Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2016/27365 Esas 2016/25152 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
12. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/27365
Karar No: 2016/25152
Karar Tarihi: 12.12.2016

Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2016/27365 Esas 2016/25152 Karar Sayılı İlamı

12. Hukuk Dairesi         2016/27365 E.  ,  2016/25152 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
    Borçlu şirket vekilinin, icra mahkemesine başvurusunda ihalenin feshini talep ettiği, mahkemece, şikayetçi şirket hakkında iflas kararı verildiği, iflas kararı ile iflastan önceki yetkililerin ve vekilin borçlu şirketi temsil ve ilzama yetkili olmadığı gerekçesi ile İİK".nun 134/2. maddesi uyarınca aktif husumet yokluğu nedeniyle şikayetin reddine karar verildiği görülmektedir.
    İflasına karar verilen şirket, medeni haklardan istifade ve medeni hakları kullanma ehliyetini kaybetmiş olmaz. Sadece, İİK"nun 191. maddesi gereğince, iflas masasına giren hak ve mallar hakkında tasarruf hakkını kaybeder. Bir başka deyişle, anılan mallar üzerindeki tasarruf yetkisi, iflas masasına geçer. Bu durumda ihalenin feshinin talep edilmesi ile, müflis şirketin, o mal üzerinde tasarrufta bulunduğu sonucuna varılamaz.
    Türk Borçlar Kanunu"nun 513. maddesinin 1. fıkrası gereğince; işin niteliğinden aksi anlaşılmadıkça, vekalet verenin iflası ile vekalet sözleşmesi kendiliğinden sona erer. 6102 sayılı TTK"nun 534. maddesine göre; "İflas halinde tasfiye, iflas idaresi tarafından İcra ve İflas Kanunu hükümlerine göre yapılır. Şirket organları, temsil yetkilerini, ancak şirketin iflas idaresi tarafından temsil edilmediği hususlar için korurlar." Müflis şirketin, icra takibinde borçlu olması nedeniyle, İİK"nun 134. maddesine göre ihalenin feshi isteminde bulunma hakkı vardır. Bu hakkın kullanılması, yukarıda da belirtildiği üzere, İİK"nun 191. maddesinde belirlenen mallar üzerinde tasarrufta bulunulduğu anlamına gelmediğinden, borçlu şirket iflas etse dahi, icra mahkemesinde bu şikayeti yapabilir. Şikayet sırasında borçlu şirketin iflas etmesi halinde, 6102 sayılı TTK"nun 534. maddesi uyarınca, şirket organları, ihalenin feshi istemi yönünden temsil yetkilerini koruduğundan, verilen vekalet de son bulmaz. Müflisin kullanabileceği hakları, vekili, onun adına kullanabilir.
    O halde mahkemece, işin esasına girilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, iflas kararı ile müflis şirketin vekilinin ve yetkililerinin temsil ve ilzam yetkisi son bulduğundan bahisle aktif husumet yokluğu nedeniyle şikayetin reddine karar verilmesi isabetsizdir.
    SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK"nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 12/12/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.