19. Hukuk Dairesi 2016/9533 E. , 2017/4295 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacılar vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacılar vekili, davalı banka tarafından ... 6. İcra Müdürlüğünün 2014/15934 sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, takibe konu edilen bononun müvekkillerinin kullanmış olduğu krediden dolayı verilen bono olduğunu, bononun yanında banka tarafından ayrıca müvekkili ..." ya taşınmaz üzerine ipotek tesis edildiğini, bu ipotekle ilgili de ... 6. İcra Müdürlüğünün 2014/15933 sayılı dosya ile takip başlatıldığını, aynı krediye ilişkin olarak müvekkillerine ayrıca bono imzalatılmasının kötü niyetli olduğunu, bono borcunun farklı bir borçtan kaynaklı gibi tek başına takibe konulduğunu, müvekkili tarafından yalnızca bir kredi çekildiğini, müvekkillerinin borcunun ipotekle güvence altına alınmasına rağmen mükerrer takip yapıldığını belirterek, müvekkillerinin davalı bankaya borçlu olmadığının tespitine, % 40 tazminatın davalıdan tahsiline, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacı borçlu ... ile müvekkili banka arasında imzalanan kredi çerçeve sözleşmesi kapsamında, 300.000,00 TL limitli ve 500.000,00 TL limitli iki adet ticari kredi kullandırıldığını ve diğer davacı ..." nın da sözleşmelere kefaletinin alındığını, dava ve takip konusu bono senedini de müşterek borçlu olarak imzaladıklarını, ayrıca teminat olarak ... adına kayıtlı taşınmazlar üzerine müvekkili banka lehine ipotek tesis edildiğini, borcun düzenli ödenmemesi nedeni ile hesabın kat edildiğini, verilen sürelere rağmen ödeme yapılmadığını, iki adet taşınmaz üzerindeki ipoteğin paraya çevrilmesi için ... 6. İcra Müdürlüğünün 2014/15933 sayılı dosyasıyla takip başlatıldığını, kullanılan kredi borcuna karşılık olarak verilen dava konusu bono ile ilgili de bakiye alacak miktarı olan 180.000,00 TL alacak üzerinden tahsilde tekerrür olmamak kaydı ve rehin tutarının borcu ödemeye yetmemesi nedeni ile takip yapıldığını belirterek, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, benimsenen bilirkişi raporuna göre, İ.İ.K." nun 45/1. maddesi uyarınca davalı bankanın tahsilde tekerrür olmamak koşulu ile yaptığı ilamsız icra takibinde kredi asıl borçlusu ve müşterek borçlu müteselsil kefil aleyhine takip yapmasında herhangi bir usulsüzlük bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş,hüküm davacılar vekilince temyiz edilmiştir.
Davacı ..."nın genel kredi sözleşmesinde asıl borçlu olduğu, diğer davacı ..."nın da aynı genel kredi sözleşmesinde kefil olduğu, ..."nın taşınmazını ipotek verdiği banka tarafından ayrıca davaya konu icra takibine esas olan kambiyo senedinin de alındığı anlaşılmaktadır. İ.İ.K."nun 45/3. maddesine göre alacağın kambiyo senedine dayanması halinde, alacak rehinle temin edilmiş olsa bile borçlu hakkında ayrıca takip yapılabileceğinden diğer davacı ..."nın da sözleşmede kefil olması nedeniyle kefalet limiti ve kendi temerrüdünün sonuçlarından ve ipoteği aşan miktar yönünden tahsilde tekerrür olmamak üzere sorumlu olacağı kabul edilerek açıklanan ilkeler uyarınca alacak hesabı yönünden inceleme ve değerlendirme yapılıp sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 29/05/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.