12. Hukuk Dairesi 2016/17667 E. , 2016/25233 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
.
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının onanmasını mutazammın 17/02/2016 tarih, 2015/34113 Esas - 2016/4200 Karar sayılı daire ilamının müddeti içinde tashihen tetkiki borçlular tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;
Alacaklı banka tarafından ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile başlatılan ilamlı icra takibine karşı asıl borçlu ve ipotekli taşınmaz maliki borçlular şikayetlerinde; diğer talepleri yanında kendilerine hesap kat ihtarı tebliğ edilmeksizin takip başlatıldığını ileri sürerek takibin iptalini talep ettikleri, mahkemece, hesap kat ihtarının borçlulara 05.02.2015 tarihinde tebliğ edildiği, ancak hesap kat ihtarı kesinleşmeden 11.02.2015 tarihinde takip başlatıldığı gerekçesi ile dosya hesabı yaptırılarak şikayetin kısmen kabulüne karar verildiği görülmektedir.
İİK"nun 150/ı maddesi uyarınca; krediyi kullandıran tarafça, noter aracılığıyla krediyi kullanan tarafın kredi sözleşmesinde yazılı ya da ipotek akit tablosunda belirtilen adresine gönderilen hesap özetine, borcun ödenmesine ilişkin ihtara ya da gayrinakdi kredi nedeniyle tazmin talebine, tebliğ edildiği veya 68/b maddesi gereğince tebliğ edilmiş sayıldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde itiraz edilmemesi halinde, ihtardaki borç miktarı kesinleşir. Bu madde uyarınca, kredi sözleşmesindeki adrese çıkarılmış olan tebligat, iade edilse bile, tebliğ edilmiş sayılır.
Öte yandan, ipotek veren taşınmaz maliki üçüncü kişiye, İİK"nun 150/ı maddesi gereğince hesap özeti gönderilmesi zorunluluğu bulunmamakta ise de; ipotek veren üçüncü kişi hakkında takip yapılabilmesi için Türk Medeni Kanunu"nun 887. maddesi uyarınca, alacağın kendisinden istenilmesi, yani muacceliyet ihtarının gönderilmesi gerekmektedir. Bir başka ifadeyle, söz konusu düzenleme gereğince, ipotekli taşınmaz maliki üçüncü şahsa ihbar yapılmadıkça, onun yönünden borç muaccel olmayacağından hakkında icra takibi başlatılamaz. Ayrıca belirtmek gerekir ki, İİK"nun 150/ı maddesinin son cümlesi; "Hesap özetinin, tazmin talebinin veya ihtarın ipotekli taşınmaz maliki üçüncü kişiye tebliğ edilmesi veya tebliğ edilmiş sayılması, Türk Medeni Kanunu"nun 887. maddesinde öngörülen ödeme istemi yerine geçer” hükmünü içermektedir.
Somut olayda, asıl borçlu ve ipotek verenlere ... 31. Noterliğinin 03.02.2015 tarih ve 2716 yevmiye nolu ihtarnamesinin 05.02.2015 tarihinde tebliğ edildiği, takibin ise İİK 150/ı maddesindeki koşullar oluşmadan 11.02.2015 tarihinde başlatıldığı görülmektedir.
Kabule göre de, takip dayanağı belgelerin incelenmesinden, borçlu ... İnşaat Sanayi ve Ticaret Ltd. Şirketi"ne gönderilen kat ihtarnamesinin, şikayet dilekçesi ekinde bulunan 01.06.2010 tarihli imza sirkülerine göre şirket yetkilisi ... yerine ..."a tebliği ile ..."a çıkartılan ihtarnamenin ise haber verilen komşunun ismi alınmadan tebliğ edilmesi T.K"nun 21/1.maddesine göre usulsüz olup bu durumda; yöntemine uygun hesap kat ihtarı tebliği bulunmadığından borçlular hakkında ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla icra emri gönderilmek suretiyle takip yapılması mümkün olmayıp, bu husus gözardı edilerek hüküm tesisi de doğru değildir.
Öte yandan, şikayetçilerden ..., ipotekle yükümlü olan 9 ada 1 parsel 21 bağımsız bölümdeki 1/2 hissesini takip tarihinden önce 09.10.2012 tarihinde ..."a sattığı ve taşınmazın bu kişi adına tescil edildiği görülmektedir. Şikayetçi, kredi borçlusu olmadığı gibi ipotek veren de olmadığından hakkında ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapılamaz ve kendisine icra emri gönderilemez.
O halde mahkemece, borçlular ... İnşaat Sanayi ve Ticaret Ltd. Şirketi ile ... yönünden icra emrinin, borçlu ... yönünden de takibin iptaline karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz olup, Dairemizce, mahkeme kararının belirtilen nedenlerle bozulması gerekirken onandığı anlaşılmakla karar düzeltme isteminin kabulü gerekmiştir.
SONUÇ : Borçluların karar düzeltme isteminin kısmen kabulü ile Dairemizin 17.02.2016 tarih ve 2015/34113 E. - 2016/4200 K. sayılı onama ilâmının kaldırılmasına, mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK"nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 12/12/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.