Marka Hakkına Tecavüz - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2018/4874 Esas 2020/6503 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Ceza Dairesi
Esas No: 2018/4874
Karar No: 2020/6503
Karar Tarihi: 15.06.2020

Marka Hakkına Tecavüz - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2018/4874 Esas 2020/6503 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Marka hakkına tecavüz suçundan mahkumiyet hükmü verilen bir yerel mahkeme kararı temyiz edilmiştir. Dosyanın incelenmesi sonrasında, uzlaşma teklifi verildiği tarihte uzlaştırma hükümlerinin yasal olarak uygulanmadığı ancak uzlaşmanın soruşturma ve kovuşturmalarda öncelikle uygulanması gerektiği belirtilmiştir. Bu nedenle, sanık hakkında özel bir etkin pişmanlık hükmü olan 556 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin 61/A maddesi gereği uzlaştırma kurumunun uygulanmasına engel teşkil etmediği ve CMK'nin 253. ve 254. maddelerinin uygulanması gerektiği ifade edilmiştir. Kararda ayrıca, cezaların içtimama yer verilmediği halde, adli para cezasının hapisten çevrilmesiyle birlikte doğrudan verilen adli para cezasının ayrı ayrı tayin edilmesi gerektiği ve adli para cezalarının 24 eşit taksitte ödenmesine karar verilirken taksit aralığının da gösterilmesi gerektiği belirtilmiştir. Bu nedenlerle, hüküm bozulmuştur ve dosya bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere mahkemeye geri gönderilmiştir. Kanun maddeleri ise şöyle açıklanabilir: Uzlaştırmaya engel olmadığı belirtilen 556 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin 61/A madd
19. Ceza Dairesi         2018/4874 E.  ,  2020/6503 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Fikri ve Sınaî Haklar Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Marka Hakkına Tecavüz
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
    Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
    Ancak;
    Uzlaşma teklifinde bulunulduğu tarihte uzlaştırma hükümlerinin uygulanmasına yasal olanak bulunmadığı halde, kolluktaki ifadesinde ve 09.04.2015 tarihli celsede sanık uzlaşmayı kabul etmediğini beyan etmişse de, bir hakkın doğmadan önce kullanılması söz konusu olamayacağından, uzlaşma teklifinin hukuken geçerli olmadığı anlaşılmakla, 02.12.2016 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun"un 34. maddesiyle Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 253. maddesinde değişiklik yapılarak madde içeriğinden “etkin pişmanlık hükümlerine yer verilen suçlar ile” ibaresinin çıkarılması nedeniyle özel bir etkin pişmanlık hükmü olan (suç ve karar tarihinde yürürlükte bulunan) 556 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 61/7. maddesinin aynı Kanun Hükmünde Kararnamenin 61/A maddesinde düzenlenen satışa arz etme veya satma suçu yönünden de uzlaştırma kurumunun uygulanmasına engel teşkil etmemesi, uzlaştırmanın soruşturma ve kovuşturmalarda mutlaka öncelikle uygulanması zorunlu bir maddi ceza hukuku ve ceza muhakemesi hukuku kurumu olması karşısında, sanık hakkında 6763 sayılı Kanun"un 34. maddesiyle değişik CMK’nin 253. ve 254. maddelerinin uygulanması zorunluluğu,
    Kabule göre de,
    1- 5237 sayılı TCK"da cezaların içtimama yer verilmediği halde, hapisten çevrilen adli para cezası ile doğrudan verilen adli para cezasının içtima edilmeyip ayrı ayrı tayini gerekeceğinin gözetilmemesi,
    2- 5237 sayılı TCK"nin 52/4. maddesi gereğince adli para cezalarının 24 eşit taksitte ödenmesine karar verilirken infazda duraksamaya yol açacak şekilde taksit aralığının gösterilmemesi,
    Bozmayı gerektirmiş ve sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden HÜKMÜN 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine 15/06/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.







    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.