22. Hukuk Dairesi 2016/17124 E. , 2019/14192 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalılar vekillerince istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle davacının davalı asıl iş veren belidiyede demir atolyesinde ve ilaçlama işinde çalıştığını, iş aktine haksız olarak son verildiğini belirterek kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, yıllık izin ücreti,fazla mesai ücreti, hafta tatili ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti taleplerinde bulunmuştur.
Davalılar Cevaplarının Özeti:
Davalılar, davanın reddini savunmuştur.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davalılar vekilleri temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalıların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışındaki tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Taraflar arasında, davacı işçinin fazla mesai yapıp yapmadığı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp ispatlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda iş yeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, iş yeri iç yazışmaları, delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın bu tür yazılı belgelerle ispatlanamaması durumunda tarafların dinletmiş oldukları şahit beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada gözönüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille söz konusu olabilir. Buna karşın, bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda dahi, işçinin geçerli bir yazılı belge ile bordroda yazılı olandan daha fazla çalışmayı yazılı delille ispatlaması gerekir. Bordrolarda tahakkuk bulunmasına rağmen bordroların imzasız olması halinde ise, varsa ilgili dönem banka ve tüm ödeme kayıtları celp edilmeli ve ödendiği tespit edilen miktarlar yapılan hesaplamadan mahsup edilmelidir.
Fazla çalışmanın yazılı delil ya da tanıkla ispatı imkan dahilindedir. İşyerinde çalışma düzenini bilmeyen ve bilmesi mümkün olmayan tanıkların anlatımlarına değer verilemez.
Fazla çalışmanın belirlenmesinde 4857 sayılı İş Kanunu"nun 68. maddesi uyarınca ara dinlenme sürelerinin dikkate alınması gerekir.
Aynı ilkeler ulusal bayram ve genel tatil alacağı ile hafta tatili alacağı için de geçerlidir.
Somut olayda, bilirkişi tarafından, davacının fazla mesai alacağı hesabı tanık beyanlarına dayalı olarak yapılmıştır. Buna göre, davacının 01.04.2008 – 31.12.2011 tarihleri arasında kül / çöp toplama işinde 08.00-17.00 saatleri arasında yedi gün, 06.04.2011- 31.09.2013 tarihleri arasında ilaçlama işinde 05.10 – 10.00 ve 19.00 – 24.00 saatleri arasında altı gün ve 10.10.2013 – 31.12.2014 tarihleri arasında ise demir atolyesinde 08.00 – 17.00 saatleri arasında altı gün çalıştığının kabulü ile toplam 18.186.13 TL fazla mesai alacağı hesap edilmiştir. Ancak 10.10.2013 – 31.12.2014 dönemi için beyanına itibar edilen tanık ...’ın davalı ile arasında husumet bulunmakta olup, tanığın aynı mahkemenin 2015/150 esas ve 2016/11 karar sayılı dosyasında davalılara karşı aynı mahiyette davasının olduğu anlaşılmıştır. Bu durumda tanığın beyanına itibar edilen dönem olan 10.10.2013 – 31.12.2014 arası dönem için salt husumetli tanık beyanına itibarla hesaplama yapıldığı anlaşılmıştır. Davacı tarafından, söz konusu bu dönemde fazla mesai yapıldığı husumetli tanık beyanları dışında başkaca bir delil ile de ispat edilememiştir. Bu durumda 10.10.2013 – 31.12.2014 arası dönem için talep edilen fazla mesai ücreti talebinin reddi gerekirken kabulüne karar verilmesi hatalı olup bozma sebebidir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine, 26.06.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.