11. Hukuk Dairesi 2018/4623 E. , 2019/6311 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada Ankara 3. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 29/12/2016 tarih ve 2015/185 E.- 2016/572 K. sayılı kararın davalılar vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi"nce verilen 28/06/2018 tarih ve 2018/82 E.- 2018/741 K. sayılı kararın Yargıtay"ca incelenmesi davalı TPMK vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili şirketin "ASELSAN" esas unsurlu markaların sahibi olduğunu, davalının, bu markalar ile karıştırma ihtimali bulunacak derecede benzer nitelikteki "ASEL" ibaresini marka olarak tescil ettirmek üzere başvuruda bulunduğunu, başvurunun ilanı üzerine müvekkili tarafından Markalar Dairesi Başkanlığına itirazda bulunulduğunu, itirazın kısmen kabul edildiğini, bu kararın yeniden incelenmesi talebinin de nihai olarak TPMK YİDK tarafından reddedildiğini, oysa başvurunun müvekkilinin markaları ile benzer olduğunu ve başvurunun tümüyle reddi gerektiğini, davalının başvurusunun iltibas yaratma ihtimalinin bulunduğunu, tüketicilerin başvuru markasını müvekkili şirketin seri markalarından birisi olarak algılayacağını, ASELSAN markasının tanınmış marka olarak tespit edildiğini, TPMK nezdinde özel/00961 sayı ile tanınmış marka statüsünde korunduğunu, başvurunun tüm sınıflar bakımından reddine karar verilmesi gerektiğini ileri sürerek, TPMK YİDK"nın 12.03.2015 tarih ve 2015/M-1341 sayılı kararının iptaline, tescili halinde markanın hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı TPMK vekili, Kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı şirket, davaya cevap vermemiş ve herhangi bir savunmada bulunmamıştır.
İlk derece mahkemesince, iddia, savunma, toplanan deliller, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; dava konusu başvuruda yer alan mal ve hizmet sınıfları ile davacının itirazına dayanak olan markalarında bulunan mal ve hizmet sınıfları arasında kısmen benzerlik bulunduğu, dava konusu marka ile itiraza dayanak markaların asli unsurunun "ASEL" ibaresi olduğu, vurguların ilk hecelerde bulunması ve ilk iki hecelerinin aynı olmasından kaynaklı fonetik açıdan benzerlik bulunduğu, SAN ibaresinin Sanayi kelimesinin kısaltması olmasından kaynaklı tüketici nezdinde davacı markasının da ASEL olarak algılanabileceği, bu nedenle taraf markaları arasında 556 sayılı KHK"nın 8/1-b maddesi anlamında benzerlik bulunduğu, diğer taraftan davacının dava konusu ASELSAN markasının tanınmış marka olduğu hususunda TPMK kararı bulunduğu, ayrıca Ankara Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesinin 2005/648 E. 2006/427 K. sayılı kararı ile de ASELSAN markasının tanınmış marka olduğunun tespit edildiği, davalı markasında kalan hizmetler bakımından davacı lehine 556 sayılı KHK"nin 8/4 maddesi şartlarının oluştuğu gerekçesiyle, davanın kabulü ile TPMK YİDK"nın 2015-M-1341 sayılı kararının iptaline ve 2013/30949 sayılı marka tescil edilmediğinden hükümsüzlüğüne ilişkin karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesince tüm dosya kapsamına göre yapılan istinaf incelemesi sonucunda; mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle, davalılar vekillerinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine karar verilmiştir.
Karar, davalı TPMK vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK"nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davalı TPMK temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK"nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK"nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 8,50 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalı TPMK"dan alınmasına, 08/10/2019 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.