17. Ceza Dairesi Esas No: 2019/6089 Karar No: 2019/7064 Karar Tarihi: 13.05.2019
Hırsızlık - Yargıtay 17. Ceza Dairesi 2019/6089 Esas 2019/7064 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Asliye Ceza Mahkemesi tarafından hırsızlık suçuyla verilen hüküm temyiz edilmiştir. Temyiz mahkemesinin kararı tefhim veya tebliğ yoluyla öğrenen tarafların tamamının bulunması kanuni bir zorunluluktur ve yargılama aşamasında mağdur, şikayetçi veya suçtan zarar görenin duruşmadan haberdar edilmesi gerekmektedir. Kanun koyucu, CMK'nun 234. maddesi uyarınca suçtan zarar görenlere kanun yoluna başvurma hakkı tanımıştır. Gerekçeli kararın tebliğinden itibaren hükmün temyiz edilip edilmemesine göre temyizin kapsamı belirlenecektir. Duruşmadan haberdar olmayan mağdur, şikayetçi veya suçtan zarar görene gerekli işlemler yapılmazsa temyiz incelemesi yapılmış olur ve aleyhe temyiz bulunmayan hallerde bozulan hükümdeki ceza miktarı sanık lehine kazanılmış hak teşkil eder. CMK'nun 260. maddesi uyarınca tebliğe rağmen hükmün temyiz edilmemesi halinde hükmün bozulmasına karar verilemez. Kanun maddesi olarak: CMK'nun 234, 235 ve 260. maddeleri yer almaktadır.
17. Ceza Dairesi 2019/6089 E. , 2019/7064 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Hırsızlık HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel mahkemece sanık hakkında hırsızlık suçundan verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü: Dairemizce de benimsenen Ceza Genel Kurulunun 28.02.2017 tarih, 2016/13-294 Esas ve 2017/116 Karar sayılı içtihadında da belirtildiği üzere,” Temyiz mahkemesince bir temyiz davasının görülebilmesi için, temyiz kanun yoluna başvuru hakkı bulunanların tamamının kararı tefhim veya tebliğ yoluyla öğrenmelerinin sağlanması kanuni bir zorunluluktur. Nitekim 5271 sayılı CMK’nun “Kararların açıklanması ve tebliği” başlıklı 35. maddesinin 2. fıkrasında; “Koruma tedbirlerine ilişkin olanlar hariç, aleyhine kanun yoluna başvurulabilecek hâkim veya mahkeme kararları, hazır bulunamayan ilgilisine tebliğ olunur” hükmü yer almaktadır. Mağdur, şikâyetçi ve suçtan zarar görenin yargılama aşamasında öncelikle duruşmadan haberdar edilmesi gerekmektedir. CMK"nun 234. maddesinde düzenlenen bu hakkın kullandırılmaması kanuna aykırıdır. Kanun koyucu, CMK"nun 234. maddesine aykırı davranılması durumunda anılan hukuka aykırılığın telafisine imkân sağlayacak şekilde bir düzenlemeye yer vermiş ve "Katılan sıfatını alabilecek surette suçtan zarar görmüş olanlara" kanun yoluna başvurma hakkı tanımıştır. Bu hakkın kullanılabilmesi için de yargılama sonucunda verilen kararın aynı Kanun"un 35. maddesi uyarınca mağdur, şikâyetçi veya suçtan zarar görene tebliği gerekmektedir. Gerekçeli kararın tebliğ edilmesiyle suçtan zarar gören geç de olsa davadan haberdar olarak kararı temyiz etme imkânı bulmuş olacaktır. Gerekçeli kararın tebliğinden itibaren mağdur, şikâyetçi veya suçtan zarar görenin hükmü temyiz edip etmemesine göre de temyizin kapsamı belirlenecektir. Yerel mahkemece duruşmadan haberdar olmayan mağdur, şikâyetçi veya suçtan zarar görene gerekçeli karar tebliğ olunmamış ise temyiz aşamasında bu eksikliğin Özel Dairece 2797 sayılı Yargıtay Kanunu"nun 40. maddesi uyarınca verilecek, uygulamada "Tevdi kararı" adı verilen kararla mahallinde mahkemesince giderilmesinin istenilmesi gerekir; yoksa temyiz incelemesine geçilerek bozma kararı verilmek suretiyle bu eksiklik giderilemez. Aksi halde temyiz kanun yoluna başvuru hakkı bulunan bir tarafın kararı öğrenmesi sağlanmadan temyiz incelemesi yapılmış olur ve aleyhe temyiz bulunmayan hallerde bozulan hükümdeki ceza miktarı sanık lehine kazanılmış hak teşkil eder. Duruşmadan haberdar olmayan mağdura, şikâyetçiye veya suçtan zarar görene gerekçeli kararın tebliğinden sonra, hükmün temyiz edilmesi durumunda CMK"nun 260. maddesi uyarınca "Katılan sıfatını alabilecek surette suçtan zarar gören" sıfatı ile temyizi incelenecektir. Tebliğe rağmen hükmün temyiz edilmemesi durumunda ise Özel Dairece diğer temyiz talepleri kapsamında dosya incelenecek, ancak CMK"nun 233 ve 234. maddelerine aykırı davranılması gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilemeyecektir. Bu açıklamalar ışığında; soruşturma aşamasında şikayetçi olduğunu bildiren müşteki kurum temsilcisinin 26.03.2008 tarihli celsede alınan beyanında şikayet hususunda kurum yetkilisi ile görüştükten sonra beyanda bulunacağını beyan ettiği, müştekiye 5271 sayılı CMK"nun 234/1-b düzenlenen haklarının hatırlatılmadığı, katılma isteminde bulunup bulunmadığının sorulmadığı gibi gerekçeli kararın da tebliğ edilmediğinin anlaşılması karşısında; müşteki kurum yetkilisine temyiz hakkını kullanabilmesi için gerekçeli kararın, hükmü temyiz etme yetkisi olduğu, nereye, nasıl ve ne şekilde başvurabileceği, temyiz süresi de gösterilmek suretiyle, açıklamalı davetiye ile tebliğ edilerek, sunarsa temyiz dilekçesi eklendikten ve bu hususta ek tebliğname de düzenlendikten sonra incelenmek üzere dairemize gönderilmesi için dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"na İADESİNE, 13.05.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.