12. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/6680 Karar No: 2016/24970 Karar Tarihi: 06.12.2016
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2016/6680 Esas 2016/24970 Karar Sayılı İlamı
12. Hukuk Dairesi 2016/6680 E. , 2016/24970 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; 6100 sayılı HMK"nun 166. maddesine göre ayrı ayrı açılmış davaların aralarında bağlantı bulunmaları halinde birleştirilerek bakılabilmeleri mümkündür. Ancak, birleştirme kararı, taraflar arasındaki uyuşmazlığı esastan çözümleyen bir karar değildir. Bu karar, sadece birleştirilen davaların yargılama safhalarının müşterek cereyan etmesi sonucunu doğurup, her dava, ayrı ayrı hükme bağlanmalıdır. Davaların birbirlerinin içerisinde erimesi, tek bir davaya dönüşmesi gibi bir durum söz konusu değildir. Başka bir anlatımla, birleştirmeye konu davalar bağımsız kimliklerini korurlar. Somut uyuşmazlıkta; şikayetçi borçlunun, birleşen dosyada (... 4.İcra Hukuk Mahkemesi"nin 2015/306 E), Kayseri 2. İcra Müdürlüğü"nün 2015/8815 E. sayılı takip dosyası yönünden de imza itirazında bulunduğu, mahkemece bu icra dosyasının dosya arasına alınmadığı, bu konuda olumlu-olumsuz bir karar verilmeden, asıl ve birleşen dosyalar hakkında ayrı ayrı hüküm kurulmaksızın yalnızca asıl dava yönünden inceleme yapılarak sonuca gidildiği görülmektedir. Her ne kadar mahkemece aldırılan bilirkişi raporunda her iki takip dosyasına konu senetler hakkında da inceleme yapıldığı anlaşılmış ise de birleşen dosya yönünden infazda tereddüte yol açacak şekilde ayrıca hüküm tesis edilmemesi doğru görülmemiştir. Mahkemece, yukarıda açıklanan ilkeler göz önünde bulundurularak HMK 297/2. maddesi uyarınca her bir talep hakkında ayrı ayrı hüküm tesisi gerekir iken yazılı şekilde sadece asıl dosya yönünden hüküm tesisi isabetsizdir. Ayrıca asıl dosya ve birleşen dosyaların karar başlığında ayrı ayrı gösterilerek hüküm kurulmaması da şekli ve usuli bir eksiklik olup bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK"nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 06/12/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.