23. Hukuk Dairesi 2016/6388 E. , 2018/2845 K.
"İçtihat Metni".....
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davalı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davalı vekili Av. ... ile davacı vekili ..."in gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- KARAR -
Davacı vekili, müvekkili kooperatifin üyesi olan davalı hakkında, faiziyle birlikte toplam 16.440,01 TL tutarındaki aidat alacağının tahsili amacıyla icra takibi başlatıldığını, davalının haksız olarak takibe itiraz ettiğini ileri sürerek, itirazın iptali ile %40’dan aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatının davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkilinin 30.06.2000 tarihli genel kurul kararına dayalı olarak kooperatife peşin bedelli üye olduğunu, takibe konu aidattan sorumlu tutulamayacağını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu uyarınca, kooperatife ait taşınmazların satışı konusunda tek yetkili organın genel kurul olduğu, genel kurul kararı olmaksızın kooperatife ait bir konutun satılmasının mümkün olmadığı, davacı konutu ......den harici olarak satın almış ise de bu satışın geçersiz olduğu, ancak kooperatif üyesi olarak takibe konu aidattan sorumlu bulunduğu gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile itirazın iptaline, takibin asıl alacak ve faizi ile birlikte toplam 14.414,02 TL üzerinden devamına, icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
1)Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2) Dava, kooperatif aidat alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı kooperatifin 18.04.2010 tarihli genel kurul kararı gereğince davalıdan aidat talebinde bulunduğu, davalının ise 30.06.2000 tarihli genel kuruluna kararına istinaden kooperatif inşaatının yapım işini yüklenen dava dışı......den hisse satın alarak peşin ödemeli ortak olduğunu savunmuştur.
Davacı kooperatifin 30.06.2000 tarihli genel kurulunda, kooperatif inşaatının yapım işinin dava dışı.......verilmesi, kooperatifin borcunu ödeyememesi halinde şirket tarafından istendiğinde yapım karşılığı şirkete B tipi üyelik verileceği, bu üyeliklerin şirket tarafından üçüncü kişilere devri halinde, yükümlülüklerin şirket tarafından yerine .../...
S.2
getirileceği, B tipi üyelerin kat farkı, elektrik, su, doğalgaz, sayaç ve katılım payları dışında herhangi bir ücret ödemeyecekleri kabul edilmiştir. 28.06.2002 tarihli genel kurulda da B tipi üyeliklerin şirkete verilmesinin uygun olduğu kabul edilmiştir.
Davalı ile dava dışı şirket arasında yapılan sözleşme ile davalının B tipi üyelik devraldığı ve kooperatife ortak olarak kabul edildiği, dosya kapsamı ile de sabittir.
Dava dışı ........ 30.06.2000 tarihli genel kurul kararı ile yaptığı iş karşılığı hak ediş yerine kooperatif hissesi satma hakkı verilmiş olmasına göre, yüklenici..... kooperatife ne kadar hisse karşılığı iş yaptığının tespit edilmesi ve sonuç itibariyle davalıya devrettiği hisse karşılığı kooperatife iş yapıp yapmadığının saptanması gerekir. Bu hususta gerekirse uzman bilirkişilerden rapor alınarak ve kooperatif kayıtları da incelenerek, yüklenici ..... kaç hisse devrettiği ve bunun karşılığında ne kadar iş yaptığı, açık şekilde ortaya çıkarıldıktan sonra, davalının savunmasını dayandırdığı genel kurul kararının iptal edilmediği de göz önünde bulundurularak, davalının peşin ödemeli ortak olup olmadığının belirlenmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı gerekçe ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle 1 nolu bent dışındaki diğer temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz edene iadesine, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davalı yararına takdir olunan 1.630,00 TL duruşma vekalet ücretinin, davacıdan alınarak davalıya ödenmesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 17.04.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.