Esas No: 2020/3184
Karar No: 2021/1908
Karar Tarihi: 20.10.2021
Danıştay İdare Dava Daireleri Kurulu 2020/3184 Esas 2021/1908 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2020/3184
Karar No : 2021/1908
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : ... Başkanlığı
UETS Kodu: ...
VEKİLİ : Av. ...
KARŞI TARAF (DAVACI) : ...
İSTEMİN KONUSU :Danıştay Onuncu Dairesinin 02/12/2019 tarih ve E:2019/7010, K:2019/9009 sayılı kararının, bireysel işlemin iptali ve 10.500,00-TL'nin idareye başvuru tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davacıya ödenmesine ilişkin kısmının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Kamu görevlisi olan davacının, geçirdiği yüz felci sonrası olduğu sinir ve kas nakli ameliyatları nedeniyle harcadığı sağlık giderinin ödenmesi isteminin reddine ilişkin Sosyal Güvenlik Kurumunun ... tarih ve ... sayılı işlemi ile bu işlemin dayanağı olan Sosyal Güvenlik Kurumu Sağlık Uygulama Tebliği'nin 2.3. maddesinin 3. fıkrası ile 1.7. maddesinin iptali ve ödediği tutarlardan faturalandırabildiği 10.500,00-TL'nin idareye başvuru tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte yasal faizi ile birlikte tazminine karar verilmesi istenilmiştir.
Daire kararının özeti: Danıştay Onuncu Dairesinin 02/12/2019 tarih ve E:2019/7010, K:2019/9009 sayılı kararıyla;
Sağlık Uygulama Tebliği'nin dava konusu 2.3. maddesinin 3. fıkrası ve 1.7. maddeleri yönünden;
Sosyal Güvenlik Kurumu Sağlık Uygulama Tebliği'nin 2.3. maddesinin 3. fıkrası ile 1.7. maddesi uyarınca, kişilerin sözleşmesiz sağlık hizmeti sunucusuna tanımı yapılan acil haller nedeniyle müracaatı sonucu oluşan sağlık giderlerinin geri ödemesinin, müdahale yapılmasını zorunlu kılan durumun müdahaleyi yapan hekim tarafından imzalanmış bir belge ile belgelendirilmesi ve Kurumca kabul edilmesi şartına bağlanmasının, 5510 sayılı Kanun'un 63. ve 73. maddelerine aykırı bir yönünün bulunmadığı; davalı idarenin sunulan sağlık hizmetine ilişkin geri ödeme açısından belirlediği acil hâl tanımının, Kanun'a aykırı olmadığı gibi benzer yöndeki acil sağlık hizmetleri mevzuatında yer alan tanımlarla da benzerlik gösterdiği, dava konusu düzenlemelerin, üst norm kuralları ile kamu yararı ve hizmet gereklerine uygun olduğu,
Dava konusu bireysel işlem yönünden;
5510 sayılı Kanun uyarınca, acil hallerde sözleşmesiz sağlık hizmet sunucularından alınanan sağlık hizmeti bedellerinin Sosyal Güvenlik Kurumunca karşılandığı, ani gelişen hastalık, kaza, yaralanma ve benzeri durumlarda olayın meydana gelmesini takip eden ilk 24 saat içinde tıbbi müdahale gerektiren durumlar ile ivedilikle tıbbi müdahale yapılmadığı veya başka bir sağlık kuruluşuna nakli halinde hayatın ve/veya sağlık bütünlüğünün kaybedilme riskinin doğacağı kabul edilen durumlarda sağlanan sağlık hizmetlerinin ise, acil sağlık hizmeti olarak kabul edildiği,
Davalı idarenin, geri ödeme açısından sunulan sağlık hizmetinin, acil hal olup olmadığı hususunda denetleme yetkisinin bulunduğu açık olmakla birlikte, idarece yapılan değerlendirmenin Anayasanın 56. maddesiyle güvence altına alınan sağlık hakkını ihlal eder nitelikte olmaması ve uyuşmazlığın bu kapsamda değerlendirilmesi gerektiği,
Davacının beyin benign neoplazmı, infratentoryal (sağ köşe tümörü) tanılarıyla 08/06/2012 tarihinde Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Sağlık Araştırma ve Uygulama Merkezinde ameliyat edilmesinin ardından, santral yüz felci geçirdiği, bu durumun işitme ve görme kaybına neden olduğu, yüzünde kaymalar meydana geldiği, böylece vücut bütünlüğünün bozulduğu, bu nedenle kas ve sinir nakli ameliyatlarının yapılması gerektiği, anılan ameliyatların ise mikrocerrahi yöntemle plastik ve rekonstrüktif cerrahisi tarafından gerçekleştirilebileceği, nitekim dosyada yer alan Celal Bayar Üniversitesi Hastanesi Tıp Fakültesi Nöroloji Anabilim Dalı Nörofizyoloji Ünitesinin 12/06/2013 tarih ve 1030 protokol sayılı ENMG raporunda doku yenilenmesinin mümkün olmadığının belirtildiği, ayrıca Sağlık Bakanlığı Manisa Şehir Hastanesinin 04/09/2019 tarihli erişkinler için engellilik sağlık kurulu raporunda, beyin köşe tümörü ve buna bağlı işitme kaybı, görme kaybı, periferik fasyal paralizi teşhisleriyle davacının %74 engel oranının bulunduğu anlaşıldığı, bu durumda davacıya yapılan ameliyatların zorunlu olduğu hususunda duraksama bulunmadığı,
Bununla birlikte, davacının bahsi geçen operasyonları kamu sağlık kurum ve kuruluşlarında yaptırmak için gayret ve çaba gösterdiği, nitekim yüzünde oluşan fasiyal sinir bozuklukları sebebiyle yapılması gereken sinir ve kas nakli ameliyatlarının kamuda yapılabilmesi için davalı Sosyal Güvenlik Kurumuna, Başbakanlık İletişim Merkezine, Sağlık Bakanlığı Kamu Hastaneleri Kurumuna defaatle başvuruda bulunduğu, her ne kadar kamu hastanelerinde mikroşirürjik işlemler yapılıyor olsa da, hasta bazlı değerlendirilip tedavinin yapılıp yapılamayacağına karar verileceği belirtilerek davacıya olumlu bir cevap verilmediğinin dosya kapsamından anlaşıldığı, davacının durumunun ivedilikle tıbbi müdahale yapılmadığında vücut bütünlüğünün kaybedilme riskinin doğacağı kabul edilen durumlardan sayılması ve bu nedenle özel sağlık kuruluşunda davacıya sağlanan sağlık hizmetlerinin acil sağlık hizmeti olarak kabul edilmesi gerektiği,
Bu durumda, davacıya uygulanan tedavilerin 5510 sayılı Kanun'da finasmanı sağlanacak sağlık hizmetleri arasında yer alan ve dava konusu Sağlık Uygulama Tebliği'nde sayılan acil sağlık hizmetleri kapsamında bulunduğu, sağlık hizmetinin sürekliliğinin ve sürdürülebilirliğinin asıl olduğu dikkate alındığında, özel hastanede yapılan tedavi masraflarına ilişkin fatura bedellerinin karşılanması talebiyle yapılan başvurunun reddine ilişkin ... tarih ve ... sayılı dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle;
Sosyal Güvenlik Kurumu Sağlık Uygulama Tebliği'nin 2.3. maddesinin 3. fıkrası ve 1.7. maddesi yönünden davanın reddine, Sosyal Güvenlik Kurumunun ... tarih ve ... sayılı işleminin iptali ile 10.500,00-TL'nin idareye başvuru tarihi olan 20/06/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı idareden alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, davacının durumunun Sağlık Uygulama Tebliği’nde tanımlanan "acil hal" kapsamında kalmadığı, davacının tedavisinin Kurum ile sözleşmesi bulunan sağlık kuruluşlarında da yapılabildiği halde davacının yaptırmadığı, dava konusu bireysel işlemin hukuka uygun olduğu ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacı tarafından savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ ...'NİN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile Daire kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Danıştay dava dairelerinin nihai kararlarının temyizen incelenerek bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan;
"a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması,
b) Hukuka aykırı karar verilmesi,
c)Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması" sebeplerinden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen kararın iptal ve kabule ilişkin kısmı usul ve hukuka uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar kararın bu kısmının bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalı idarenin temyiz isteminin reddine,
2.Yukarıda özetlenen gerekçeyle, dava konusu düzenleyici işlem yönünden davanın reddine, bireysel işlemin iptaline ve ...-TL'nin idareye başvuru tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davacıya ödenmesine ilişkin Danıştay Onuncu Dairesinin temyize konu 02/12/2019 tarih ve E:2019/7010, K:2019/9009 sayılı kararının iptal ve kabule ilişkin kısmının ONANMASINA,
3. Kesin olarak, 20/10/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.