11. Hukuk Dairesi 2018/5049 E. , 2019/6326 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : BURSA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 5. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada Bandırma 1. Asliye Hukuk Mahkemesince verilen 23/11/2017 tarih ve 2015/568 E- 2017/518 K. sayılı kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine-kabulüne dair Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi"nce verilen 19/07/2018 tarih ve 2018/231 E- 2018/621 K. sayılı kararın Yargıtay"ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin 1959 yılından itibaren kullandığı "ACAR KÖŞE" ibaresini TPMK nezdinde 30. ve 43. sınıflarda tescil ettirdiğini, davalının 29. ve 35. sınıflarda tescilli aynı ibareden oluşan markası bulunduğunu, davalı tarafın bu tescilli markayı tescil kapsamını aşarak müvekkili markasına tecavüz oluşturacak şekilde kullandığını ileri sürerek markaya tecavüzün önlenmesine ve davalının markaya tecavüz nedeniyle elde ettiği kazancın tespitine, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 5.000.- TL maddi tazminat ile ticari itibarının zedelenmesi nedeniyle 10.000.- TL manevi tazminatın delil tespiti tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili, kullanımın tescilli markaya uygun olduğunu, ayrıca davacının müvekkilinin kullanımına uzun süre sessiz kalması nedeniyle hak kaybına uğradığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İlk Derece Mahkemesince, davalının “ACAR KÖŞE" markasını tescilinden de önce, 2004 yılından itibaren markasal kullandığının vergi dairesi kayıtları ile sabit olduğu, davalının zaman içinde kendi ürün ve faaliyeti için marka üzerinde bir itibar ve ayırt edicilik özelliği elde ettiği, davacının aynı sektörde ve akrabaları olan diğer işletmeyi ve eylemlerini bilmemesinin mümkün olmadığı, davalının davacı ile aynı sektör ve ürünlerde tescil kapsamını aşan kullanımı olduğu belirlenmiş ise de, davalının markayı kullanmaya başladığı tarihten dava açıldığı tarihe kadar geçen sürede davalının faaliyetinin davacı tarafından bilindiği, ayrıca markanın doğuşundaki katkının her iki tarafın ilk kurucuların emek ve yatırımlarından kaynaklandığı, halefiyet yolu ile taraflara haklar sağladığı, özellikle 2004 yılından itibaren kendisi ile aynı faaliyet alanında çalışan davalıya uzun müddet ses çıkarmadığı davacı talebinin MK."nun 2. maddesine göre dava hakkının kötüye kullanılması mahiyetinde olduğu gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
Karara karşı taraf vekillerince istinaf isteminde bulunulmuştur. Bölge Adliye Mahkemesince, davacının sessiz kalmak suretiyle hakkaybına uğradığına ilişkin gerekçesinin yerinde olduğu, ancak her talep bakımından ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği gerekçesi ile davacı vekilinin istinaf isteminin esastan reddine, davalı vekilinin istinaf isteminin kabulüne, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına, davanın reddine, 3 ayrı vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik olarak yapılan istinaf başvurusu üzerine HMK"nın 355 vd. maddeleri kapsamında yöntemince yapılan inceleme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince esastan verilen nihai kararda, dosya kapsamına göre saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön olmadığı gibi HMK"nın 369/1. ve 371. maddelerinin uygulanmasını gerektirici nedenlerin de bulunmamasına göre usul ve yasaya uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK"nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK"nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 8,50 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 09/10/2019 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.