Abaküs Yazılım
2. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/6650
Karar No: 2019/1279

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2017/6650 Esas 2019/1279 Karar Sayılı İlamı

2. Hukuk Dairesi         2017/6650 E.  ,  2019/1279 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
    DAVA TÜRÜ : Boşanma-Ziynet Alacağı

    Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
    1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı kadının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.
    2-İlk derece mahkemesince, davalı erkeğin eşine hakaret ettiği ve birlik görevlerini yerine getirmediği; davacı kadının ise hakaret ettiği ve birlik görevlerini yerine getirmediği gerekçesiyle boşanmaya sebep olan olaylarda tarafların eşit kusurlu olduğu kabul edilerek, davacı kadının davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına, kadın yararına aylık 250,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına (TMK m. 169-175), tarafların tazminat talepleri ile kadının ziynet isteğinin reddine karar verilmiş, davacı kadın tarafından kusur belirlemesi, reddedilen tazminat talepleri ile ziynet alacağı yönünden istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, bölge adliye mahkemesince tarafların karşılıklı olarak birbirlerini istemedikleri ve karşılıklı hakaret ettikleri, boşanmaya sebep olan olaylarda tarafların eşit kusurlu oldukları kabul edilerek, kadının istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.
    İlk derece mahkemesince davalı erkeğe kusur olarak yüklenilen “Hakaret ve birlik görevlerini yerine getirmediği” vakıaları istinaf talebinde bulunmaması sebebiyle kesinleşmiştir. Mahkemece davacı kadına kusur olarak yüklenilen birlik görevlerini yerine getirmediği vakıasına ise davalı erkek tarafından dilekçelerin karşılıklı verilmesi aşamasında dayanılmadığından bu vakıanın kadına kusur olarak yüklenilmesi mümkün değildir. Gerçekleşen bu durum karşısında boşanmaya sebep olan olaylarda erkek ağır kusurlu olup, tarafların eşit kusurlu olarak kabulü doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.
    3-Yukarıda 2. bentte açıklandığı üzere; evlilik birliğinin sarsılmasına sebep olan olaylarda davacı kadının ağır yada eşit kusurlu olmadığı, bu olayların onun kişilik haklarına saldırı teşkil ettiği anlaşılmaktadır. Boşanma sonucu bu eş, en azından diğerinin maddi desteğini yitirmiştir. O halde, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, tazminata esas olan fiilin ağırlığı ile hakkaniyet kuralları (TMK m. 4) dikkate alınarak kadın yararına maddi ve manevi tazminata (TMK m. 174/1-2) karar vermek gerekirken, yanılgılı kusur belirlemesinin sonucu olarak yazılı şekilde davalı erkek yararına maddi ve manevi tazminata karar verilmesi doğru görülmemiştir.
    4-Davacı kadının ziynet eşyasından kaynaklanan alacak talebinin 41.800,00 TL olarak belirtildiğinin, ilk derece mahkemesince ziynet alacağının tamamının reddine karar verildiğinin, Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihindeki temyiz kesinlik sınırının ise 41.530 TL olduğunun anlaşılmasına göre Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nun 362/1-a gereğince temyiz sınırını geçen ziynet alacağına ilişkin kararın temyiz incelemesine gelince;
    Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür (TMK m. 6). Davacı kadın dava dilekçesiyle düğünde takılan ziynet eşyalarının erkek tarafından alındığını,fırın açmak için kullanıldığını ancak kendisine iade edilmediğini belirterek, bu ziynetlerin aynen iadesi olmadığı takdirde bedelinin ödenmesini talep etmiştir. Davalı erkek ise cevap dilekçesinde ziynet eşyalarını davacı kadının giderken yanında götürdüğünü, beyan etmiştir. Mahkemece ziynet alacağı davasının reddine hükmedilmiştir. Dinlenen davacı kadın tanıkları kadına, düğünde her biri 40 gr. 6 adet bilezik ile tam, yarım ve çeyrek altın, hediyelik altın kolye ve küpe takıldığını bu altınların bileziğe dönüştürüldüğünü, kadının 11 adet bileziğinin olduğunu, bu bileziklerin erkeğin iş yeri açması için bozdurulduğunu beyan etmişler, davalı erkek tanığı da altınların bir kısmının erkek tarafından bozdurulduğunu belirtmiştir. Tanık beyanları ile davacı kadın, dava konusu ziynet eşyalarının erkek tarafından elinden alındığını ispat etmiştir. O halde kadının ziynet alacağı davasının sadece varlığı ispatlanan 5 adet 40"ar gram bileziğin bilirkişi tarafından hesaplanan 17.700 TL"lik miktar yönünden kabulü gerekirken, yazılı şekilde reddi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda 2. ,3. ve 4. bentlerde gösterilen sebeple; ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi 2017/1003 esas, 2017/1218 sayılı kararının KALDIRILMASINA, ... Aile Mahkemesinin 03.03.2017 tarih ve 2015/483 esas, 2017/159 karar sayılı kararının BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin ise ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 18.02.2019 (Pzt.)














    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi