Esas No: 2021/11222
Karar No: 2021/3543
Karar Tarihi: 20.10.2021
Danıştay 2. Daire 2021/11222 Esas 2021/3543 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
İKİNCİ DAİRE
Esas No : 2021/11222
Karar No : 2021/3543
TEMYİZ EDENLER DAVALI : 1- … Kaymakamlığı / …
DAVALI YANINDA (MÜDAHİL) : 2- … Müdürlüğü
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : … İdare Mahkemesince verilen … günlü, E:… , K:… sayılı kararın, dilekçede yazılı nedenlerle, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması isteminden ibarettir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava Konusu İstem : Dava; mülkiyeti Vakıflar Genel Müdürlüğüne ait taşınmazda kira sözleşmesiyle oturan davacının, Vakıflar İstanbul 1. Bölge Müdürlüğünün talebi üzerine 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu'nun 75. maddesine uyarınca tahliye edilmesine yönelik … günlü ve … sayılı Fatih Kaymakamlığı işleminin iptali istemiyle açılmıştır.
İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti : … İdare Mahkemesinin temyize konu kararıyla; kira süresinin sona ermesinden önce sözleşmenin yenilenmeyeceği ve taşınmazın tahliye edilmesi gerektiği yönünde davacıya bildirimde bulunulması veya sözleşme süresi içerisinde tahliyenin gerçekleştirilmesi isteniliyorsa adli yargıda açılacak tahliye davasının sonucuna göre davacının sözkonusu taşınmazdan tahliye edilmesi gerektiğinden, 2886 sayılı Kanunun 75. maddesinin uygulanabilmesinin şartı olan, tahliye öncesi bildirim işleminin gerçekleşmemiş olması nedeniyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENLERİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, dava konusu işlemden önce, Vakıflar 1. Bölge Müdürlüğünce davacıdan taşınmazı boşaltmasının istenildiği, aksi durumda 2886 sayılı Kanun uyarınca taşınmazın tahliye edileceğinin davacıya bildirilmesinden dolayı davacının fuzuli şagil konumunda olduğu ileri sürülmektedir.
Davalı yanında müdahil tarafından, davacının yeni kira dönemi için taahhüt vermek üzere davet edilmesine rağmen müracaat etmemesi üzerine kira sözleşmesinin yenilenemediği ve davacının işgalci durumuna düştüğü, ihtarda kira sözleşmesinin feshinin de yer aldığı ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN CEVABI : Davacı tarafından, taşınmazı kira sözleşmesi uyarınca ikametgah olarak kullandığı, kiralarını düzenli ödediği, kira sözleşmesinin feshine ilişkin bir ihtar ya da bildirimin kendisine yapılmadığı, kira sözleşmesinin kendiliğinden yenilendiği, yeni kira bedeli bildirilmesine rağmen kira süresinin bitiminde sözleşmenin yenilenmeyeceği ve tahliyesine ilişkin bildirimin tarafına yapılmadığı savunularak istemin reddi gerektiği ileri sürülmektedir.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü ile İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İkinci Dairesince; Danıştay Onuncu Dairesi tarafından, Danıştay Başkanlık Kurulunun 18/12/2020 günlü, K:2020/62 sayılı kararının "Ortak Hükümler" kısmının 6. fıkrası uyarınca, ayrıca bir gönderme kararı verilmeksizin Dairemize iletilen dosyada işin gereği düşünüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE :
MADDİ OLAY :
Mülkiyeti Vakıflar Genel Müdürlüğüne ait İstanbul ili, Fatih ilçesi, … Mahallesi, … Sokak, … ada, … parsel, … kapı nolu apartmanın 1. katında bulunan 3 nolu dairede 04/04/2006 tarihli kira sözleşme ile oturmaya başlayan davacının, kira sözleşmesi süresi bitiminde her yıl taahhütte bulunmak suretiyle ikamet etmeye devam ettiği, 2012 yılında kira sözleşmesinin yenilenmesi amacıyla taahhüt vermesi için davet edilmesine rağmen davacının idareye başvurmadığı, bu nedenle kira sözleşmesin uzatılmadığından bahisle Vakıflar İstanbul 1. Bölge Müdürlüğünün talebi üzerine 2886 sayılı Kanunun 75. maddesi uyarınca tahliye edilmesine yönelik dava konusu Kaymakamlık işleminin tesis edildiği anlaşılmaktadır.
İLGİLİ MEVZUAT :
2886 sayılı Kanun’un 75. maddesi ile Vakıflar Genel Müdürlüğü ile idare ve temsil ettiği mazbut vakıflara ait taşınmaz malların işgal edilmesi halinde tahliyesine ilişkin özel hükümler getirilmiş olup, fuzuli şagil durumunda olan kişilerin tahliyesine ilişkin olarak 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu’nun 75. maddesinin 4. fıkrasında, işgal edilen taşınmaz malın, idarenin talebi üzerine, bulunduğu yer mülkiye amirince en geç 15 gün içinde tahliye ettirilerek idareye teslim edileceği hükmüne yer verilmiştir.
Hazine Taşınmazlarının İdaresi Hakkında Yönetmeliğin 89. maddesinde de, kiraya verilen, irtifak hakkı kurulan veya kullanma izni verilen taşınmazlardan süresi dolduğu hâlde tahliye edilmeyen, sözleşmesi feshedilen veya herhangi bir sözleşmeye dayanmaksızın fuzuli olarak işgal edilen Hazine taşınmazlarının tahliyesinin; hasat sezonu, iş ve hizmetlerin mevsimlik faaliyet dönemi de dikkate alınarak defterdarlık veya malmüdürlüğünün talebi üzerine, bulunduğu yer mülki amirince en geç 15 gün içinde sağlanarak, taşınmazın İdarece görevlendirilecek memurlara boş olarak teslim edileceği kurala bağlanmıştır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Dosyanın incelenmesinden, Vakıflar İstanbul 1. Bölge Müdürlüğü ile davacı arasında yapılan 04/04/2006 günlü kira sözleşmesiyle taşınmazın davacıya 31/12/2006 tarihine kadar kiralandığı, ardından 2007, 2008, 2009, 2010 ve 2012 yıllarında davacı tarafından taahhütname imzalanmak suretiyle sözleşmenin devamına karar verildiği, 2013 dönemi kira sözleşmesinin yenilenmesi amacıyla davacıdan taahhütname vermesi için kuruma müracaat etmesinin istenilmesine ilişkin 26/11/2012 günlü Vakıflar İstanbul 1. Bölge Müdürlüğü bildirimine davacının cevap vermemesi ve taahhüt vermek için müracaat edilmemesi üzerine, müdahil idarece 31/12/2012 tarihinde süresi dolan kira sözleşmesinin uzatılmayarak, kira sözleşmesinin sona erdiği ve davacının 01/01/2013 tarihinden itibaren fuzuli şagil konumunda bulunduğundan bahisle taşınmazın 2886 sayılı Kanun'un 75. maddesi uyarınca tahliye edilmesinin mülki amirden istenildiği, bu istem uyarınca davaya konu tahliye işleminin tesis edilmesi üzerine bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
2886 sayılı Kanun'un 75. maddesinde ve Hazine Taşınmazlarının İdaresi Hakkında Yönetmeliğin 89. maddesinde, ihaleye dayalı kiralamalarda, kira sözleşmesi devam ederken, kira süresinin bitiminde sözleşmenin yenilenmeyeceğine ilişkin kiracıya tebligat yapılması gerektiğine ilişkin herhangi bir hükme yer verilmediği, aksine, mevzuatta açıkça kira süresinin dolması halinde, taşınmazı kullananın fuzuli şagil sayılacağı ve tahliyesinin istenebileceğinin düzenlendiği dikkate alındığında, kira sözleşmesinin tarafı olan müdahilin, kiracısına kira süresinin dolduğuna veya kira sözleşmesinin yenilenmeyeceğine ilişkin herhangi bir bildirim yapma zorunluluğu bulunmamaktadır.
Bu durumda, sözü edilen taşınmazın, kira süresinin bitmesine rağmen davacı tarafından kullanıldığı ve davacının fuzuli şagil durumuna düştüğünün açık olduğu, 2886 sayılı Kanun'un 75. maddesi uyarınca, mülki amirce tahliye kararı verilmesinde hukuka aykırılık bulunmadığından, davacıya kira süresinin yenilenmeyeceği yolunda bildirim yapılmadığından bahisle dava konusu işlemin iptaline ilişkin Mahkeme kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. DAVALI İDARE VE DAVALI İDARE YANINDA MÜDAHİLİN TEMYİZ İSTEMİNİN KABULÜNE,
2. … İdare Mahkemesince verilen … günlü, E:… , K:… sayılı kararın, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun temyize konu kararın verildiği tarih itibarıyla yürürlükte olan haliyle 49. maddesinin 1/b fıkrası uyarınca BOZULMASINA,
3. Aynı maddenin 3622 sayılı Yasa ile değişik 3. fıkrası uyarınca, yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın adı geçen İdare Mahkemesi'ne gönderilmesine,
4. 2577 sayılı Yasa'nın (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş (15) gün içinde Danıştayda karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 20/10/2021 tarihinde esasta oybirliği gerekçede oyçokluğuyla karar verildi.
(X) KARŞI OY :
2886 sayılı Devlet İhale Kanunu’nun 1. maddesinde “Genel bütçeye dahil dairelerle katma bütçeli idarelerin ( 2762 sayılı Vakıflar Kanunu' 5. maddesinde " Vakıflar Umum Müdürlüğü mülhak bütçe ile idare olunur.
" hükmü yer almaktayken,1.1.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5018 Kamu Malî Yönetimi ve Kontrol Kanunu ile katma bütçe kaldırılmış ve bu kapsamda yer alan kamu idareleri; idari ve malî statüsüne göre genel bütçeli ya da özel bütçeli olarak belirlenmiş, Vakıflar Genel Müdürlüğüne, özel bütçeli kuruluşlar arasında yer verilmiştir.) özel idare ve belediyelerin kiralanması işlerinin bu Kanunda yazılı hükümlere göre yürütüleceği”;
75. maddesinde ise; “Devletin özel mülkiyetinde veya hüküm ve tasarrufu altında bulunan taşınmaz malların, gerçek ve tüzelkişilerce işgali üzerine” fuzuli şagilin idari yoldan tahliye edileceği hükmüne yer verilmiştir.
21/3/2018 tarihli ve 7103 sayılı Kanun'un 26. maddesiyle, 2886 sayılı Kanun'un 75. maddesinin fıkranın birinci cümlesine,“ özel bütçeli idarelerin mülkiyetinde bulunan taşınmaz mallar” ibaresi eklenmiş ise de 27/2/2008 tarihinde yürürlüğe giren, 5737 sayılı Kanun'un 79. maddesiyle, 2886 sayılı Kanun'un 75. maddesinin fıkranın birinci cümlesine “Devletin özel mülkiyetinde veya hüküm ve tasarrufu altında bulunan taşınmaz” ibaresinden sonra gelmek üzere " Vakıflar Genel Müdürlüğü ile idare ve temsil ettiği mazbut vakıflara ait taşınmaz” ibaresi eklendiğinden, 2886 sayılı Kanun'un 75. maddesinin, 27/2/2008 tarihinden itibaren, Vakıflar Genel Müdürlüğü ile idare ve temsil ettiği mazbut vakıflara ait taşınmazlar için uygulanabileceği tartışmasızdır.
Orta malları ve kamu hizmeti niteliğindeki etkinliklerin konusu ve aracı olan "Kamu malı" ile; kamu hizmetlerinin yürütülmesinde doğrudan doğruya bir rol oynamayan ve yalnız sağladıkları gelir nedeniyle, dolaylı olarak, kamu yararını sağlayan, kural olarak özel hukuka tâbi "Devletin özel malı" nın kiraya verilmesi ve tahliyeleri; özel şahıslara ait taşınmaz mallardan farklı olarak, kamu hukukunun belirlediği usule göre yapılmaktadır. Her ne kadar, kiracının belirlenmesi, kamu hukukunun belirlediği usule göre yapılmakta ise de tarafların yaptıkları kira sözleşmesi özel hukuk hükümlerine tabi olmakta, idare kiralayan sıfatını almaktadır.
Kira sözleşmesinin gerçekleşmesine kadar olan, başka bir anlatımla ihale aşamasından kaynaklı; ihalenin iptal edilmesi, ihale şartnamesinin de yer alan kuralların belirlenmesi gibi uyuşmazlıklar idare hukuku alanında kalmakta ve idari yargı denetimine tabi olmakla birlikte; ihale kararını takiben, idare ve kiracı arasında kira sözleşmesinin kurulmakta, kira sözleşmesi, özel hukuk alanında kalmakta, idare kiralayan sıfatını almakta ve kira sözleşmesine dayalı uyuşmazlıklar adli yargının görev alanında bulunmaktadır. 2886 sayılı Kanun'un uyarınca yapılan kira sözleşmesinin hangi tarihte sonlanmış olduğuna ve kiracılık ilişkisinin devam edip etmediğine ilişkin uyuşmazlıklar, adli yargıda karar bağlanmaktadır.
Bu itibarla, 2886 sayılı Kanun uyarınca yapılan kira sözleşmesinin sona ermesi nedeniyle anılan Kanun'un 75. maddesi uyarınca tesis edilen tahliye işleminin iptali istemiyle idari yargıda açılan davada; kira sözleşmesinde gösterilen sürenin, uyuşmazlığın çözümünde belirleyici olacağı; kira sözleşmesine dayalı olarak ileri sürülen iddiaların idari yargıda incelenemeyeceği; ancak davacı tarafından, kiracılığının sürdüğü yolunda kiralayan idareye karşı adli yargıda açılmış bir dava var ise bu davanın bekletici mesele kabul edileceği; verilen kararın ise kira sözleşmesinin taraflarını bağlayacağı, tarafların sözleşme serbestisi kapsamında kurulmuş oldukları hukuki tasarruf olan kira sözleşmesinin sürüp sürmediğini belirleyeceği, bu karar sonucuna göre tahliye işleminin sonuçlandırılacağı açıktır.
Konuya ilişkin kararlar incelendiğinde; 2886 Sayılı Kanun uyarınca yapılan kira sözleşmelerinden sonra, işgal ne kadar süre devam ederse etsin kiralananın, 6570 sayılı Yasaya ya da Türk Borçlar Kanunu'na tabi olup olmadığına bakılmaksızın her zaman gerek adli yargıda dava açarak, gerekse mülkiye amirinden, kiralananın, 6570 sayılı Yasaya ya da Türk Borçlar Kanunu'na tabi olup olmadığına bakılmaksızın her zaman mülkiye amirinden tahliyesini isteyebileceği (Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin 06/04/2021 tarihli E:2021/2183, K:2021/3667);
Mahkemece, sözleşmenin dayanağını oluşturan ihalenin yürütmesinin durdurulduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de bir kira sözleşmesinin feshi, mahkeme kararı, tarafların birbirine uygun fesih bildirimi veya kiralananın yok olması ile mümkündür. İhalenin yürütmesinin durdurulmasına karar verilmesi doğrudan sözleşmenin ortadan kaldırılması sonucunu doğurmayacağı (Yargıtay 6. Hukuk Dairesinin 18.11.2015 tarihli E:2015/6743, 2015/10042); kararlarının verildiği;
Usulüne uygun düzenlenen kira akdinin tek yanlı karar ile feshi söz konusu olamayacağı (Yargıtay 6. Hukuk Dairesinin 08.02.2016 tarihli E:2015/4208, K:2016/637); kira sözleşmesinin yapılması ile birlikte, sözleşmenin taraflarının özel hukuk alanına girmesinden sonra ihale aşamasına ilişkin idareden kaynaklı kira sözleşmesi feshinin "iyi niyet kurallarına ve hukuk devleti ilkelerine aykırı olduğu" (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 06.04.2021 tarihli, E: 2017/(6)3-2641, K:2021/411) gerekçeli ısrar kararının ise onandığı;
Danıştay İdari Dava Dairelerinin 01/04/2019 tarih ve E:2017/728, K:2019/1476 sayılı kararla; ihalenin iptal edilmesinin kira sözleşmesinin doğrudan feshi ve davalı şirketin fuzuli şagil sayılması için yeterli olmayıp sözleşmenin feshi sağlanmadıkça davalı şirketin kiracı olarak kabulü gerektiğine karar verildiği görülmektedir.
Görevli yargı yerlerince verilen bu kararlar ışığında, kiralama öncesi idareden kaynaklı kusurlara dayalı ortaya çıkan aykırılıkların, kira sözleşmesini geçersiz kılmadığı yolunda, içtihadın oluştuğu anlaşılmaktadır.
2886 sayılı Kanun kapsamında bulunan taşınmaz malın kiralanması usulünün anılan Kanun uyarınca öngörülen ihale yöntemi ile yapılması gerekirken, kiralamanın idarece bu yönteme uyulmadan yapılması ya da 2886 sayılı Kanun kapsamında olan bir taşınmazın, kiralanması usulünün belirlendiği başka bir düzenleme uyarınca kiralandıktan sonra, 2886 sayılı Kanun 75. maddesi uyarınca kiracının tahliyesinin gerçekleştirilip gerçekleştirilmeyeceği hususunun ayrıca incelenmesi gereklidir.
2886 sayılı Kanun ile; kiralanabilecek taşınmazın niteliği, kiralama koşulları, kiralama süresi, kiralama usulü, ihale öncesi hazırlanan şartnamede bulunacak hususlar, kira süresi sonunda tahliyenin nasıl gerçekleştirilebileceği belirlenmiştir. Ancak kira ilişkisine ilişkin tek düzenleme yapan kanun, 2886 sayılı Kanun değildir. Bu hususta ki diğer yasal düzenlemelerin kurallarının da; yürürlükte oldukları sürece hüküm doğuracakları tartışmasızdır. Kaldı ki, 2886 sayılı Kanun'un tahliyeyi düzenleyen 75. maddesi dahil, kiralamaya ilişkin hükümlerinin; diğer kanunların kurallarını aşan bir sonucu olduğu yolunda bir özel düzenleme de bulunmamaktadır.
Bu durumda, 2886 sayılı Kanun dışındaki düzenlemeler uyarınca akdedilmiş kira sözleşmeleri devamında gerçekleştirilecek tahliyeleri; sözleşme hukuku kapsamında, kira sözleşmesi yapılırken tabi olunan kurallara göre olması gerektiği, ilgili düzenlemelere göre kurulmuş sözleşmenin kurallarının incelenmesi suretiyle, kira süresinin ne zaman sonlandığının ve tahliye koşullarının oluşup oluşmadığının değerlendirilmesinin bu çerçevede görevli yargı yerince yapılabileceği, kiralananın vasfından yola çıkılarak; taraflar arasında kurulmuş olan kira sözleşmesi aşılmak suretiyle, tahliye usulü belirlenmesine imkan bulunmadığı görülmektedir.
Öte yandan, 2886 sayılı Kanun uyarınca yapılması gerekirken, bu Kanun'a uyulmadan kiralama yapılması halinde, ilgili kamu görevlilerinin ceza ve hukuki sorumlulukları açısından soruşturularak ve kamu zararı doğmuş ise tazmini edlmesini sağlanmak suretiyle kamu düzeninin ve menfaatinin korunmasının gerektiği açıktır.
Uyuşmazlıkta, Mülkiyeti Vakıflar Genel Müdürlüğüne ait İstanbul ili, Fatih ilçesi, … Mahallesi, … Sokak, … ada, … parsel, … kapı nolu apartmanın 1. katında bulunan 3 nolu dairede 04/04/2006 tarihli kira sözleşme ile oturmaya başlayan davacının, kira sözleşmesi süresi bitiminde her yıl taahhütte bulunmak suretiyle ikamet etmeye devam ettiği, 2012 yılında kira sözleşmesinin yenilenmesi amacıyla taahhüt vermesi için davet edilmesine rağmen davacının idareye başvurmadığı, bu nedenle kira sözleşmesin uzatılmadığından bahisle Vakıflar İstanbul 1. Bölge Müdürlüğünün talebi üzerine 2886 sayılı Kanunun 75. maddesi uyarınca tahliye edilmesine yönelik dava konusu Kaymakamlık işleminin tesis edildiği anlaşılmaktadır.
Uyuşmalığın çözümü için davacı ile imzalanan kira sözleşmesinin, ihale sonrası yapılıp yapılmadığını araştırılarak, 2886 sayılı Kanun'un uygulamaları kapsamında yapılmış olan kira sözleşmesi ilişkin olan, bu Kanun'un 75. madde hükmü uyarınca tesis edilen tahliye işleminde, hukuka uyarlık bulunmadığına karar verilmesi gerekirken, noksan incelemeye dayalı olarak verilen kararın bozulması gerektiği sonucuna ulaşılmıştır.
Açıklanan nedenlerle temyize konu İdare Mahkemesi kararının, yukarıda belirttiğim gerekçeyle bozulması gerektiği oyu ile Daire kararına katılmıyorum.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.