10. Hukuk Dairesi 2014/13625 E. , 2014/16802 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi : Manisa 1. İş Mahkemesi
Tarihi : 06.05.2014
No : 2013/587-2014/352
Dava, fiili çalışmaya dayalı olmadığı gerekçesi ile 16/06/2008-30/11/2008 tarihleri arasında sigortalı sayılmayan ve bu nedenle yaşlılık aylığı şartlarını kaybettiğinden bahisle aylığın kesilmesine dair Kurum işleminin iptali ile aylığın kesildiği tarihten itibaren yeniden bağlanması istemine ilişkindir.
Mahkemece, bozma sonrası yapılan yargılamada ispatlanamayan davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmün, davacı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Eldeki davada, 2829 sayılı Yasa gereğince hizmet birleştirmesi yapılmak suretiyle 01/10/2009 tarihinden 506 sayılı Yasa gereğince yaşılılk aylılğı alan davacı hakkında 26/11/2009 tarihli Kontrol memuru raporu ile S. Ö. adına kayıtlı işyerinden davacı adına 16/06/2008-30/11/2008 tarihleri arasındaki sürelerde yapılan bildirimlerin fiili çalışmaya dayalı olmadığı gerekçesi ile iptali nedeniyle yaşlılık aylığı şartlarını da 2829 Sayılı Yasa kapsamında kaybettiği anlaşılan davacının aylıkları başlangıç tarihi itibari ile iptal edilmiş olup, 01/10/2009-10/05/2011 arasında ödenen tutarın yersiz ödeme kabul edilerek Kurumca borç çıkarıldığı anlaşılmakta olup, davaya konu uyuşmazlığın anılan dönemlerde davacı adına yapılan sigortalı bildirimlerinin fiili çalışmaya dayalı olup olmadığı hususunda toplandığı ,buna göre davanın yasal dayanağının 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 86. Maddesi olduğu anlaşılmaktadır.
Anayasal haklar arasında yer alan sosyal güvenliğin yaşama geçirilmesindeki etkisi gözetildiğinde, eldeki gibi sigortalı konumunda geçen çalışma sürelerinin saptanmasına ilişkin davalar, kamu düzenine ilişkin olduğundan, özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi zorunludur.Bu bağlamda, hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için, bu tür davalarda tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyip, gerek görüldüğünde re’sen araştırma yapılarak kanıt toplanabileceği de göz önünde bulundurulmalıdır.
Eldeki davada ise, Mahkemece, davacının Kurumca iptal edilen bildirimlerinin fiili çalışmaya dayalı olmadığı kabul edilerek davanın reddine karar verilmiş ise de, verilen kararın eksik araştırmaya dayalı olduğu anlaşılmaktadır.
Mahkemece, davacının çalışmasının gerçekliği, işin ve işyerinin kapsam ve niteliğiyle süresinin belirlenebilmesi amacıyla; çalışmaları ile ilgili tüm belgeler davalı kurumdan; puantaj kayıtları ve ücret tediye bordrolarının asılları işverenden ve dava konusu dönem içerisinde davacı çalışmalarını Kuruma bildiren işverenden getirtilmeli, iş bu belgelerden sigortalının imzasını içerenler yönünden imzanın aidiyeti davacı tarafından kabul edilenler ile inkar edilip de aidiyeti ehil bilirkişi incelemesiyle saptananlardan yine davacı tarafından hata-hile-ikrah durumu iddia ve ispat edilemeyenler bakımından, işbu yazılı belgelerin aksi eşdeğerde delillerle kanıtlanması için davacıya delilleri sorulmalı; davacı ile birlikte çalışan ve işverenlerin bordrolarında kayıtlı kişiler ile, aynı yörede komşu veya benzeri işleri yapan başka işverenler ve bu işverenlerin çalıştırdığı bordrolara geçmiş kişiler saptanarak bilgi ve görgülerine başvurulmalı, bunun dışında sigortalının kayıtlarda gözükmeyen çalışmalarının hangi nedenlerle kayıtlara geçmediği ya da bildirim dışı kaldığı hususu gereğince araştırılmalı, tespiti istenen dönemde davalı işyerinde Kurum müfettişlerince inceleme yapılıp yapılmadığı sorulmalı, inceleme yapılmışsa belgeler getirtilmeli, yargılama sürecinde dinlenen tanık anlatımlarının değerlendirilmesinde, iş yerinin kapsamı, kapasitesi ve niteliği nazara alınmalı, eldeki davaya yönelik olarak, Mahkemece davacının S.Ö.adına kayıtlı lokanta ve sonradan bakkal işyerinde çalışma iddiası karşısında, davacının lokantada çalıştığına delil oluşturabilecek şekilde, işverenden ücret ve işyerine mal veya belge teslim aldığına dair yazılı belgelerin olup olmadığı davacıdan da sorularak araştırılmalı, davalı işyerinin vergi dairesine davaya konu dönemde muhatasar beyannamelerde kaç işçi bildirdiği ve davacının anılan dönemde adının geçip geçmediği araştırılmalı, davalıya ait işyeri dosyası getirtilerek burada çalışan sigortalı sayısı tespit edilmeli ve yapılacak kolluk araştırması ile komşu işyerlerinde çalışan işveren veya kayıtları bordrolarda geçmiş ve davacının çalışmalarını bilebilecek konumdaki sigortalılar dinlenilmeli, davacı adına herhangi bir işyeri kaydı veya vergi mükellefiyeti olup olmadığı araştırılmalı, böylece bu konuda gerekli tüm soruşturma yapılarak uyuşmazlık konusu husus, hiçbir kuşku ve duraksamaya yer bırakmayacak biçimde çözümlenip; deliller hep birlikte değerlendirilip takdir edilerek varılacak sonuç uyarınca bir karar verilmelidir.
Mahkemenin, yukarıda açıklanan esaslar doğrultusunda araştırma yaparak elde edilecek sonuca göre karar vermesi gerekirken, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde hüküm kurması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O halde, davacı avukatlarının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
S O N U Ç: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya verilmesine, 08.09.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.