11. Hukuk Dairesi 2018/2381 E. , 2019/6322 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 3. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada Çorlu 2. Asliye Hukuk Mahkemesince verilen 28/12/2016 tarih ve 2014/325 E- 2016/612 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesince verilen 18/10/2017 tarih ve 2017/631 E- 2017/1156 K. sayılı kararın Yargıtay"ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, duruşma için belirlenen 08/10/2019 günü başkaca gelen olmadığı yoklama ile anlaşılıp hazır bulunan davalılar vekili Av....dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili ile davalılardan ... arasında sözlü mutabakat çerçevesinde Nurak Turizm Ltd. Şti. isimli davalı firmadan kâr payı alacağı inancı ile farklı tarihlerde yaklaşık 3.000.000 TL olmak üzere ödeme yaptığını ancak yapılan bu ödemelerin geri alınamadığını ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 200.000,00 TL’nin faiziyle davalılardan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili, husumet itirazında bulunmuş, davacının müvekkillerinden hiçbir alacağının bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
İlk derece Mahkemesince iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davacının kendisine ait olduğunu iddia ettiği taşınmazın dava dışı Nurhan Ünyürüten adına kayıtlı olduğu, 06/06/2011 tarihli "Protokol ve İbranamedir" başlıklı belgede bu taşınmazın davacıya ait olduğuna dair kayıt malikinin imzasını taşıyan kabul beyanı mevcut ise de, bu belge adi nitelikte olup her zaman taraflarınca düzenlenebileceği, sadece taraflar arasında sonuç doğurabileceği, delil olarak dayanılan ve dosyaya fotokopileri sunulmuş çeklerle ilgili bir açıklama getirilmediği gibi, çeklerde hesap sahibi, lehtar ve ciranta olan şahısların dava dışı 3. kişiler olduğu gerekçesiyle, ispatlanamayan davanın reddine karar verilmiştir.
Karara karşı, davacı vekilince istinaf yoluna başvurulmuştur.
İstinaf mahkemesince iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, taşınmazın tapu kaydı uyarınca dava dışı Nurhan Ünyürüten adına kayıtlı iken 02.03.2011 tarihinde tapu malikine "vekaleten" davacı tarafından dava dışı Megapol Tül Perde Ltd. Şti"ne 1.120.000,00 TL bedelle satıldığı, bu şirketi temsilen satış akdinin tarafının Hüseyin Mezgel olduğu, davacının taşınmazın tapu kaydının tedavüllerinde de malik olarak görünmediği, taşınmazın satışından 3 ay sonra düzenlendiği anlaşılan 06/06/2011 tarihli "Protokol ve ibranamedir" başlıklı belgenin, tapu kaydı ve satış tarihine göre davacının taşınmazın maliki olduğunu kabule elverişli nitelikte olmadığı, davalı tarafa yapıldığı iddia edilen ödemelere ilişkin olarak ibraz edilen çek fotokopilerinde lehtar ve keşidecilerin dava dışı kişiler olduğu, bir kısım çeklerin davacının babası Abdurrahman Kendigelen adına keşide edildiği, davacının kendi kabulünde de olduğu üzere taşınmazı satın alan şirketle ortaklığının bulunmadığı, davalı ... Şirketine ait banka hesap kayıtlarında fabrika binası bedeli olarak yatırılan paranın taşınmazın maliki olmayan davacı nam ve hesabına yatırıldığını göstermediği, davacının banka, çek ödemesi yanında elden ödeme iddiasının da bulunduğu, ispat yükü kendisinde bulunan davacının davalılara yemin teklif de etmediği gerekçesiyle, istinaf isteminin esastan reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK"nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK"nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK"nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, takdir olunan 2.037,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalılara verilmesine, aşağıda yazılı bakiye 8,50 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına,
08/10/2019 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.