10. Ceza Dairesi 2021/13929 E. , 2021/13705 K.
"İçtihat Metni" Adalet Bakanlığının, “uyuşturucu madde ticareti yapma” suçundan sanıklar ... ve ... haklarındaki Mardin 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 26/12/2012 tarihli ve 2012/181 esas, 2012/236 sayılı kararının kanun yararına bozulması istemi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca 21/04/2021 tarihli ihbar yazısı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı.
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
A) Konuyla İlgili Bilgiler:
1- Şüpheliler ... ve ...haklarında, 31/08/2012 tarihinde işledikleri uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan yapılan soruşturma sonucunda, Mardin Cumhuriyet Başsavcılığının 24/09/2012 tarihli ve 2012/5141 soruşturma, 2012/1485 esas, 2012/250 sayılı iddianamesi ile TCK’nın 188/3,53,54 ve 63. maddeleri gereğince cezalandırılmaları istemiyle Mardin 2. Ağır Ceza Mahkemesine kamu davası açıldığı,
2- Mardin 2. Ağır Ceza Mahkemesinin kanun yararına bozma istemine konu 26/12/2012 tarihli ve 2012/181 esas, 2012/236 sayılı kararı ile, sanıkların ayrı ayrı TCK’nın 188/3 ve 52/2. maddeleri gereğince 6 yıl hapis ve 12.000,00 Türk lirası adli para cezası ile cezalandırılmalarına karar verildiği, kararın temyiz edilmeden kesinleştiği,
Anlaşılmıştır.
B-)Kanun Yararına Bozma İstemi:
Kanun yararına bozma istemi ve ihbar yazısında;
“Uyuşturucu veya uyarıcı madde ticareti yapma suçundan sanıklar ... ve ...’ın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 188/3 ve 52/2. (2 kez) maddeleri gereğince ayrı ayrı 6 yıl hapis ve 12.000,00 Türk lirası adli para cezası ile cezalandırılmalarına dair Mardin 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 26/12/2012 tarihli ve 2012/181 esas, 2012/236 sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 150. maddesinin 2 ve 3. fıkralarında yer alan, “(2) Müdafii bulunmayan şüpheli veya sanık; çocuk, kendisini savunamayacak derecede malul veya sağır ve dilsiz ise, istemi aranmaksızın bir müdafi görevlendirilir. (3) Alt sınırı beş yıldan fazla hapis cezasını gerektiren suçlardan dolayı yapılan soruşturma ve kovuşturmada ikinci fıkra hükmü uygulanır.” şeklindeki düzenleme ile,
Benzer bir olay sebebiyle Yargıtay 10. Ceza Dairesinin 17/11/2020 tarihli ve 2019/1067 esas, 2020/7624 karar sayılı ilamında belirtildiği üzere, sanıkların 07/11/2012 tarihli celsede müdafii istemedikleri ve savunmalarını kendilerinin yapacağı şeklindeki beyanları üzerine sanıkların müdafii bulunmaksızın savunmalarının alınması ve bu şekilde karar verilmesi karşısında; atılı uyuşturucu veya uyarıcı madde ticareti yapma suçunun cezasının alt sınırı itibariyle zorunlu müdafii tayinini gerektirdiği gözetilmeden, yargılamaya devam edilerek yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmemiştir.” denilerek Mardin 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 26/12/2012 tarihli ve 2012/181 esas, 2012/236 sayılı kararının 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca bozulması istenilmiştir.
C-) Konunun Değerlendirilmesi:
Sanıklar ... ve ...’ın, 31/08/2012 tarihli “uyuşturucu madde ticareti yapma” suçundan açılan kamu davasının yargılaması sonucunda Mardin 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 26/12/2012 tarihli ve 2012/181 esas, 2012/236 sayılı kararı ile 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 188/3 ve 52/2. maddeleri gereğince ayrı ayrı 6 yıl hapis ve 12.000,00 Türk lirası adli para cezası ile cezalandırılmalarına karar verilmiştir.
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 150. maddesinin 2 ve 3. fıkralarında yer alan, “(2) Müdafii bulunmayan şüpheli veya sanık; çocuk kendisini savunamayacak derecede malul veya sağır ve dilsiz ise, istemi aranmaksızın bir müdafii görevlendirilir. (3) Alt sınırı beş yıldan fazla hapis cezasını gerektiren suçlardan dolayı yapılan soruşturma ve kovuşturmada ikinci fıkra hükmü uygulanır.” şeklindeki düzenleme karşısında; suç tarihi itibariyle sanıkların üzerine atılı uyuşturucu madde ticareti yapma suçunun cezasının “beş yıldan onbeş yıla” kadar olduğu, cezanın alt sınırı itibariyle zorunlu müdafii tayininin gerekmediği, 28/06/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun ile TCK’nın 188/3 maddesinde yapılan değişiklikle hapis cezasının alt sınırının on yıl olarak değiştirildiği, sanıkların 07/11/2012 tarihli celsede müdafii istemedikleri ve savunmalarını kendilerinin yapacağı şeklindeki beyanları üzerine sanıkların müdafii bulunmaksızın savunmalarının alındığı ve karar verildiği, sanıkların yargılamanın hiçbir aşamasında müdafii taleplerinin bulunmadığı, suç tarihi, savunmaların alındığı tarih ve karar tarihi itibariyle sanıkların üzerine atılı uyuşturucu madde ticareti yapma suçunun cezasının alt sınırı itibariyle zorunlu müdafii tayininin gerekmediği anlaşıldığından kanun yararına bozma isteminin reddine karar vermek gerekmiştir.
D) Karar :
Açıklanan nedenlerle; Mardin 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 26/12/2012 tarihli ve 2012/181 esas, 2012/236 sayılı kararına ilişkin kanun yararına bozma isteminin REDDİNE, dosyanın Adalet Bakanlığına iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine,
15/12/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.