9. Hukuk Dairesi Esas No: 2011/9266 Karar No: 2013/18683 Karar Tarihi: 17.06.2013
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2011/9266 Esas 2013/18683 Karar Sayılı İlamı
9. Hukuk Dairesi 2011/9266 E. , 2013/18683 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK (İŞ) MAHKEMESİ
DAVA :Davacı vekili, davacı işçinin ödenmeyen fazla mesai ve tatil çalışmaları karşılığı ücret alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
1.-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir. 2. Bordrolarda fazla çalışma ve tatil sütunu bulunduğu halde bu sütunun boş bırakılmış olması, işçinin fazla çalışma yapmadığının kanıtı olarak kabul edilemez. Üzerinde fazla çalışma ve tatil sütunu bulunan ve ayın bazı günleri fazla çalışma yapıldığı, tatilde çalışıldığı öngörülen bordroları ihtirazı kayıt koymadan imzalayan işçi, bordroda fazla mesai ve tatil ücreti ödemesi göründüğünden, bordro düzenlenen aylar için sonradan fazla çalışma ve tatil ücreti talep edemez. Keza bordrolarda davacı imzası olmasa bile, ücret banka hesabına yatırılarak ödeniyor ve hesap çekilirken ihtirazı kayıt konulmamış ise, banka yolu ile yapılan fazla mesai ve tatil ücretleri ödemelerinin de dikkate alınması gerekir. Ancak fazla mesai yapıldığına veya tatilde çalışıldığına dair kayıt var ve bu kayda göre eksik ödeme sözkonusu ise, o zaman işçi aradaki farkı isteyebilecektir. Dosya içeriğine göre davalı işveren imzasız da olsa ibraz ettiği bordrolarda fazla mesai ve tatil çalışmaları karşılığı ücretin tahakkuk ettirildiğini ve banka yolu ile ödendiğini savunmuş, ilk bilirkişi raporunda bu ödemeler dikkate alınmış ve davacının fazla mesai ücret alacağı olmadığı kabul edilmiştir. Hükme esas bilirkişi raporunda ise ödeme olgusu üzerinde durulmadan fazla mesai ve tatil çalışmaları karşılığı ücret hesaplanmış ve mahkemece hükme esas alınmıştır. Savunmanın bu itirazı üzerinde durulmadan, banka hesapları araştırılmadan, ödemelerin yapılıp yapılmadığı belirlenmeden ve raporlar arasındaki çelişki giderilmeden eksik inceleme ile alacakların hüküm altına alınması hatalıdır. 3. Diğer taraftan davadan önce temerrüt olgusu gerçeklememiş ise kısmi davada faiz yalnızca dava edilen kısım için işlemeye başlar. Henüz açılmayan (saklı tutulan) ve daha sonra ıslahla arttırılan bölüm için ilk dava tarihi temerrüt olarak kabul edilemez. Bu nedenle ıslah ile artırılan miktarlara ıslah tarihinden faiz yürütülmesi gerekir. Mahkemece ıslah ile arttırılan miktarlara da ilk dava tarihinden faiz uygulanmasına karar verilmesi isabetsizdir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 17.06.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.