11. Hukuk Dairesi 2018/5062 E. , 2019/6303 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada Ankara 3. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 21/03/2017 tarih ve 2014/278 E- 2017/96 K. sayılı kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi"nce verilen 12/07/2018 tarih ve 2018/151 E- 2018/834 K. sayılı kararın Yargıtay"ca incelenmesi davalılar vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davalı şirketin diğer davalı Kurum nezdinde 29/11/2011 tarihinde 2011/117764 başvuru numarası ile “POLİSAN DURU+ŞEKİL” ibareli markanın 2. sınıfta yer alan emtialar bakımından adına tescili için başvuruda bulunduğunu, başvuruya yaptıkları itirazın nihai olarak davalı Kurum YİDK’nın 2014-M-7370 sayılı kararı ile reddedildiğini, müvekkilinin davalı Kurum nezdinde Özel/02145 tescil numaralı “DURU” tanınmış markasının sahibi olduğunu, ayrıca yine davalı Kurum nezdinde “DURU” ibareli başkaca 62 adet markasının da bulunduğunu, davalı şirketin müvekkilinin markasının tanınmışlığı ve ayırt ediciliğine zarar verecek olması sebebiyle 556 sayılı KHK 8/4 ve 8/1-b maddeleri gereğince tescilinin mümkün olmadığını, tüketici nezdinde işletmeler arasında bağlantı olduğu kanaatinin oluşabileceğini, müvekkilinin markasından haksız yarar sağlayacağını, davalının tescilini istediği sınıftaki ürünlerin ağırlıklı kimyasal ürünler olduğunu, müvekkilinin 2005/40489 tescil numaralı “DURU” markası ile benzer mal ve hizmetlerin tescilli bulunduğunu ileri sürerek, YİDK’nın 12/05/2014 tarih 2014-M-7370 sayılı kararının iptaline, tescil edilmiş olması halinde markanın hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Kurum vekili, diğer davalının markasındaki “POLİSAN ve ŞEKİL” ibaresinin markanın esaslı unsuru olduğu, davacının markasının tüketici kitlesi tarafından ekleme yapılmaksızın “DURU” olarak tanınıyor olması sebebiyle markalar arasında hiçbir şekilde irtibatlandırma yapılamayacağını, emtialar arasındaki benzerliğin düşük seviyede olduğunu, markar arasında iltibas ihtimali bulunmadığını, diğer davalı şirketin davacıdan tamamen farklı bir alanda faaliyet gösterdiği dikkate alındığında 556 sayılı KHK 8/4 maddesindeki şartların gerçekleşmesinin mümkün olmayacağını savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Polisan Boya San. ve Tic. A.Ş. vekili, müvekkili şirket markasındaki asıl vurgunun tüketici nezdinde tanınmış olan “POLİSAN” ve “GÜLEN BOYA” şeklindeki “GÜLEN YÜZ” ibaresi olduğunu, markaların görsel ve bütüncül olarak birbirinden iltibas yaratmayacak şekilde farklı olduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamına göre; taraf markaları arasında 556 KHK 7/1-b maddesi anlamında aynılık/benzerlik olmadığı, dava konusu başvuru ile davacının itirazına mesnet markalar arasında, başvuru kapsamındaki “…Boyalar, vernikler, laklar, pas önleyiciler, ahşabı koruyucu maddeler, boyalar için bağlayıcı ve inceltici maddeler, boya pigmentleri, metali koruyucu maddeler, ayakkabı boyaları; matbaa boyaları ve mürekkepleri, tonerler…” emtiası yönünden 556 KHK"nın 8/1-b maddesi anlamında benzerlik olduğu, buna karşılık başvuru kapsamındaki “…besin maddelerini, ispençiyari ürünleri ve içecekleri boyamağa mahsus maddeler....” malları yönünden ise böyle bir benzerlik bulunmadığı gibi aynı KHK"nın 8/4 maddesi koşullarının da gerçekleşmediği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, YİDK"nın 2014-M-7370 sayılı kararının 02. sınıfta yer alan "boyalar, vernikler, laklar, pas önleyiciler, ahşap koruyucu maddeler, boyalar için bağlayıcı ve inceltici maddeler, boya pigmentleri, metali koruyucu maddeler, ayakkabı boyaları, matbaa boyaları ve mürekkepleri, tonerler" malları yönünden kısmen iptaline, aynı mallar yönünden 2011/117764 sayılı markanın hükümsüzlüğü ile sicilden terkinine, fazlaya dair istemlerin reddine karar verilmiştir.
Karara karşı, davalı taraf vekilleri ile katılma yolu ile davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
Ankara Bölge Adliye Mahkemesince, markalar arasında, başvuru kapsamında olup yerel mahkemece YİDK kararının iptaline karar verilen mallar yönünden 556 sayılı KHK"nın 8/1-b maddesi anlamında ortalama alıcılar nezdinde görsel, işitsel ve anlamsal olarak bıraktıkları genel izlenim itibariyle ilişkilendirilme ihtimalini de içerecek şekilde iltibas tehlikesinin olduğu, "POLİSAN" ibaresinin davacının ticaret unvanını ve çatı markasını teşkil ettiği, yine başvuruda yer alan şekil unsurunun da tali konumda bulunduğu, "DURU" ibaresinin başvurunun asli unsurunu oluşturduğu, yerel mahkemece belirlenen ve YİDK kararının iptalini gerektirmeyen malları yönünden ise böyle bir benzerliğin ve iltibas tehlikesinin söz konusu olmadığı, içerisinde eczacı ve kimyager bilirkişilerin bulunduğu heyetlerce hazırlanan raporlara dayalı olarak hüküm tesis edilmesinde bir isabetsizlik olmadığı, davacı tarafından dayanılan Yargıtay kararlarında başvuru kapsamındaki 2. sınıf mallar yönünden bir değerlendirme yapılmadığından işbu davaya emsal teşkil etmeyecekleri gerekçesi ile taraf vekillerinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine karar verilmiştir.
Karar, davalı taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK"nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davalılar vekillerinin temyiz istemlerinin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK"nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK"nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 8,50 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalılardan ayrı ayrı alınmasına, 08/10/2019 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.