20. Ceza Dairesi 2017/6820 E. , 2018/1979 K.
"İçtihat Metni"Mahkeme :Ağır Ceza Mahkemesi
Suç : Uyuşturucu madde ticareti yapma
02/09/2015
Sanık ... açısından: 25/05/2015-22/06/2015-02/07/2015
Sanık ... açısından: 18/06/2015 - 19/06/2015 -
22/06/2015 - 27/06/2015
Sanık ... açısından: 26/02/2015-26/05/2015
Sanık ... açısından: 26/05/2015-19/09/2015-17/10/2015
Sanık ... açından: 28/05/2015 - 31/05/2015 - 22/09/2015 - 17/10/2015
Sanık ... açısından: 13/07/2015
Sanık ... açısından: 20/07/2015 - 04/08/2015 -
12/10/2015
Sanık ... açısından: 04/08/2015-17/10/2015
Sanık ... açısından: 20/07/2015-26/10/2015
Sanık ... Açısından: 11/06/2015 - 14/06/2015 - 03/07/2015 - 08/07/2015
Sanık ... açısından: 08/07/2015
Hüküm/Karar : Mahkûmiyet
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ :
Temyiz incelemesi, duruşmalı inceleme talebinde bulunan sanıklar ..., müdafilerinin yöntemine uygun davetiye tebliğine rağmen duruşmaya gelmemeleri ve geçerli bir mazeret de bildirmemeleri nedeniyle duruşmasız olarak yapılmıştır.
A-) Sanıklar ... ve ... hakkında verilen hükme yönelik temyiz isteklerinin incelenmesinde:
Hükmün sanıklar müdafileri tarafından temyiz edilmesinden sonra, Sanık ..."ın Maltepe 2 nolu L Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu Müdürlüğü"nden gönderdiği 14/12/2016 ve 18/09/2017 havale tarihli dilekçesindeki "... dosyamın onaylanmasını istiyorum, temyizden vazgeçiyorum" şeklindeki ve sanık ..."un 18 yaşını doldurduktan sonra İzmir Çocuk Ve Gençlik Kapalı Ceza İnfaz Kurumu Müdürlüğü"nden gönderdiği 12/04/2018 havale tarihli dilekçesindeki "...çocuk olduğumdan temyiz hakkımdan feragat edememiştim, bu tarih itibari ile cezamın temyiz hakkından kendi iradem ile vazgeçiyorum, cezamın bir an önce kesinleştirilip gönderilmesini istiyorum." şeklindeki taleplerinin, temyiz isteğinden vazgeçme niteliğinde oldukları anlaşıldığından, temyizden vazgeçme nedeniyle hükümlerin İNCELENMESİNE YER OLMADIĞINA,
B-... hakkındaki mahkumiyet hükmünün incelenmesinde;
Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç tipi ile yaptırımların aşağıda belirtilen ve eleştiri dışında doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından; yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Sanığın tekerrüre esas kabul edilen adli sicil kaydına göre Yalova 5. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 2013/24 Esas, 2013/22 Karar sayılı tehdit suçu hakkında hükümden sonra 02.12.2016 tarihinde 29906 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun"un 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK"nın 253. maddesi ve maddeye eklenen fıkraya göre uzlaşma hükümleri düzenlenmiş ve sanığa isnat edilen TCK’nın 106/1-1.cümle maddesi kapsamındaki tehdit suçunun uzlaştırma kapsamında bulunduğu ve uyarlama yargılaması yapılmadan bu aşamada tekerrüre esas alınamayacağının gözetilmemesi,
Kanuna aykırı, sanık ve müdafiilerinin temyiz itirazı bu nedenle yerinde olduğundan, CMUK’nın 321. maddesi gereğince hükmün BOZULMASINA; ancak bu aykırılığın yeniden duruşma yapılmaksızın aynı Kanun"un 322. maddesi gereğince düzeltilmesi mümkün bulunduğundan;
Hüküm fıkrasının tekerrür ile ilgili bölümünün çıkartılarak yerine "Sanık hakkında Yalova 5.Asliye Ceza Mahkemesi"nin 05/02/2015 tarihinde kesinleşen, 08/10/2013 karar tarihli, 2013/24 esas ve 2013/22 karar sayılı ilamı ile TCK"nın 86/2,3-a-son maddesi gereğince verilen 6 Ay hapis cezası nedeniyle, hükmolunan cezanın TCK"nın 58. maddesinin 6. ve 7. fıkraları uyarınca mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine, tekerrüre esas alınan ilamda da sanık hakkında tekerrür hükümlerinin uygulanmasına karar verildiği anlaşılmakla infazın 5275 sayılı Yasa"nın 108/3 maddesi doğrultusunda yapılmasına ve cezasının infazından sonra sanık hakkında denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasına" ibaresinin yazılması,
Suretiyle, hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, hükmolunan ceza miktarı ile tutuklu kalınan süre göz önüne alınarak sanık hakkındaki salıverilme talebinin reddine,
C-Sanıklar ...,hakkındaki mahkumiyet hükümlerinin incelenmesinde;
Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemlerin sanıklar tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, eyleme uyan suç tipi ile yaptırımların eleştiri dışında doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından; Sanık ..., sanık ... müdafii, sanık ... ve müdafii, sanık ... ve müdafii, sanık ... ve müdafii, sanık ... ve müdafii, sanık ... müdafii, sanık ... ve müdafileri, sanık ... ve müdafii, sanık ... müdafiinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, hükümlerin ONANMASINA, hükmolunan ceza miktarı ile tutuklu kalınan süre göz önüne alınarak sanıklar ..., hakkındaki salıverilme talebinin reddine,
D-Sanık ... hakkında verilen mahkûmiyet hükmünün incelenmesinde:
Sanık ..."in kovuşturma aşamasında 18 yaşından küçük olması karşısında yargılamanın kapalı oturumda gerçekleştirilmesi ve hükmünde kapalı oturumda açıklanması gerekirken CMK"nın 185. maddesine aykırı davranılarak yargılamanın açık oturumlarla yapılması ve hükmünde açık oturumda açıklanması,
Kanuna aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan, diğer yönleri incelenmeksizin hükmün BOZULMASINA,
E-Sanık ... hakkında verilen mahkûmiyet hükmünün incelenmesinde:
Yalova Ağır Ceza Mahkemesi"nin 29/05/2015 tarih 2015/1150 değişik iş nolu kararı ile sanık hakkında verilen CMK"nın 140. maddesi gereğince teknik araçlarla izleme kararının suç tarihi olan 26/05/2015 tarihinden sonra verilmesi, sanığın tutanak içeriğini kabul etmemesi, 26/02/2015 tarihinde ... plakalı araçta ele geçen 42 paket ADB-FUBİNACA"yı sanığın sattığına ilişkin aşamalarda farklı beyanlarda bulunan..."un soyut beyanı dışında, 24/08/2015 tarihli iddianamede belirtilen atılı suçu işlediğine ilişkin, kuşku sınırlarını aşan yeterli ve kesin delil bulunmaması karşısında;
CMK"nın 139. maddesinin 4. fıkrasına göre örgüt faaliyeti çerçevesinde işlenmeyen suçlarda gizli soruşturmacı görevlendirilmesinin mümkün olmadığı, kolluk görevlisi gizli soruşturmacının görevlinin “suçu ve failini belirleme, suçla ilgili delilleri toplama” konusundaki genel görevi kapsamında, örgüt faaliyeti çerçevesinde işlenmese de, uyuşturucu ticareti yapma suçu ile ilgili olarak delil toplayabileceği, gizli soruşturmacıların tanık olarak dinlenmeleri ve sonucuna göre sanığın hukuki durumunun değerlendirilerek karar verilmesi gerekirken eksik araştırmaya dayalı olarak hüküm kurulması,
Kanuna aykırı, sanık ve müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden hükmün BOZULMASINA,
17.04.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi