Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 25.11.2005 tarih ve 140/143, 08.12.2009 tarih ve 241/286 sayılı kararlarına göre CMUK"nın 305.maddesine göre kesin nitelikte olan bir hükümde, tekerrür uygulanmış olması halinde hükmün kesin olma özelliğini kaybederek temyiz yasa yoluna tabi olacağı anlaşılmakla, hakaret suçundan kurulan hükmünde incelenmesi gerektiği kabul edilerek dosya görüşüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; Sanığa yükletilen tehdit ve hakaret eylemleriyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemlerin sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı; Eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tiplerine uyduğu, Anlaşılmış ve ileri sürülen başkaca temyiz nedenleri yerinde görülmediği gibi hükümleri etkileyecek oranda hukuka aykırılığa da rastlanmamıştır. Ancak, Para cezalarına ilişkin mahkumiyet hükümlerinde TCK"nın 58.maddesinin uygulanamayacağının gözetilmemesi, Kanuna aykırı ve sanık ... müdafiinin temyiz iddiaları bu nedenle yerinde ise de, bu aykırılık, yeniden duruşma yapılmasına gerek olmaksızın düzeltilebilir nitelikte bir yanılgı olduğundan, temyiz edilen kararın açıklanan noktası tebliğnameye uygun olarak, TCK"nın 58.maddesinin uygulanmasına dair kısımların karardan çıkarılmak suretiyle hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 5320 sayılı Kanunun 8/1. madde ve fıkrası aracılığıyla 1412 sayılı CMUK"nın 322. maddesi uyarınca davanın esasına, 22.03.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.