde, olumlu görev uyuşmazlığı çıkarıldığı anlaşılmaktadır. Usule ilişkin herhangi bir noksanlık bulunmadığından görev uyuşmazlığının esasının incelenmesine oybirliği ile karar verildi. II-ESASIN İNCELENMESİ: Raportör-Hakim Birgül YİĞİT’in, davanın çözümünde idari yargının görevli olduğu yolundaki raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Mehmet BAYHAN’ın adli yargı, Danıştay Savcısı M.Ali GÜMÜŞ’ün ise davada idari yargının görevli olduğu yolundaki sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Dava, İmar ve Şehircilik Müdürlüğü’nde sözleşmeli İnşaat Yüksek Mühendisi olarak çalışmakta olan davacının iş sözleşmesinin 02.01.2013 tarihi itibari ile iş aktinin hukuka aykırı olarak yenilenmemesi şeklindeki işlemin iptali istemiyle açılmıştır. 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun istihdam şekillerini düzenleyen değişik 4. maddesinde, kamu hizmetlerinin memurlar, sözleşmeli personel, geçici personel ve işçiler eliyle gördürüleceğine işaret edilmiş ve (B). bendinin birinci fıkrasında sözleşmeli personelin, kural olarak, kalkınma planı, yıllık program ve iş programlarında yer alan önemli projelerin hazırlanması, gerçekleştirilmesi, işletilmesi ve işlerliği için şart olan zaruri ve istisnai hallere münhasır olmak üzere özel bir meslek bilgisine ve ihtisasına ihtiyaç gösteren geçici işlerde çalıştırılması öngörülmüş; aynı bendin üçüncü fıkrasında ise, birinci fıkrada öngörülen koşullardan ayrı olarak, kadrolu istihdamın mümkün olmadığı bazı hallerde, Bakanlar Kurulunca tespit edilecek esas ve şartlarla ve fıkrada sayılan bazı özel işlerde ve dış kuruluşlarda belirli bazı hizmetlerde sözleşmeli personel çalıştırılmasına olanak tanınmıştır. Bakanlar Kurulunun 6.6.1978 tarih ve 7/ 15754 sayılı kararı ile belirlenen ve 28.6.1978 tarih ve 16330 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren “ Sözleşmeli Personel Çalıştırılmasına İlişkin Esaslar”ın 1. maddesinde, genel bütçeye dahil dairelerde, katma bütçeli idarelerde, döner sermayeli kuruluşlarda, belediyelerde, özel idarelerde ve kamu iktisadi teşebbüslerinde (sermayesinin yarısından fazlası yukarıda sayılan kuruluşlara ait olanlar dahil) özel bütçeli idareler ile 233 sayılı Kanun Hükmünde Kararname kapsamı dışında kalan kuruluşlarda (85/9154 sayılı B.K.K. ile eklenmiştir.) sözleşme ile çalıştırılacak personel hakkında bu Esaslarda yer alan hükümlerin uygulanacağı belirtilmiş; 2.maddesinde, sözleşmeli personel, mevzuatına uygun olarak birinci maddede belirtilen kuruluşlarda sözleşme ile çalıştırılan ve işçi sayılmayan kamu görevlileri olarak tanımlanmıştır. Olayda davacı ile, 5393 sayılı Belediye Kanununun 49. maddesinin üçüncü ve beşinci fıkraları uyarınca sözleşme yapılırken, bu sözleşmede yer almayan hususlar hakkında 6.6.1978 gün ve 7/15754 sayılı Bakanlar Kurulu kararının (3. maddesinin birinci fıkrası, 5. maddesinin ikinci fıkrası, 8. maddesi ve 14. maddesi hariç olmak kaydıyla) 5393 sayılı Belediye Yasasına aykırı olmayan hükümleri ile bu yasanın ilgili hükümlerinin uygulanacağının belirtildiği anlaşılmaktadır. Anılan yasal düzenlemeler gözetildiğinde davacının işçi sayılmayan “kamu görevlisi” olduğu, öte yandan, idare hukuku esaslarına göre düzenlenen hizmet sözleşmesinin de “idari sözleşme” niteliği taşıdığı kuşkusuzdur. İdarenin kamu görevlisi sayılan personeli ile arasındaki ilişki, idare hukuku ilkelerine dayanan ve idare hukuku ilkeleriyle düzenlenen bir kamu hukuku ilişkisidir. Her ne kadar, hizmet sözleşmesinin 6. maddesi ile davacı Sosyal Sigortalar Kanununa tabi kılınmış ise de, personelin bağlı olacağı sosyal güvenlik kurumunu belirleyen bu hüküm, taraflar arasındaki kamu hukuku ilişkisini değiştiremez ve ortadan kaldıramaz. Bu durumda 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 2/1-c maddesinde belirtilen idari sözleşmeden dolayı taraflar arasında çıkan uyuşmazlık kapsamındaki davanın görüm ve çözümünde idari yargı yerinin görevli olduğu açıktır. Açıklanan nedenlerle, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısının başvurusunun reddi gerekmiştir. SONUÇ: Davanın çözümünde İDARİ YARGININ görevli olduğuna, bu nedenle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı’nın BAŞVURUSUNUN REDDİNE, 1.7.2013 gününde OY BİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.