11. Ceza Dairesi Esas No: 2019/2221 Karar No: 2019/4137 Karar Tarihi: 29.04.2019
213 sayılı yasaya muhalefet - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2019/2221 Esas 2019/4137 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık, Makinaları ve Day. Tük. Mal. San. Tic. A.Ş.’nin yönetim kurulu başkanı olarak 2007 yılında sahte fatura düzenlediği iddiasıyla suçlandı. Ancak suçlamayı kabul etmedi. Faturaları kullanan şirketlerden birisine yapılan vergi inceleme raporunda fatura bedelinin banka havalesi yoluyla ödendiği belirtildi. Diğer şirkete yapılan vergi inceleme raporu ise ödemelerin çekle yapıldığını ancak anlaşmalı kişilere ödeme yapılıp, paranın tekrar geri alınabileceği belirtilmesine rağmen somut tespitlere yer verilmediğinin anlaşıldığı belirtildi. Mahkeme, çekleri tahsil eden kişilerin araştırılarak tanık sıfatıyla dinlenmeleri ve banka havalesi dekontlarının incelenmesi gerektiğini belirtti. Hükümden önce, TCK'nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesi'nin 08.10.2015 tarihli 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunduğu belirtildi. Kanun maddeleri olarak, suç 213 sayılı yasaya muhalefet, hükmün bozulması için uygulanması gereken kanun ise 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi ve CMUK'un 321. maddesi olarak belirtilmiştir.
11. Ceza Dairesi 2019/2221 E. , 2019/4137 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : 213 sayılı yasaya muhalefet HÜKÜM : Mahkumiyet
Sistem ...... Makinaları ve Day. Tük. Mal. San. Tic. A.Ş.’nin 08.01.2007-26.10.2007 tarihleri arasında yönetim kurulu başkanı olan sanığın, “2007 takvim yılında sahte fatura düzenlendiği” iddiasıyla açılan kamu davasında; sanığın suçlamayı kabul etmemesi, faturaları kullanan şirketlerden Canakdeniz Turz. İnş. Paz.Tic.San.Ltd.Şti hakkında düzenlenen 02.11.2012 tarihli vergi inceleme raporunda; fatura bedelinin banka havalesi yoluyla ödendiğinin belirtilmesi, Antalya Panel Ek.Ltd.Şti.’nin yetkilisi olan ...... hakkında düzenlenen 07.09.2012 tarihli vergi inceleme raporunda ise; ödemelerin çekle yapıldığı, ancak işlemlere gerçek bir görüntü vermek amacıyla anlaşmalı kişilere ödeme yapılıp, paranın tekrar geri alınabileceği belirtilmesine rağmen, buna ilişkin somut tespitlere yer verilmediğinin anlaşılması karşısında, maddi gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde tespiti bakımından; 1-Çekleri tahsil eden kişilerin araştırılıp tanık sıfatıyla dinlenmeleri; kendilerinden, söz konusu çeklerin ne şekilde ellerine geçtiğinin, çekleri kimin hesabına tahsil ettiklerinin, sanığı tanıyıp tanımadıklarının sorulması, 2-Banka havalesine ilişkin dekontların getirtilerek incelenmesi, ödemelerin mükellef şirket hesabına geçip geçmediğinin araştırılması, Sonucuna göre tüm deliller birlikte tartışılarak sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, eksik araştırma ve inceleme ile mahkûmiyet hükmü kurulması, 3-Kabule göre de; ...... sayılı TCK’nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 tarihli 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması, Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, 29.04.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.