Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2016/9885 Esas 2018/5906 Karar Sayılı İlamı

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi


Davacılar ... ve ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 08/07/2014 gününde verilen dilekçe ile menfi tespit istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 26/11/2015 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
Dava, menfi tespit istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacılar vekili; müvekillerinin ... ...İç Tedarik Bölge Başkanlığında görevli oldukları tarihte Sayıştay Başkanlığı tarafından 2006 ve 2007 mali yıllarına ait hesapların incelenerek 2006/776 sayılı sayıştay ilamının bütün aşamalardan geçerek kesinleştiğini, davalı idarenin davacılar aleyhine icra takibinde bulunduğunu, müvekillerinin verilen emirler doğrultusunda hareket ederek iyi niyetli olup hukuka uygun işlem yapma gayreti içinde konuyu üst makamlara intikal ettirdiklerini belirterek borçlu olmadıklarının tespitiyle icra takibinin iptaline karar verilmesi isteminde bulunmuştur.
Davalı vekili, yapılan icra takibinin usul ve yasaya uygun olduğunu belirterek davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, hukukçu ve mali müşavirlerden oluşan heyetten alınan bilirkişi raporuyla icra dosyasında talep edilen kamu alacağı için başlatılan icra işleminin 6085 sayılı Kanun"un 9. maddesi ile 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu"nun 68. ve 71. maddeleri gereğince yasal olduğu gerekçesiyle dava şartı oluşmadığından davanın reddine karar verilmiştir.
Dosyadaki bilgi ve belgelerden; kamu görevlisi olan davacıların dava dışı yüklenici şirketin, verilen süre içinde işi bitirememesi ve teslim edememesi durumunda hangi tarihten itibaren gecikme cezası işletecekleri hususunda görev yaptıkları kuruma görüş sordukları, Milli Savunma Bakanlığının 02/03/2005 tarihli yazısı ile "emir doğrultusunda işlem yapılmasının gerektiğinin" bildirildiği, adı geçen Bakanlığın 27/01/2005 tarihli emri ile "gecikme cezasının ihtarın karşı tarafa tebliğinden sonra başlatılması" yönündeki emri gereğince hareket ederek işlem yapmış oldukları anlaşılmakla davaya konu kamu zararının oluşumunda davacılara atfedilecek herhangi bir kusur bulunmadığından menfi tespit isteminin kabulüne karar verilmesi gerekirken, yanılgılı gerekçe ile davanın dava şartı yokluğundan reddine karar verilmesi doğru görülmemiş ve kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINAve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 04/10/2018 gününde oy birliğiyle karar verildi.