10. Hukuk Dairesi 2014/14022 E. , 2014/16804 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi : İzmir 3. İş Mahkemesi
Tarihi : 19.03.2014
No : 2007/405-2014/129
Dava, sakatlığı nedeniyle bağlanan yaşlılık aylığının kesilmesi sonucunda yersiz ödeme çıkartılması işleminin iptali ile kuruma karşı borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davalı Kurum avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Eldeki davada, 17.02.2004 tarihli N. S.İ. Devlet Hastanesinden alınan kurul raporu ile “epilepsi yılda 3–4 kez jeneralize (sık)” teşhisi ile Sakatlık Indiriminden Yararlanacak Hizmet Erbabının Sakatlık Derecelerinin Tespit Sekli ile Uygulanması Hakkında Yönetmelik hükümleri dikkate alınmak suretiyle davacının %65 oranında iş gücü kaybı olduğunun belirlenmesi üzerine, merkez Sağlık Kurulundan da aynı oranda özür oranı ile 3606 gün üzerinden ve 01.08.2004 tarihinden itibaren yaşlılık aylığı bağlanmış iken, vergi indirimine esas olacak şekilde sahte raporlar ile aylık bağlanıldığına dair gelen ihbarlar üzerine 2006 Yılında Kurumca başlatılan soruşturma kapsamında kontrole tabi tutulan davacı hakkında, sonradan yürürlüğe giren Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümleri dikkate alınmak suretiyle yapılan incelemede alınan 02.03.2007 tarihli raporda bu kez “diyabet, epilepsi seyrek” teşhisi ile vücut fonksiyon kaybının %42 olduğu ve iki arızanın birleşmesi ile %36 olarak belirlenen çalışma gücü nedeniyle, aslen davacının aylık bağlanma şartlarını haiz olmadığından bahisle 2007 yılında yapılan işlemle aylığın başlangıç tarihi itibari ile kesildiği ve 01.08.2004–18.07.2007 tarihleri arasında davacıya yapılan ödemelerin yersiz ödeme nedeniyle geri istendiği, açılan davanın da Kurumun bu işleminin iptali ile kuruma karşı borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkin olduğu, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş ise de verilen kararın eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirmeye dayalı olduğu anlaşılmaktadır.
Davanın yasal dayanağı olan 506 sayılı Kanunun 60. Maddesinin (C) bendinin (b) alt bendi hükmüne göre, “Sakatlığı nedeniyle vergi indiriminden yararlanmaya hak kazanmış durumda olan sigortalılardan; ilgili mevzuatı uyarınca, I. derece sakatlığı olanlar yaşları ne olursa olsun en az onbeş yıldan beri sigortalı bulunmak ve en az 3600 gün malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi ödemiş olmak, II. derece sakatlığı olanlar yaşları ne olursa olsun en az onsekiz yıldan beri sigortalı olmak ve en az 4000 gün malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi ödemiş olmak, III. derece sakatlığı olanlar yaşları ne olursa olsun en az yirmi yıldan beri sigortalı olmak ve en az 4400 gün malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi ödemiş olmaları şartıyla
yaşlılık aylığından yararlanırlar. Sakatlığı nedeniyle vergi indiriminden yararlanması dolayısıyla yaşlılık aylığına hak kazanarak yaşlılık aylığı alanlar Kurumca kontrol muayenesine tabi tutulabilir.”. Kontrol muayenesi sonucu alınan sağlık raporları arasında çelişki bulunması durumunda, bu çelişkinin, 109. maddede belirtilen prosedüre uyularak, Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulundan, itiraz halinde ise Adli Tıp Kurumundan alınacak raporla giderilmesi gereklidir(5510 sayılı Kanunun 95. maddesi). Ancak Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulundan verilecek rapor ile Adlî Tıp Kurumu’ndan alınacak rapor arasında çelişki mevcut olması halinde Adli Tıp Genel Kurulundan rapor alınmalıdır.
Somut olayda; davacıya Kurumca %65 oranındaki çalışma gücü kaybı gözetilerek, yukarıda zikredilen yasal düzenlemeye göre yaşlılık aylığı bağlandığı, kontrol muayenesi sonucu çalışma gücü kayıp oranının %36 olduğunun bildirilmesi nedeni ile bağlanan aylık iptal edilerek yersiz ödenen tutarların borç kaydedildiği, Ege Üniversitesi Adli Tıp anabilim dalından alınan 03/05/2012 tarihli raporda davacının durumunda değişiklik olmakla birlikte “diyabet, epilepsi seyrek” tanısı ile vücut fonksiyon kaybının, eski yönetmelik hükümlerine göre %52 olacağı, yeni yönetmelik hükümlerine göre ise %36 olacağının bildirildiği, itiraz üzerine aynı yerden aldırılan ikinci raporda ise “diyabet, epilepsi sık (yılda 3-4 kez)” teşhisi dikkate alındığında ise %72 olacağının belirtildiği anlaşılmakta ise de; öncelikle davacının aylıklarının kesildiği tarihten yeniden bağlanmasına ilişkin talebinden vazgeçtiği dikkate alınarak, hakkında yersiz ödemeye konu dönem bakımından 2004 yılı ile 2007 yılı arasındaki epilepsi halinin seyrek veya sık olup olmadığı hususunun belirlenmesi ve Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulundan davacıdaki beden çalışma gücü kayıp oranı ve başlangıcı yönünden rapor alınarak, anılan Kurul raporunun Kurum yönünden bağlayıcı olduğu gözetilerek, beden çalışma gücü kayıp oranı ve başlangıcı yönünden Adli Tıp 3. İhtisas ve Genel Kurulundan rapor alınmak sureti ile çelişki giderilerek, varılacak sonuca göre karar verilmelidir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki esaslar göz önünde tutulmaksızın, eksik inceleme ve hatalı değerlendirme sonucu, yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, davalı Kurum avukatının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 08.09.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.