10. Ceza Dairesi 2021/13931 E. , 2021/13706 K.
"İçtihat Metni"Adalet Bakanlığının, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan sanık ... hakkındaki Keşan 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 23/03/2017 tarihli ve 2016/564 esas, 2017/89 sayılı kararının kanun yararına bozulması istemi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca 06/04/2021 tarihli ihbar yazısı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı.
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
A- Konuyla İlgili Bilgiler:
1- Şüpheli ... hakkında, 13/06/2014 tarihinde işlediği iddia olunan kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan yapılan soruşturma sonucunda, Keşan Cumhuriyet Başsavcılığının 18/11/2014 tarihli ve 2014/2332 soruşturma, 2014/75 sayılı kararı ile 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/2. maddesi uyarınca beş yıl süre ile kamu davasının açılmasının ertelenmesine,aynı Kanun’un 191/3. maddesi uyarınca bir yıl süre ile denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına, aynı Kanun"un 191/4. maddesi gereğince erteleme süresi içerisinde kendisine yüklenen yükümlülüklere veya uygulanan tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi ya da tekrar kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması durumunda hakkında kamu davası açılacağının ihtarına karar verildiği, kararda itiraz kanun yolunun gösterilmediği, kararın doğrudan şüphelinin MERNİS adresine tebliğe çıkarıldığı, 02/12/2014 tarihinde MERNİS adresinde şüphelinin bizzat kendisine tebliğ edildiği, denetimli serbestlik tedbirinin infazı için İzmir Denetimli Serbestlik Müdürlüğüne gönderildiği,
2- İzmir Denetimli Serbestlik Müdürlüğünce infaz işlemlerinin yapıldığı, 02/02/2016 tarihinde infazın tamamlandığı,
3- Şüphelinin 30/10/2016 tarihinde bir başka soruşturma kapsamında yapılan tahlillerinde uyuşturucu madde kullandığının teknik yöntemlerle belirlenmesi üzerine erteleme kararı kaldırılarak her iki soruşturma evrakının birleştirildiği ve Keşan Cumhuriyet Başsavcılığının 21/11/2016 tarihli, 2014/2332 soruşturma, 2016/921 esas ve 2016/899 sayılı iddianamesi ile sanığın TCK’nın 191/1 ve 53. maddeleri uyarınca cezalandırılması istemiyle Keşan 1. Asliye Ceza Mahkemesine kamu davası açıldığı,
4- Keşan 1. Asliye Ceza Mahkemesinin kanun yararına bozma istemine konu 23/03/2017 tarihli ve 2016/564 esas, 2017/89 sayılı kararı ile sanığın TCK’nın 191/1 ve 62. maddeleri uyarınca 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, kararın istinaf edilmeden kesinleştiği,
Anlaşılmıştır.
B- Kanun Yararına Bozma İstemi:
Kanun yararına bozma istemi ve ihbar yazısında;
“Kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın almak, kabul etmek, bulundurmak ve kullanmak suçundan sanık ... hakkında yapılan soruşturma evresi sonunda Keşan Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 18/11/2014 tarihli ve 2014/2332 soruşturma, 2014/75 sayılı kamu davasının açılmasının ertelenmesine ve 1 yıl süre ile tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına dair kararın kesinleşmesini müteakip, sanığın erteleme süresi içinde tekrar aynı neviden suç işlemesi nedeniyle Keşan Cumhuriyet Başsavcılığının 21/11/2016 tarihli ve 2014/2332 soruşturma, 2016/921 esas, 2016/899 sayılı iddianamesi ile açılan kamu davası neticesinde, sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/1 ve 62/1. maddeleri uyarınca 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına dair Keşan 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 23/03/2017 tarihli ve 2016/564 esas, 2017/89 sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
Dosya kapsamına göre;
Şüpheli hakkında verilen "Kamu davasının açılmasının ertelenmesi" kararı ve bu karar ile birlikte verilen tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına ilişkin kararların, şüpheliye tebliğ edilmeden tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin infazına başlanamayacağı, şüpheli hakkında Keşan Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 18/11/2014 tarihli kamu davasının açılmasının ertelenmesine ve 1 yıl süre ile tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına dair karar her ne kadar şüpheliye 01/12/2014 tarihinde tebliğ edilmiş ise de, anılan kararın kesin olarak verildiği, şüpheliye anılan karara karşı itiraz kanun yoluna başvuru hakkı tanınmadığı, bu nedenle yapılan tebligatın geçerli olmadığı, erteleme kararına karşı şüphelinin 15 gün içinde Sulh Ceza Hakimliğine itiraz hakkı bulunduğuna ilişkin, tebligat evrakına şerh yazılmak suretiyle usulüne uygun bir şekilde kararın yeniden tebliğ edilerek kesinleştirme işlemlerinin tamamlanması gerektiği cihetle, kovuşturma şartı gerçekleşmediğinden kamu davasının durmasına karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde mahkûmiyet kararı verilmesinde,
Kabule göre de;
Suç tarihinden sonra 28/06/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun ile ceza miktarının “iki yıldan beş yıla kadar hapis” olarak değiştirildiği cihetle, suç tarihinin 13/06/2014 olması karşısında aleyhe kanun değişikliğinin sanık hakkında uygulanamayacağı, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 7/2. maddesindeki "Suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olunur” şeklindeki düzenleme karşısında, önceki ve sonraki temel ceza kanunlarının ilgili bütün hükümleri olaya uygulanarak, ortaya çıkan sonuçların birbirleriyle karşılaştırılması gerekirken, yazılı şekilde lehe kanun değerlendirilmesi yapılmadan fazla cezaya hükmedilmesinde, isabet görülmemiştir.” denilerek Keşan 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 23/03/2017 tarihli ve 2016/564 esas, 2017/89 sayılı kararının 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca bozulması istenilmiştir.
C- Konunun Değerlendirilmesi:
Şüpheli ... hakkında, 13/06/2014 tarihli kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan yapılan soruşturma sonucunda, Keşan Cumhuriyet Başsavcılığının 18/11/2014 tarihli ve 2014/2332 soruşturma, 2014/75 sayılı kararı ile 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 6545 sayılı Kanun ile değişik 191/2. maddesi uyarınca kamu davasının açılmasının beş yıl süre ile ertelenmesine, bir yıl süre ile denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına karar verildiği, şüphelinin erteleme süresi içerisinde 30/10/2016 tarihinde yeniden uyuşturucu madde kullandığının teknik yöntemlerle belirlenmesi üzerine
Keşan Cumhuriyet Başsavcılığının 21/11/2016 tarihli ve 2014/2332 soruşturma, 2016/921 esas, 2016/899 sayılı iddianamesi ile kamu davası açıldığı, yargılama sonucunda Keşan 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 23/03/2017 tarihli ve 2016/564 esas, 2017/89 sayılı kararı ile sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 191/1 ve 62. maddeleri gereğince 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
1- 28/06/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun ile değişik TCK’nın 191. maddesinde, kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı ve bu kararla birlikte verilebilecek olan tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına ilişkin kararlara yönelik herhangi bir kanun yolu öngörülmemiş ise de; kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı ile bu karara bağlı olarak verilen tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına ilişkin kararlara yönelik TCK"nın 191/2. maddesinin 2. cümlesinde yer alan "Cumhuriyet savcısı, bu durumda şüpheliyi, erteleme süresi zarfında kendisine yüklenen yükümlülüklere uygun davranmadığı veya yasakları ihlal ettiği takdirde kendisi bakımından ortaya çıkabilecek sonuçlar konusunda uyarır." şeklindeki düzenleme gereği, "Kamu davasının açılmasının ertelenmesi" kararı ve bu karar ile birlikte verilen “tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına” ilişkin kararların itiraz yolu açık olmak üzere verilmesi ve şüpheliye tebliğ edilmesi gerektiği, şüpheliye, hakkında verilen karara karşı itiraz hakkı tanınmadan ve kendisine tebliğ edilmeden tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin infazına başlanamayacağı gibi beş yıllık erteleme süresinin de işlemeye başlamayacağı, şüpheli hakkında Keşan Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 18/11/2014 tarihli kamu davasının açılmasının ertelenmesine ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına ilişkin kararda itiraz kanun yolunun gösterilmediği, şüpheliye itiraz kanun yoluna başvuru hakkı tanınmadığı, bu nedenle kararın kesinleşmediği, kovuşturma şartının gerçekleşmediği anlaşıldığından kamu davasının durmasına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden sanığın mahkûmiyetine karar verilmesi, kanuna aykırıdır.
2- Kabule göre de;
Suç tarihi olan 02/06/2014 tarihi itibari ile yürürlükte olan 5560 sayılı Kanun ile değişik 5237 sayılı Kanun"un 191/1. maddesinde kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçuna ilişkin ceza miktarının “bir yıldan iki yıla kadar hapis cezası” olduğu, suç tarihinden sonra 28/06/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun ile yapılan değişiklikle ceza miktarının artırılarak “iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası” olarak düzenlendiği, 5237 sayılı Kanun"un 7/2. maddesi uyarınca suç tarihi itibari ile sonuç ceza yönünden sanığın lehine olan kanun maddesinin uygulanmasının kanuni bir zorunluluk olduğu, bu nedenle ceza miktarının suç tarihinde yürürlükte olan ve sanık lehine olan 5560 sayılı Kanun ile değişik 5237 sayılı Kanun"un 191/1. maddesi uyarınca belirlenmesi gerektiği gözetilmeden, gerekçe kısmında ceza belirlenirken “alt sınırdan ceza tayin edildiği” ibaresine yer verildiği de dikkate alınarak, suç tarihinden sonra yürürlüğe giren ve ceza miktarı itibari ile sanığın aleyhine olan 6545 sayılı Kanun ile değişik 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 191/1. maddesinde yer alan ceza miktarına göre temel cezanın “2 yıl hapis” olarak belirlenmesi suretiyle fazla cezaya hükmedilmesi, kanuna aykırıdır.
Sonuç olarak; yukarıda açıklandığı üzere, mahkemesince açılan kamu davası hakkında kovuşturma şartı gerçekleşmediğinden “durma kararı” verilerek, şüpheli hakkında kamu davasının açılmasının ertelenmesine ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına ilişkin kararın, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde ilgili sulh ceza hakimliğine itiraz hakkı bulunduğu ihtarı ile birlikte usulüne uygun bir şekilde tebliğ edilmesinin sağlanması ve usulüne uygun şekilde kesinleştirilmesini takiben geçerli tebligat işlemleri yapılarak denetimli serbestlik kararının infazının sonucunun beklenilmesi gerektiği
gözetilmeden, yazılı şekilde mahkumiyet kararı verilmesi kanuna aykırı olup kanun yararına bozma istemi yerinde görülmüştür.
D- Karar:
Açıklanan nedenlerle; kovuşturma şartının gerçekleşmesini beklemek üzere 5271 sayılı CMK’nın 223/8-2. cümlesi uyarınca “kamu davasının durmasına” ve “şüpheliye kamu davasının açılmasının ertelenmesi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına ilişkin kararın, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde ilgili sulh ceza hakimliğine itiraz hakkı bulunduğu ihtarı ile birlikte yeniden usulüne uygun bir şekilde tebliğ edilmesi ve infazının sonucunun beklenilmesi için Keşan Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine” karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, sanığın cezalandırılmasına karar verilmesi kanuna aykırı olduğundan Keşan 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 23/03/2017 tarihli ve 2016/564 esas, 2017/89 sayılı kararının 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesinin 3. fıkrası gereğince kanun yararına BOZULMASINA, aynı Kanun"un 309. maddesinin 4. fıkrasının ( a ) bendi uyarınca gerekli işlemin yapılması için, dosyanın Adalet Bakanlığına iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine,
15/12/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.