4. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/7973 Karar No: 2018/5875 Karar Tarihi: 03.10.2018
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2016/7973 Esas 2018/5875 Karar Sayılı İlamı
4. Hukuk Dairesi 2016/7973 E. , 2018/5875 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Asıl dava davacıları ... ve ... ile birleşen dava davacıları ... ve ... vekili Avukat ... tarafından, asıl ve birleşen dava davalısı ... aleyhine 18/10/2011 ve 03/02/2012 gününde verilen dilekçe ile kasten öldürme eylemi sebebiyle maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne dair verilen 29/03/2016 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, asıl ve birleşen dava davacılarının desteğinin kasten öldürülmesi sebebiyle destekten yoksun kalma tazminatı ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, asıl ve birleşen davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm; davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Asıl ve birleşen dava davacıları; destekleri ...’nın davalı tarafından kasten öldürüldüğünü, yaşanan olay sebebiyle müteveffanın desteğinden yoksun kaldıklarını ve büyük üzüntü duyduklarını belirterek maddi ve manevi tazminat isteminde bulunmuşlardır. Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece; davalının müteveffaya karşı kasten öldürme eyleminin ceza yargılaması neticesinde sübut bulduğunu, bu sebeple de davacıların destekten yoksun kaldıkları gerekçesi davanın kabulüne karar verilmiştir. Dosyanın incelenmesinden; mahkemenin kararında, asıl dava davacıları ... ile ...’nın dava dilekçesinde faiz talep edilmediği, ıslah ile yapılan talepte de faize ilişkin ıslah harcının yatırılmaması sebebiyle bahsi geçen davacılar bakımından faize ilişkin ıslahın yapılmamış sayılması lazım geldiği gerekçesine yer verilmesine karşın, hüküm fıkrasında davacılar ... ile ... lehine faize hükmedildiği anlaşılmaktadır. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 298/2 maddesinde, “Gerekçeli karar, tefhim edilen hüküm sonucuna aykırı olamaz.” denilmektedir. Şu halde; gerekçede ıslah harcı yatırılmadığından faize ilişkin talebin ıslah edilmemiş sayılmasına karar verildiğinden söz edilirken, hüküm fıkrasında asıl dava davacıları ... ile ... bakımından hükmedilen maddi ve manevi tazminata faiz işletilmiş olması, yukarıdaki kanun maddesine göre mahkeme kararının gerekçesi ile hüküm fıkrası arasında çelişki oluşturur. Bu durum usul ve yasaya uygun olmayan kararın bozulmasını gerektirir. Böyle bir durumun bozma nedeni oluşturacağına ve bozmadan sonra mahkemenin önceki kısa kararla bağlı olmaksızın çelişkiyi giderme koşuluyla vicdani kanaatine göre karar verebileceğine, Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kurulunca 10/04/1992 gün ve 7/4 sayıyla karar verilmiştir. O halde, mahkemece yapılacak iş; önceki kısa kararla bağlı olmaksızın, kısa karara uygun olarak gerekçesini yeniden düzenlemek veya gerekçeye uygun nitelikte yeni bir kısa karar oluşturmak ve bu şekilde kısa kararla gerekçeli karar arasındaki çelişkiyi gidermektir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenle BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalının diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 03/10/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.