Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/5208
Karar No: 2020/7786
Karar Tarihi: 30.11.2020

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2019/5208 Esas 2020/7786 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2019/5208 E.  ,  2020/7786 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda, kararda yazılı nedenlerle, davanın kabulüne ilişkin verilen hüküm, davalı vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    -K A R A R-

    Davacı vekili, davacıya ait aracın davalı şirket nezdinde kasko poliçesiyle sigortalı olduğunu, araç sürücüsünün yaptığı tek taraflı kaza sonucu aracın hasar gördüğünü, araç sürücüsü alkollü olduğundan zararın teminat dışı olduğu gerekçesiyle davalının ödeme yapmadığını, araç sürücüsü için yapılmış alkol muayenesi bulunmadığını belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 28.958,20 TL"nin dava tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
    Davalı vekili, sigortalı araç sürücüsünün kaza anında alkollü olduğunun jandarma tutanağı ile saptandığını ve sürücünün de alkollü olduğunu kabul ettiğini, kazaya etki eden başka faktör olmadığı ve kaza münhasıran alkol etkisinde olduğu için zararın teminat dışı olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, iddia, savunma, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; davanın kabulü ile 28.958,20 TL"nin dava tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline dair verilen hükmün, davalı vekili tarafından temyizi üzerine, Dairemizin 21.04.2016 tarih, 2016/3142 Esas ve 2016/5109 Karar sayılı ilamı ile "davaya konu olaya ilişkin jandarma tutanağında, şahsın hal ve hareketlerinden alkollü olduğunun anlaşıldığı, kendisine alkollü olup olmadığı sorulduğunda az bir şey alkollü olduğunu beyan ettiği tespitlerinin yapıldığı gözetilmek suretiyle,
    sürücünün alkol aldığı kabul edilerek, alkol oranı tespit edilemese bile, kazanın oluş şekli, yol veya hava şartları gibi dış etkenler de değerlendirilip, kazanın münhasıran alkolün etkisi altında olup olmadığı üzerinde durulması, içinde nörolog doktorun da bulunduğu uzman bilirkişi kurulundan rapor alınarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeyle hüküm kurulmasının doğru görülmediği" gerekçesiyle karar bozulmuştur.
    Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılamada toplanan delillere göre; davanın kabulü ile 28.958,20 TL"nin dava tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, kasko sigorta poliçesi gereği tazminat istemine ilişkindir.
    Davacı şirkete ait aracın davalı nezdinde kaskolu olduğu ve 09.07.2012 tarihli rizikonun poliçe yürürlük süresi içerisinde meydana geldiği uyuşmazlık konusu değildir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, kaskolu araç sürücüsünün kazadan sonra olay yerini terk etmesinin haklı sebebe dayanıp dayanmadığı, sürücünün alkollü olup olmadığı ile kazada alkolün etkisi ve kaza yerinin terki nedeniyle hasarın poliçe teminatı kapsamında olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
    Davaya konu olay tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6102 sayılı TTK"nın 1409/1. maddesi uyarınca, sigortacı geçerli bir sigorta ilişkisi kurulduktan sonra oluşan rizikolardan sorumlu olduğu gibi, aynı maddenin 2. fıkrası hükmüne göre, kural olarak rizikonun teminat dışında kaldığına ilişkin iddianın sigortacı tarafından kanıtlanması gerekmektedir. Olayın sigortalının ihbar ettiği şekilde değil de sigortacının iddia ettiği şekilde gerçekleşmesi halinde ise, bu oluş şeklinin Kasko Sigortası Genel Şartlarının A.5. maddesinde sayılan teminat dışında kalan hallerden olması gerekmektedir. İlkeler yukarıda anlatılan şekilde olmakla birlikte sigortalı, Kasko Poliçesi Genel Şartları"nın A.5. maddesi ve TTK 1446/2. maddesi uyarınca rizikonun gerçekleştiğine dair doğru ihbar mükellefiyetini kasten yerine getirmez veya iyiniyet kurallarına açıkça aykırı şekilde sigorta teminatı dışında kalan bir hususu sanki bu oluşan riziko teminat içinde imiş gibi ihbar ederse ispat yer değiştirip oluşan rizikonun teminat içinde kaldığını ispat yükü sigortalıya geçer.
    Olay tarihinde geçerli olan KSGŞ"nın A.5.10. maddesinde, "zorunlu haller (tedavi veya yardım amaçlı sağlık kuruluşuna gitme, can güvenliği nedeniyle uzaklaşma vb) hariç olmak
    üzere bu maddenin 5.4 ve 5.5 nolu bendlerdeki ihlaller nedeniyle, sürücünün kimliğinin tespit edilmesini engellemek için kaza yerinden ayrılma" denilmek suretiyle, maddede ifade olunan haller ile benzer haller dışında olay yerini terkin, zararın teminat dışı olmasına yol açacağı kabul edilmiştir.
    Bu ilkeler doğrultusunda somut olaya bakıldığında; 09.07.2012 saat 04:20"de, Foça- İzmir karayolunda tek taraflı trafik kazasının meydana geldiği; rutin devriye görevini yapan kolluk güçleri tarafından, aracın kaza yapmış halde ve sürücüsünün araç başında bulunmadığının görülmesi üzerine, yapılan araştırma sonucu ulaşılan sürücünün şehir merkezinde olduğunu beyan ettiği, olay yerine gelmeyi reddetmesi nedeniyle yanına gidilen sürücünün hal ve hareketlerinden alkollü olduğu kanaatine varılıp tutanak düzenlendiği; kolluk birimlerinin trafik ekibi olmaması ve ölçüm cihazlarının bulunmaması nedeniyle sürücünün alkol ölçümünün yapılamadığı (tutanak tanığının 23.05.2013 tarihli beyanı); tutanağın düzenlenmesi sırasında, sürücünün herhangi bir dış etkenden (hayvanın yola fırlaması) bahsetmeyip, davalı sigortaya hasar ihbarı sırasında bu iddiaya yer verdiği dosya kapsamından anlaşılmaktadır.
    Dairemizin bozma ilamı üzerine yargılamaya devam eden mahkeme tarafından alınıp hükme esas kabul edilen 16.01.2018 tarihli bilirkişi heyeti raporu incelendiğinde; kaza anında sürücünün alkollü olduğu kabul edilmekle birlikte, teknik ölçüm yapılmadığı için kazanın münhasıran alkolden meydana geldiğini söylemenin tıbben ve teknik olarak mümkün olmadığı; hava ve yoldan kaynaklanan bir sorunun bulunmadığı; davacı sürücüsünün tutanak düzenlenirken bildirmeyip, sonradan sigortaya hasar ihbarı sırasında ileri sürdüğü yola hayvan fırlamasının mevcudiyeti halinde, sürücünün kazada % 75 kusurlu olduğu ve yabani hayvanın kazaya etkisinin % 25 olduğu; yola hayvan fırlaması durumu bulunmadığının kabulü halinde ise, sürücünün olayda tam kusurlu olduğu yönünde görüş bildirildiği görülmektedir. Mahkeme de, kazanın münhasıran alkolden meydana gelmediğinin anılan raporla saptandığı gerekçesiyle, teminat kapsamında kabul edilen zarardan davalının sorumlu olduğuna karar vermiştir.
    Yukarıda anılan kanun hükümleri ve sigorta genel şartları gereği, kural olarak zararın teminat dışı olduğunu ispat yükü, davalı sigortacıda bulunsa da; somut olayın özellikleri ve sürücü ... "un herhangi bir zorunluluk olmadığı halde olay yerinden ayrıldığı, yola hayvan fırlaması iddiasının olaydan sonra tutanak düzenlenmesi sırasında belirtilmeyip sonradan ileri sürüldüğü, sürücünün alkollü
    olduğunu kendisinin de kabul ettiğine dair kolluk tutanağındaki tespitler ile tutanak mümzinin tanık olarak verdiği beyanın içeriği, kazanın oluş biçimi ve meydana geldiği saat gözetildiğinde; haklı sebeple olay yerini terkin ötesine geçen bir durum bulunduğu, sürücünün kaza anındaki alkol oranının kazada münhasıran etkili olmadığını ve yabani hayvan etkisiyle kazanın meydana geldiğini ispat yükünün, davacı sigortalıya geçtiğinin kabulü zorunludur.
    Taraflar arasında güven ve iyiniyet esasına dayanan sigorta sözleşmelerinde, gerek sigortalının gerekse sigortacının haklarını kullanırken ve yükümlülüklerini yerine getirirken iyiniyetle hareket etmesi; rizikonun gerçekleşmesinden sonra doğru ihbar yükümlülüğü altında bulunan sigortalının, bu yükümlülüğüne uyup uymadığının saptanmasında da bu ilkenin gözönünde tutulması gerekir. Bu itibarla; somut olayın özellikleri gereği, davacıya ait araç sürücüsünün kaza anındaki alkol oranının kazada münhasıran etkili olmadığı, yabani hayvanın yola fırlamasına ilişkin iddia ve zararın poliçe teminatı kapsamında kaldığını ispat yükünün, davacı sigortalıya geçtiği dikkate alınarak değerlendirme yapılmalıdır.
    Açıklanan hukuki ve maddi vakıalar karşısında mahkemece; ispat yükünün yer değiştirdiği ve davacı sigortalının ispat yükü altında olduğu da dikkate alınarak, hava ve yoldan kaynaklanan sorun bulunmadığına ilişkin önceki bilirkişi raporu tespitleriyle, yola hayvan fırlamasına ilişkin davacı iddiasının ispat edilip edilmediğinin değerlendirilmesi; gerekli görülmesi halinde, alkolün kazada münhasıran etkili olup olmadığının değerlendirilmesi konusunda bilirkişi heyetinden ek rapor alınması ile davalının hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken, eksik incelemeyle hüküm tesisi bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA; peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 30/11/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi