11. Hukuk Dairesi 2018/4305 E. , 2019/6320 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada Ankara 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 01/06/2017 tarih ve 2016/453 E-2017/235 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi"nce verilen 28/06/2018 tarih ve 2018/80 E- 2018/758 K. sayılı kararın Yargıtay"ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin "ETİ BENİM"O+ŞEKİL" ibareli 30.sınıftaki; "Şekerlemeler, çikolatalar, bisküviler, pastalar, krakerler, gofretler, kekler, tartlar." ürünlerini içeren, 2014/67095 sayılı marka tescil başvurusuna, davalı şirketin "BENİM" ibareli 29, 30 ve 32.sınıflardaki ürünleri içeren 1997/191819, "BENİM KAYMAKLI" ibareli 30.sınıf ürünleri içeren 2006/43777, "BENİM+ŞEKİL" ibareli 29, 30 ve 32.sınıftaki ürünleri içeren 2006/51922 sayılı markalarına ve iltibas vakıasına dayanarak yaptığı itirazın, YİDK tarafından kabul edildiğini, oysa davalı şirketin "BENİM" ibareli 29, 30 ve 32.sınıf ürünleri içeren 1997/191819 sayılı markası hakkında verilen hükümsüzlük kararının Yargıtayca onanarak kesinleştiğini, "BENİM KAYMAKLI" ibareli 30.sınıf ürünleri içeren 2006/43777 sayılı ve "BENİM+ŞEKİL" ibareli 29, 30 ve 32.sınıf ürünleri içeren 2006/51922 sayılı markalarına ilişkin olarak ise yargılamaların devam ettiğini, bu markaların redde mesnet alınmasının mümkün olmadığını, müvekkilinin önceki tescillerden kaynaklı kazanılmış hakkının bulunduğunu ileri sürerek, TPMK YİDK"nın 2016/M-9978 sayılı kararının iptalini talep ve dava etmiştir.
Davalı TPMK vekili, Kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı şirket vekili, müvekkilinin redde mesnet marka ve marka tescil başvurularının halen hükmünü sürdürdüğünü, buna karşın davacının "BENİM"O" ibareli 29, 30 ve 32.sınıftaki ürünleri içeren 2006/11600, 2007/24123, 2008/13202, 2008/35710, 2008/30570 sayılı markalarının herbirinin müvekkilinin itirazı üzerine reddedildiğini, ret kararlarının iptali için açılan davaların da reddedilerek Yargıtay tarafından onanmak suretiyle kesinleştiğini, başvuru konusu işaret ile redde mesnet markalar arasında iltibas doğmasının kaçınılmaz olduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İlk derece mahkemesi, iddia, savunma, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; her iki markanın aynı tür ürün ve hizmetleri içerdikleri, bir markanın korunmasının kullanım şartına bağlı olmadığı, 30.sınıftaki ürünlerin alıcısı konumundaki ortalama tüketici ve yararlanıcı kitlesi ile özellikle marka ve başvuru konusu işaretlerin asıl ve ayırt edici unsurlarının aynı olması da göz önüne alındığında, bu iki markayı ilişkilendirmesinin kaçınılmaz olduğu, davacının "BENİM"O" ibareli 29, 30 ve 32.sınıftaki ürünleri içeren birçok marka tescil başvurusu olduğu, diğer taraftan davacı başvurusu ile davalı markalarının benzer olduğunun ve iltibasa yol açacağının Yargıtay tarafından da kabul edildiği, davacı başvurusunun müktesep haktan kaynaklanan seri marka tescilinden yararlanmasının mümkün olmadığı, zira taraflar arasında bu markayla ilgili olarak eş zamanlı kullanımla birbirinden nizasız olarak bağımsızlaşma olgusunun gerçekleşmediği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
Karar, davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20.Hukuk Dairesi tarafından tüm dosya kapsamında yapılan istinaf incelemesi sonucunda; davacının marka tescil başvurusunun, davalı şirketin sadece 2006/43777 ve 2006/51922 sayılı markaları esas alınarak reddedildiğinden, esasen davalının 1997/191819 numaralı markasının işbu davada incelenmesine gerek olmadığı, davalının redde mesnet 2006/43777 numaralı markasının Ankara 3. FSHHM."nin 03.12.2009 tarih ve 2008/196 E.-2009/318 K. sayılı kararı ile işbu davanın konusu emtia açısından hükümsüz kılınmış, verilen bu karar Yargıtay 11.HD."nin 2010/16085 E.-2012/14526 K. sayılı kararı ile onanmış ve karar düzeltme istemi de reddedilmiş ise de, davalının redde mesnet 2006/51922 sayılı ikinci markasının hükümsüzlüğü için açılan davanın, Ankara 4. FSHHM."nin 08.12.2014 tarih ve 2014/163 E.-2014/371 K. sayılı kararı ile reddedilmiş ve verilen bu kararın Yargıtay 11.HD."nin 2015/5842 E.-2015/13281 K. sayılı ilamı ile onanmış ve karar düzeltme istemi de reddedilmiş olduğundan, davalının anılan markasının halen yürürlükte bulunduğu ve işbu davada davacının başvurusu ile aynı emtiayı kapsadığı, yine işbu davada davacının "ETİ BENİM"O+ŞEKİL" ibareli ve 2014/67095 numaralı marka tescil başvurusu ile benzer nitelikteki başka başvurularının da, davalının anılan 2006/51922 sayılı markasına dayalı itirazı sonucunda reddedilmiş ve verilen kararların Yargıtay derecatından geçerek kesinleşmiş olduğu, davacının işbu davada kendisine kazanılmış hak yaratacak hiçbir markasının da bulunmadığı, neticeten mahkemece davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizliğin bulunmadığı gerekçesiyle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine karar verilmiştir.
Karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK"nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK"nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK"nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 8,50 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 08/10/2019 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.