11. Hukuk Dairesi 2018/4799 E. , 2019/6328 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada Hayrabolu Asliye Hukuk Mahkemesince bozmaya uyularak verilen 11/04/2018 tarih ve 2017/124-2018/126 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin bir kısım davalılar vekili tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davalılardan ...’in Akbank ile kredi sözleşmeleri imzaladığını, diğer davalıların da çekilen kredilerin kefili olduklarını, davalılara hesap kat ihtarı gönderilmesine rağmen borçların ödenmemesi nedeniyle icra takibi başlatıldığını, müvekkilinin Akbank’tan icra dosyasını devir ve temlik aldığını, banka tarafından açılan itirazın iptali davasında davanın açılmamış sayılmasına karar verildiğini ileri sürerek, asıl alacak, işlemiş faiz ve BSMV olmak üzere davalılardan ...’den 19.563,36 TL, davalı ...’den 4.108,20 TL, davalı ...’dan 1.267,50 TL, davalı ...’den 6.591 TL ve davalı ...’dan 7.452,90 TL alacağın faiziyle birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili, talebin zamanaşımına uğradığını, varlığı iddia edilen alacağın Akbank ile bir kısım müvekkilleri arasında usul ve yasaya aykırı olarak imzalanan birleşik kredilerden kaynaklandığını, bu sözleşmelerde bankanın, krediler arasında para aktarımı yaparak müvekkillerinin borçlu olmadığı rakamlara ulaştığını, yine kredi sözleşmelerinde müvekkiline ait olmayan imzalar ile para çıkışları yapıldığını, daha önce açılan itirazın iptali davalarında davacı tarafça davaların takip edilmemesi nedeniyle açılmamış sayılmasına karar verildiğini ve o davalarda kredi sözleşmesi lehdarı olan bankanın alacağını ispatlayamadığını, ispatlanamayan bir alacağın temlikinin de geçersiz olduğunu, alacağın temliki şartlarının oluşmadığını savunarak, davanın usulden ve esastan reddini istemiştir.Mahkemece, bozma ilamı ve tüm dosya kapsamına göre, davalılardan ...’ın dava tarihinden önce vefat ettiği, bu nedenle bu davalı yönünden davanın reddi gerektiği, alacağın kredi sözleşmesinden kaynaklandığı, hesap kat tarihi itibariyle 10 yıllık zamanaşımı süresinin dolmadığı, davacı şirkete yapılan temliknamenin geçerli olduğu, tediye makbuzlarında imzanın asıl borçlunun eli ürünü olduğu, davaya konu alacak için % 80 oranında akdi faiz, %120 oranında temerrüt faizi talep edilebileceği gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile davalı ... yönünden davanın husumet nedeniyle reddine, davalı ...’den 16.724,12 TL, tahsilde tekerrür etmemek kaydıyla, davalı kefil ...’den 4.157,39 TL, davalı Kefil ...’den 1.337,49 TL ve davalı kefil ...’dan 8.334,90 TL alacağın tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Kararı, bir kısım davalılar vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, bir kısım davalılar vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, bir kısım davalılar vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 1.565,24 TL temyiz ilam harcının temyiz eden ... dışındaki davalılardan müştereken ve müteselsilen alınmasına, 09/10/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.