Tehdit - hakaret - yaralama - Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2013/41787 Esas 2016/5274 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
4. Ceza Dairesi
Esas No: 2013/41787
Karar No: 2016/5274
Karar Tarihi: 17.03.2016

Tehdit - hakaret - yaralama - Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2013/41787 Esas 2016/5274 Karar Sayılı İlamı

4. Ceza Dairesi         2013/41787 E.  ,  2016/5274 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi
    SUÇLAR : Tehdit, hakaret, yaralama
    HÜKÜMLER : Mahkumiyet

    Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
    Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
    1-Sanığa yükletilen hakaret ve yaralama eylemleriyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemlerin sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
    Eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tiplerine uyduğu,
    Anlaşılmış ve ileri sürülen başkaca temyiz nedenleri yerinde görülmediği gibi hükümleri etkileyecek oranda hukuka aykırılığa da rastlanmamıştır. Ancak,
    Anayasa Mahkemesi’nin hükümlerden sonra 24/11/2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 08/10/2015 gün ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararı ile TCK’nın 53. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (b) bendinde yer alan “ve diğer siyasi hakları kullanmaktan” ibaresinin iptaline karar verilmiş, ayrıca aynı bentte yer alan “seçme ve seçilme” ehliyetleri ile ilgili olarak da, hükümlünün, hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak bu hak ve ehliyetlerden yoksun bırakılması uygulamasını engelleyici nitelikte iptal kararları verilmiş olması ve doğan boşluk nedeniyle bu hususta yeni bir yasal düzenleme yapılması ihtiyacının ortaya çıkması karşısında, yerel mahkeme hükümlerinde bu hak ve ehliyetlerden yoksun bırakmaya ilişkin uygulamanın dayanaksız kalması,
    Bozmayı gerektirmiş ve sanık ..."in temyiz iddiaları bu nedenle yerinde ise de, bu aykırılık, yeniden duruşma yapılmasına gerek olmaksızın düzeltilebilir nitelikte bir yanılgı olduğundan, temyiz edilen kararın açıklanan noktası tebliğnameye aykırı olarak, TCK’nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin kısımdan (b) ibaresinin çıkartılarak DÜZELTİLMESİNE ve başkaca yönleri Kanuna uygun bulunan hükümlerin, bu bağlamda ONANMASINA,
    2-Tehdit eyleminden kurulan hükmün temyizine gelince;
    Başkaca nedenler yerinde görülmemiştir. Ancak;
    a-Sanığın, aynı evde yaşadığı eşi katılan ve oğlu müştekiye söylediği anlaşılan “sizi rahatsız edip evden kovacağım, burası benim babamın evi, burada sizi yaşatmam” şeklindeki sözlerinin bir bütün olarak ne suretle mağdurların hayatına, vücut veya cinsel dokunulmazlığına yönelik bir saldırı gerçekleştireceğinden bahisle tehdit niteliğinde olduğu açıklanmadan ve mağdurları evden çıkarmaya yönelik TCK"nın 106/1. maddesinin ikinci cümlesindeki sair bir kötülük edeceğinden bahisle tehdit kapsamında kalıp kalmadığı değerlendirilmeden, eksik kovuşturma ve yetersiz gerekçeyle hüküm kurulması,
    b-Anayasa Mahkemesi’nin hükümden sonra 24/11/2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 08/10/2015 gün ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararı ile TCK’nın 53. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (b) bendine yönelik olarak vermiş olduğu iptal kararlarının uygulanması zorunluluğu,
    Bozmayı gerektirmiş ve sanık ..."in temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, tebliğnameye aykırı olarak, HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 17.03.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.















    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.