9. Hukuk Dairesi Esas No: 2011/19706 Karar No: 2013/18792 Karar Tarihi: 18.06.2013
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2011/19706 Esas 2013/18792 Karar Sayılı İlamı
9. Hukuk Dairesi 2011/19706 E. , 2013/18792 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ
DAVA :Davacı, kıdem tazminatı, fazla çalışma ücreti, genel tatil ücreti, izin ücreti ile ücret alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır. Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
A) Davacı İsteminin Özeti: Davacı, iş sözleşmesini ücretinin ödenmemesi nedeniyle haklı nedenle feshettiğini ileri sürerek, kıdem tazminatı ile ücret, yıllık ücretli izin, fazla çalışma ve genel tatil alacaklarını istemiştir. B) Davalı Cevabının Özeti: Davalı, davacının iş sözleşmesini feshinin haksız olduğunu, fazla çalışma ve genel tatil çalışması yaptığında karşılığının ödendiğini savunarak, davanın reddini istemiştir. C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti: Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davacının iş sözleşmesini fesihte haklı, fazla çalışma ve genel tatil çalışmasını ispatladığı, kullanmadığı yıllık izinleri bulunduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. D) Temyiz: Kararı davalı temyiz etmiştir. E) Gerekçe: 1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir. 2. Davacı işçinin fazla çalışma yapıp yapmadığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır. Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır. Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır. Somut olayda mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacının günde 3 saat fazla çalışma yaptığı kabul edilerek hesaplama yapılmıştır. Davacı işçi fazla çalışma yaptığını ispatlamakla mükelleftir. Bu hususta dinlettiği tanıklardan birisi 2000 yılında 10 ay, diğeri ise 2000-2004 yılları arasında çalışmıştır. Bu tanıkların beyanları çalıştıkları dönemle sınırlı olup, sonraki tarihlerdeki fazla çalışma hesabında dikkate alınamaz. Kaldıki zamanaşımı itirazı karşısında 2005 yılı öncesi hüküm altına alınamayacaktır. Davacı ile birlikte çalışan davalı tanıkları işyerinde 2006 yılında çalışmaya başladıklarını ve davacının günde 1 saat fazla çalışma yaptığını belirtmiştir. Bu durumda davacının 2006 yılından itibaren işyerinde haftada 6 saat fazla çalışma yaptığı sabittir. Mahkemece gerekirse bilirkişiden ek rapır alınmak suretiyle 2006 ve sonrası için haftada 6 saat üzerinden davacının fazla çalışma alacağı hesaplanarak usulü kazanılmış haklarda nazara alınmak suretiyle davacının fazla çalışma alacağı hakkında yeniden bir karar verilmelidir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 18.06.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.