12. Hukuk Dairesi 2018/13357 E. , 2019/16574 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi..
Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki taraflarca istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Borçlunun icra mahkemesine başvurusunda; taşınmazın haline münasip ev niteliğinde olması nedeni ile haczinin mümkün olmadığını belirterek haczin kaldırılmasını talep ettiği, mahkemece, şikayetin reddine karar verildiği ilk derece mahkemesi kararına karşı borçlu tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile kararın kaldırılmasına, şikayetin kısmen kabulüne karar verildiği görülmektedir.
1-Borçlunun temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararında yazılı gerekçelere göre yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddine,
2- Alacaklının temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Borçlunun daha önce ipotek ettiği taşınmazı hakkında sonradan haczedilmezlik şikayetinde bulunabilmesi için ipoteğin mesken kredisi, esnaf kredisi, zirai kredi gibi zorunlu olarak kurulmuş ipoteklerden olması gerekir. Zira zorunlu olarak kurulan ipoteğin meskeniyet şikayetine engel teşkil etmeyeceği ilkesi, bu ipoteğin sosyal amaçlı olarak verilen kredinin teminatını oluşturmasından kaynaklanmaktadır. Bunun dışında, borçlunun serbest iradesi ile kurduğu ipotekler, adı geçenin daha sonra bu yerle ilgili olarak meskeniyet iddiasında bulunmasını engeller ise de, haciz tarihi itibariyle ipotek konusu borcun ödenmiş olması halinde, ipotekle yükümlü bulunmayan taşınmaz hakkında meskeniyet şikayetinde bulunulabilir.
Somut olayda, ... İli...İlçesi,... Mahallesi, 269 ada 18 parselde kain, 91 nolu bağımsız bölüm üzerinde T.C ... Bankası lehine 22/10/2010 tarihli ipotek kaydının bulunduğu, adı geçen bankanın 27/04/2017 tarihli cevabi yazısında, ipoteğin konut kredisi için konulduğunun ve borcun sona ermediğinin bildirildiği görülmektedir.
Şikayete konu taşınmaz üzerindeki ipoteğe ilişkin resmi senette yer alan; “.... İşbu ipoteğin bankaya olan kredi borcunun yanı sıra, kaynağına bakılmaksızın şözleşme, haksız fiil, sebepsiz zenginleşme, v.s"den kaynaklanan asaleten veya kefaleten sorumlu
olduğumuz tüm borçların da teminatını teşkil ettiğini kabul ederim/z.” şeklindeki kayıtlar nedeniyle, söz konusu ipoteğin, borçlunun başka borçlarının da teminatı olarak tesis edildiği ve dolayısıyla zorunlu ipotek olmadığı anlaşılmaktadır. Resmi senette yer alan söz konusu kayıtlar karşısında, lehine ipotek tesis edilen
... Bankası 27/04/2017 tarihli cevabi yazısında yer alan -kullandırılan konut kredisine teminat olarak ipoteğin tesis edildiği- şeklindeki beyanların sonuca etkisi bulunmamaktadır.
Bu durumda, ipoteğin zorunlu ipotek olmadığı ve ipoteğe konu borcun şikayete konu haciz tarihinden önce ödenmemiş olduğu sabit ve tartışmasız olduğuna göre, mahkemece şikayetin reddine ilişkin karar doğru olup, Bölge adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmadığından bölge adliye mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
SONUÇ: Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile, ... Bölge Adliye Mahkemesi... Hukuk Dairesi"nin 05.07.2018 tarih ve 2017/965 E.-2018/1458 K. sayılı kararının yukarıda yazılı nedenlerle, 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK"nun 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK"nun 373/2. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 18/11/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi