4. Ceza Dairesi 2016/592 E. , 2016/5606 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Hırsızlık, tehdit, 6136 sayılı Kanuna muhalefet
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
A)Sanık ...’ye yükletilen 6136 sayılı Kanun’a yakırılık eylemiyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemin sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tipine uyduğu,
Anlaşılmış ve ileri sürülen başkaca temyiz nedenleri yerinde görülmediği gibi hükmü etkileyecek oranda hukuka aykırılığa da rastlanmamıştır.
Ancak,
Anayasa Mahkemesi’nin hükümden sonra 24/11/2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 08/10/2015 gün ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararı ile TCK’nın 53. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (b) bendinde yer alan “ve diğer siyasi hakları kullanmaktan” ibaresinin iptaline karar verilmiş, ayrıca aynı bentte yer alan “seçme ve seçilme” ehliyetleri ile ilgili olarak da, hükümlünün, hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak bu hak ve ehliyetlerden yoksun bırakılması uygulamasını engelleyici nitelikte iptal kararları verilmiş olması ve doğan boşluk nedeniyle bu hususta yeni bir yasal düzenleme yapılması ihtiyacının ortaya çıkması karşısında, yerel mahkeme hükmünde bu hak ve ehliyetlerden yoksun bırakmaya ilişkin uygulamanın dayanaksız kalması,
Bozmayı gerektirmiş ve sanık ... müdafiinin temyiz iddiaları bu nedenle yerinde ise de, bu aykırılık, yeniden duruşma yapılmasına gerek olmaksızın düzeltilebilir nitelikte bir yanılgı olduğundan, temyiz edilen kararın açıklanan noktası tebliğnameye uygun olarak, TCK’nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin kısımdan (b) ibaresinin karardan çıkartılarak hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
B)Sanık ve suça sürüklenen çocuk hakkında tehdit ve hırsızlık suçlarından kurulan hükümlere yönelik temyize gelince;
Başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1)...uyruklu olan mağdur ..."in, hurda topladığı sırada sanık ... ve suça sürüklenen çocuk ..."ın, mağdurun yanına gelerek, “.... misin” diye sordukları, sanık ..."nın, sustalı bıçağını çıkartarak göstermesi üzerine mağdurun korktuğu, ilkin hurda arabası ile kaçmayı düşündüğü, daha sonra yakalanacağı endişesi ile arabayı bırakarak kaçtığı, sanık ve suça sürüklenen çocuğun, mağdurun terk ettiği hurda toplama arabasını alarak birlikte olay yerinden ayrıldıkları, polis memurlarının aynı mahallede,.... adındaki kişinin bisikletinin 2 kişi tarafından çalınması eylemini soruşturdukları sırada, mağdurun polise müracaatı üzerine, mağdurun verdiği eşgal bilgileri ile bisiklet çalan kişilerin eşgal bilgilerinin aynı olması nedeniyle eylemlerin faillerini aramaya başladığı, Aşevi civarında sanıkları hurda toplama arabasını götürüken görüp, kovalamaca sonucu yakaladıkları anlaşılmakla;
Sanıkların, bıçak gösterip, mağdurun hayatına veya vücut dokunulmazlığına yönelik bir saldırı gerçekleştireceklerinden bahisle tehdit etmek suretiyle bir malı teslime veya malın alınmasına karşı koymamaya mecbur kıldıkları, eylemlerinin TCK’nın 148, 149/1-a-c maddelerinde tanımlanan yağma suçunu oluşturduğu gözetilmeden, kanıtlara uygun olmayan yetersiz gerekçelerle hırsızlık ve tehdit suçlarından mahkumiyet kararları verilmesi,
2)Anayasa Mahkemesi’nin hükümden sonra 24/11/2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 08/10/2015 gün ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararı ile TCK’nın 53. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (b) bendine yönelik olarak vermiş olduğu iptal kararlarının uygulanması zorunluluğu,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ... ve suça sürüklenen çocuk ... müdafiilerinin temyiz nedenleri ile tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp, karşı temyiz olmadığından CMUK"nın 326/son maddesi gözetilerek sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 28/03/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.