10. Hukuk Dairesi 2021/9700 E. , 2021/11965 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi
No : 2021/173-2021/212
adına Av. ...
Feri Müdahil : ... adına Av. ...
Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, (kapatılan) 21. Hukuk Dairesi"nin bozma ilamı sonrası ilamında belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davalı Kurum ve davalı şirket vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Davacının, davalı şirkete ait işyerinde 01.05.1996 – 08.07.2014 tarihleri arasında şoför olarak aralıksız çalıştığının tespiti talebiyle açılan davada, Mahkemece bozma sonrası verilen kararında, dosya kapsamında yer alan tanık anlatımları, SGK ve Ticaret Sicili Kayıtları ve alınan bilirkişi raporu gereğince davacının, talebine konu dönemde bildirimlerinin yapıldığı dava dışı işyerlerinin, davalı şirketin taşeronu olduğu ve bu dönemde davalı şirketin bu işyerlerinin üst işvereni olarak kabul edilmesi, dolayısıyla davacının dava konusu dönemde davalıya ait işyerleri dışında bildirilen işyerlerinden bildirilen sigortalı çalışmalarının da davalı şirkete ait işyerlerinde geçtiğinin kabul edilmesi gerektiği belirtilerek, Davanın kabulüne,2007/10 döneminde fazladan bildirilen 1 günün mahsubu ile 2002/2 döneminde 60 gün, 2002/3 döneminde 120 gün, 2003/1 döneminde 120 gün, 2003/2 döneminde 33 gün, 2003/3 döneminde 60 gün, 2004/1 döneminde 120 gün, 2004/5 döneminde 30 gün, 2004/11 döneminde 28 gün, 2004/12 döneminde 28 gün, 2005/1 döneminde 24 gün, 2005/2 döneminde 7 gün, 2005/5 döneminde 6 gün, 2005/6 döneminde 30 gün, 2005/7 döneminde 30 gün, 2006/1 döneminde 30 gün, 2006/2 gün 30 gün, 2006/6 - 7-8-9-10-11-12 dönemlerinde 30"ar gün, 2007/1 döneminde 10 gün, 2008/3-4-5-6-7-8-9-10 dönemlerinde 30"ar gün, 2008/11 döneminde 12 gün, 2009/12 döneminde 15 gün, 2010/1-2-3-4 dönemlerinde 30"ar gün, 2010/5 döneminde 18 gün, 2010/12 döneminde 28 gün, 2010/12 döneminde 26 gün, 2012/8 -9-10-11-12 dönemlerinde 30"ar gün, 2012/12 döneminde 10 gün, 2013/3 döneminde 10 gün, 2013/8 döneminde 30 gün, 2013/9 döneminde 15 gün, 2013/11 döneminde 7 gün ve 2014/6 döneminde 3 gün toplamda 1659 gün sigortalı olarak çalıştığının tespitine karar verildiği anlaşılmaktadır.
Dosyadaki kayıt ve belgelere göre; davacı adına 05.01.1996 – 30.01.2014 tarihleri arasında davalı şirket ve dava dışı işyerlerinden davalı Kurum"a kısmi çalışmaların bildirildiği, söz konusu dava dışı işyerlerinden birinin davalı şirketin ortaklarının babası adına olduğu, dosya kapsamında alınan bilirkişi raporuna itibarla, dava dışı işverenliklerin davalı işyerinin taşeronu olduğunun kabul edildiği, ancak taşeronluk ilişkine dair yeterli ve resmi kayıtlar olmaksızın, asıl işverenlik alt işverenlik ilişkisinin varlığının kabul edildiği, celp edilen dava dışı işverenliklere ait tescil ve kayıt bilgilerinin incelenmesinde doğrudan davalı şirketle var olduğu kabul edilen hukuki ilişkinin varlığına ve niteliğine ilişkin bir kayda rastlanılmadığı, nitekim dinlenen tanık anlatımlarında da dava dışı işverenliklerden, davalı şirket ortaklarının babasına ait işyeri dışındaki diğer işverenliklerin bilinmediğinin ifade edildiği görülmektedir.
Davanın yasal dayanağı 5510 sayılı Yasanın Geçici 7. maddesi kapsamında uygulama alanı bulan 506 sayılı Yasanın 79/10 maddesidir. Bu tür sigortalı hizmetlerin tespitine ilişkin davaların, kamu düzeniyle ilgili olduğu ve bu nedenle de özel bir duyarlılıkla ve özenle yürütülmesinin zorunlu ve gerekli bulunduğu açıktır. Bu çerçevede, hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için, bu tür davalarda tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyip, gerek görüldüğünde re"sen araştırma yapılarak kanıt toplanabileceği de göz önünde bulundurulmalıdır. Bu tür aidiyet ve tespit davalarında gerçeğin tam olarak saptanması için, işin kuşku ve duraksamaya yer vermeyecek şekilde etraflıca araştırılması gereği ortadır. Bu bağlamda, hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için, bu tür davalarda tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyip, gerek görüldüğünde re"sen araştırma yapılarak kanıt toplanması gerektiği özellikle göz önünde bulundurulmalıdır.
Davacının davalı şirkete ait işyerinde 01.05.1996 – 08.07.2014 tarihleri arasındaki çalışmalarının tespiti talebiyle açılan iş bu davada, aşamalarda ve davacı yanın 17.09.2015 günlü celsedeki beyanında, davacının talebine konu dönemde dava dışı işverenlikler tarafından adına yapılan sigortalı bildirimlerin davalı şirket nezdinde geçtiğini, ne varki kendisinin dava dışı şirketleri tanımadığını ifade etmesi karşısında öncelikle, talep dönemi ile örtüşen şekilde bildirimlerin yapıldığı dava dışı işverenliklerin HMK 124 gereğince davaya katılımları sağlanarak, davalı şirket ile dava dışı şirketler arasında asıl -alt işveren ilişkisinin bulunup bulunmadığı varsa taraflar arasındaki ilgili sözleşmeler ve kayıtlar celp edilmek suretiyle ve bildirime konu işlerin nitelikleri de gözetilmek suretiyle açıklığa kavuşturulmalı, bu konuda Kurum’la tekrar yazışma yapılarak varsa sözkonusu dava dışı işverenliklere ait tahkikat evrakları da celp edilerek bir değerlendirme yapılmalıdır.
Aksi halde davacının çalışma iddiasının geçtiği işyerine ilişkin olarak, davalı ve dava dışı işverenliklerin kayıtlı çalışanlarının beyanları da gözetilerek, iddia olunan çalışmanın fiilen hangi işverenlik nezdinde gerçekleştiği hususu belirlenmeli, şayet davalı işverenlik nezdinde gerçekleştiğinin kabul edilmesi halinde, iddia olunan çalışmanın davalı işyerinde gerçekleştiğine dair tanık beyanları üzerinde durularak, talebe konu dönemde dava dışı işverenliklerden yapılan bildirimlerin sebebi de açık ve net bir şekilde ortaya koyulmak suretiyle hükmüne uyulan bozma ilamları da gözetilerek sonucuna göre karar verilmelidir.
Kabule göre de davanın açılış tarihi itibariyle davalı Kurumun yasal hısım olduğu hususunun gözetilmemesi isabetsiz bulunmuştur.
O halde, davalı şirket ve feri müdahil Kurum vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle incelenmeksizin BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde davalı Tokat Özcan İnşaat Malzemeleri Müteahhitlik Tic. ve San. Ltd. Şti."ye iadesine, 11/10/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.