23. Hukuk Dairesi 2016/7882 E. , 2018/2846 K.
"İçtihat Metni".....
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davalı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davalı vekili ......ile davacı vekili Av. ..."in gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- KARAR -
Davacı vekili, müvekkili kooperatifin üyesi olan davalı hakkında, faizi ile birlikte toplam 9.577,33 TL tutarındaki aidat alacağının tahsili amacıyla icra takibi başlatıldığını, davalının haksız olarak takibe itiraz ettiğini ileri sürerek, itirazın iptali ile %40’dan aşağı olmak üzere icra inkar tazminatının davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkilinin 30.06.2000 tarihli genel kurul kararına dayalı olarak kooperatife peşin bedelli üye olduğunu, takibe konu aidattan sorumlu tutulamayacağını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporuna ve dosya kapsamına göre, davalının, davacı kooperatifin üyesi olduğu ve dava konusu taşınmazın davalı tarafından kullanıldığı, genel kurul kararı olmaksızın kooperatife ait bir taşınmazın satılmasının mümkün olmadığı, 1163 sayılı Kanun’un 42. maddesi uyarınca, taşınmaz satışında tek yetkili organın genel kurul olduğu, yönetim kurulu veya başkaca bir organ tarafından buna aykırı olarak yapılan işlemin geçerli kabul edilemeyeceği, aksi kabulün üyeler arasında eşitsizlik yaratacağı, 30.06.2000 tarihli genel kurulun davalının aidat ödeme yükümlülüğünü ortadan kaldırmayacağı gerekçesiyle, davanın kabulü ile takibin 8.400,00 TL asıl alacak yönünden aynen devamına, icra inkar tazminatının tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
1)Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2) Dava, kooperatif aidat alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı kooperatifin 18.04.2010 tarihli genel kurul kararı gereğince davalıdan aidat talebinde bulunduğu, davalının ise 30.06.2000 tarihli genel kuruluna kararına istinaden kooperatif inşaatının yapım işini yüklenen dava dışı Ali Yazar Ltd. Şti.’den hisse satın alarak peşin ödemeli ortak olduğunu savunmuştur.
Davacı kooperatifin 30.06.2000 tarihli genel kurulunda, kooperatif inşaatının yapım işinin dava dışı ........ verilmesi, kooperatifin borcunu ödeyememesi halinde .../...
S.2
şirket tarafından istendiğinde yapım karşılığı şirkete B tipi üyelik verileceği, bu üyeliklerin şirket tarafından üçüncü kişilere devri halinde, yükümlülüklerin şirket tarafından yerine getirileceği, B tipi üyelerin kat farkı, elektrik, su, doğalgaz, sayaç ve katılım payları dışında herhangi bir ücret ödemeyecekleri kabul edilmiştir. 28.06.2002 tarihli genel kurulda da B tipi üyeliklerin şirkete verilmesinin uygun olduğu kabul edilmiştir.
Davalı ile dava dışı şirket arasında yapılan sözleşme ile davalının B tipi üyelik devraldığı ve kooperatife ortak olarak kabul edildiği, dosya kapsamı ile de sabittir.
Dava dışı ...... 30.06.2000 tarihli genel kurul kararı ile yaptığı iş karşılığı hak ediş yerine kooperatif hissesi satma hakkı verilmiş olmasına göre, yüklenici ....... kooperatife ne kadar hisse karşılığı iş yaptığının tespit edilmesi ve sonuç itibariyle davalıya devrettiği hisse karşılığı kooperatife iş yapıp yapmadığının saptanması gerekir. Bu hususta gerekirse uzman bilirkişilerden rapor alınarak ve kooperatif kayıtları da incelenerek, yüklenici ..... kaç hisse devrettiği ve bunun karşılığında ne kadar iş yaptığı, açık şekilde ortaya çıkarıldıktan sonra, davalının savunmasını dayandırdığı genel kurul kararının iptal edilmediği de göz önünde bulundurularak, davalının peşin ödemeli ortak olup olmadığının belirlenmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı gerekçe ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
Takip talepnamesinde takipten sonra işleyecek faiz yönünden TBK"nın 120/2. maddesi hükmüne aykırı olarak %120 faiz talep edilmiştir. Mahkemece, bu husus gözetilerek, takibin, asıl alacağa yasal faiz uygulanmak suretiyle devamına karar verilmesi gerekirken, aynen devamına karar verilmesi de kabul şekli itibariyle isabetsiz olmuştur.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle diğer temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davalı yararına takdir olunan 1.630,00 TL duruşma vekalet ücretinin, davacıdan alınarak davalıya verilmesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 17.04.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.