Abaküs Yazılım
13. Daire
Esas No: 2019/447
Karar No: 2021/3392
Karar Tarihi: 20.10.2021

Danıştay 13. Daire 2019/447 Esas 2021/3392 Karar Sayılı İlamı

T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2019/447
Karar No:2021/3392


TEMYİZ EDEN (DAVACI) : … Petrol Nakliyat Tarım Gıda İnşaat Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti.
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVALI) : … Kurumu
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi'nin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı şirkete ait akaryakıt istasyonunda 11/09/2014 tarihinde yapılan denetimde ulusal marker seviyesi geçersiz, teknik düzenlemelere aykırı ve tağsiş edilmiş akaryakıt ikmali yapıldığının tespit edildiğinden bahisle 1.039.300,00-TL idarî para cezası verilmesine ilişkin … tarih ve … sayılı Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu (Kurul) kararının iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesi'nce verilen … tarih ve E:… , K:… sayılı kararda; davacı şirkete ait akaryakıt istasyonunda yapılan denetimde alınan akaryakıt numunesinin analizi sonucu … tarafından hazırlanan … tarih ve … sayılı analiz raporunda, motorin numunesinin marker seviyesinin geçersiz olduğu, kükürt değeri açısından teknik düzenlemede yer alan özelliklere aykırı olduğu ve kükürt değeri açısından söz konusu numunenin içerisine kükürt değeri yüksek organik bir sıvının eklenerek tağşiş edildiğinin tespit edildiği,
Benzer bir uyuşmazlıkta Danıştay Onüçüncü Dairesi'nin E:2010/1066 sayılı dosyasında yapılan 28/01/2014 tarihli ara kararı ile, kükürt oranının akaryakıtın üretim aşamasından sonra, bayi tarafından akaryakıta herhangi bir madde eklenerek değiştirilebilecek bir özellik olup olmadığı ve bütün diğer parametreler sınır değerlere uygun tutulmak suretiyle sadece kükürt parametresinin sonradan müdahale ile değiştirilmesinin teknik olarak mümkün olup olmadığının sorulmasına karar verildiği, ara kararına cevaben gönderilen TÜBİTAK Marmara Araştırma Merkezi Enerji Enstitüsü'nün 28/03/2014 tarihli yazısında, bütün diğer parametreler sınır değerlere uygun tutulmak suretiyle sadece kükürt parametresinin sonradan müdahale ile değiştirilmesinin teknik olarak mümkün olmadığı yönünde görüş bildirildiğinin görüldüğü,
Bu durumda, akredite laboratuvar tarafından verilen görüş göz önünde bulundurulduğunda, akaryakıtın yalnızca "Kükürt" parametresinin teknik düzenlemelere aykırı olması, diğer parametrelerin tamamının kriterlere uygun bulunması karşısında, davacı şirketin teknik kriterlere uygun olmayan akaryakıt ikmal ettiğinden söz etmeye olanak bulunmadığından analize tabi tutulan akaryakıt numunesinin ulusal marker seviyesi geçersiz çıkmasına karşın 5015 sayılı Kanun'un 18. maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca işlem tesis edilebilmesi için gerekli olan, teknik düzenlemelere aykırılık ve ulusal marker seviyesinin geçersizliği şartlarının bir arada gerçekleşmediği anlaşıldığından, uyuşmazlık konusu Kurul kararında hukuka uygunluk bulunmadığı sonucuna ulaşılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle dava konusu işlem hukuka aykırı bulunarak dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir

Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi'nce; davacıya ait istasyonda denetimin yapıldığı 11/09/2014 tarihinde yürülükte olan 5015 sayılı Kanun'un 18. maddenin dördüncü fıkrasının 6455 sayılı Kanunla değişik hâline göre işlem tesis edilebilmesi için ulusal marker seviyesinin geçersizliği ve teknik düzenlemelere aykırılık şartlarının bir arada bulunmasına gerek bulunmadığından ve davacıya ait istasyondan alınan numunenin İnönü Üniversitesi Akaryakıt/Petrol Analiz Laboratuarı'nda yapılan analizinde ulusal marker seviyesinin geçersiz olduğu tespit edildiğinden davacı şirkete idarî para cezası verilmesine ilişkin dava konusu Kurul kararında hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Açıklanan nedenlerle, davalı tarafın istinaf başvurusunun kabulü ile … İdare Mahkemesi'nce verilen … tarih ve E:… , K:… sayılı kararın kaldırılmasına, 2577 sayılı Kanun'un değişik 45. maddesinin 4. fıkrası uyarınca esastan incelenen davada, davanın reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, verilen cezanın üst sınırdan verildiği, mevzuatta marker seviyesinin geçersiz ve teknik düzenlemelere aykırılık şartlarının birlikte arandığı, ön araştırma ve soruşturma prosedürü uygulanmadan sadece tutanak ve kolluk evrakları üzerinden orantılılık ve ölçülülük ilkelerine aykırı cezalandırma yoluna gidildiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ … 'IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile Bölge İdare Mahkemesi kararının, Dairemiz kararında belirtilen gerekçeyle onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi'nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
Davacı şirkete ait akaryakıt istasyonunda 11/09/2014 tarihinde yapılan denetim sırasında alınan akaryakıt numunesinin, A adasında bulunan 4 adet motorin olarak beyan edilen tabancalardan alınan numune ölçümleri, B adasında bulunan 1 ve 2 nolu motorin olarak beyan edilen tabancalardan alınan numune ölçümleri ve içerisinde motorin olarak beyan edilen yeraltı tankından alınan numunelerin analizi sonucu … tarafından hazırlanan … tarih ve … sayılı analiz raporunda, motorin numunesinin marker seviyesinin geçersiz olduğu, kükürt değeri açısından teknik düzenlemede yer alan özelliklere aykırı olduğu ve kükürt değeri açısından söz konusu numunenin içerisine kükürt değeri yüksek organik bir sıvının eklenerek tağşiş edildiğinin tespit edildiğinden bahisle 1.039.300,00-TL idarî para cezası verilmesine ilişkin … tarih ve … sayılı Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu (Kurul) kararının tesis edilmesi üzerine bakılan dava açılmıştır.

İLGİLİ MEVZUAT:
5015 sayılı Petrol Piyasası Kanunu'nun "Lisans sahiplerinin temel hak ve yükümlülükleri" başlıklı 4. maddesinin dördüncü fıkrası ile aynı fıkranın (ı) bendinde, bu Kanun'a göre faaliyette bulunanların; piyasa faaliyetlerinde, Kurul'un belirleyeceği teknik düzenlemelere uygun akaryakıt sağlamakla yükümlü oldukları; 8. maddesinin ikinci fıkrası ile aynı fıkranın (b) bendinde ise, bayilerin lisanslarının devamı süresince; tağşiş ve/veya hile amacıyla akaryakıta katılabilecek ürünlerin akaryakıta katılmaması ve istasyonunda bulundurmaması ile yükümlü oldukları belirtilmiştir.
Aynı Kanun'un "Ulusal marker" başlıklı 18. maddesinin dördüncü fıkrasında, numunelerde yapılacak testlerde ulusal markerin gerektiği şart ve seviyede bulunmadığı laboratuvar analizi ile tespit edildiğinde, 19. madde hükümlerinin uygulanacağı kurala bağlanmıştır.
Dava konusu Kurul kararının tesis edildiği tarih itibarıyla yürürlükte bulunan hâliyle 5015 sayılı Kanun'un 19. maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendi ile aynı bendin (3) numaralı alt bendinde, 18. maddenin ihlâli hâlinde sorumlulara bir milyon Türk Lirası idarî para cezası verileceği kurala bağlanmıştır.
7164 sayılı Maden Kanunu ile Bazı Kanunlarda ve Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'un 32. maddesi ile 5015 sayılı Kanun'un 19. maddesi yeniden düzenlenmiş ve maddenin birinci fıkrasının (a) bendi ile aynı bendin (2) numaralı alt bendinde, 18. maddenin ihlâli hâlinde iki milyon Türk Lirasından az olmamak ve on milyon Türk Lirasını geçmemek üzere fiilin işlendiği tarihten bir önceki yılda ilgili lisansa konu petrol piyasası faaliyetinden elde edilen net satış hasılatının binde ondördü oranında idarî para cezası uygulanacağı; (b) bendinde ise bayilik lisansı sahipleri yönünden (a) bendinde yer alan cezaların yarısının uygulanacağı kuralı yer almıştır.
7164 sayılı Kanun'un 34. maddesi ile 5015 sayılı Kanun'a eklenen Geçici 6. maddede, "Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce Kurulca idarî para cezası verilmemiş olan ve Kurul tarafından belirlenen niteliği itibarıyla düzeltme imkânı bulunan fiiller için, 20. maddenin ikinci fıkrasının (a) bendinde belirtilen ihtar yapıldıktan sonra sonucuna göre gerekirse idarî soruşturma başlatılarak yaptırımlar uygulanır. Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce lisansı sonlandırılan veya iptal edilenler hakkında düzeltme imkânı bulunan fiiller için herhangi bir idari işlem tesis edilmez.
Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla Kurul kararına bağlanmış, ancak tahsilatı tamamlanmamış olan idarî para cezaları, işlenen fiil için bu Kanunla birlikte daha düşük bir idarî para cezası uygulanmasının öngörülmesi hâlinde, ilgili vergi dairesince 19. maddenin ilgili bentlerinde belirlenmiş olan asgari maktu hadden tahsil edilir. Kısmen veya tamamen tahsil edilen idarî para cezaları iade edilmez." kuralına yer verilmiştir.
5326 sayılı Kabahatler Kanunu'nun 2. maddesinde, "Kabahat" deyiminin, Kanun'un karşılığında idarî yaptırım uygulanmasını öngördüğü haksızlık anlamına geldiği; 3. maddesinde, bu Kanun'un, idarî yaptırım kararlarına karşı kanun yoluna ilişkin hükümlerinin, diğer kanunlarda aksine hüküm bulunmaması hâlinde, diğer genel hükümlerinin, idarî para cezası ve mülkiyetin kamuya geçirilmesi yaptırımını gerektiren bütün fiiller hakkında uygulanacağı; "Zaman Bakımından Uygulama" başlıklı 5. maddesinde, 26/09/2004 tarih ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun zaman bakımından uygulamaya ilişkin hükümlerinin kabahatler bakımından da uygulanacağı, kabahatler karşılığında öngörülen idarî yaptırımlara ilişkin kararların yerine getirilmesi bakımından ise derhâl uygulama kuralının geçerli olduğu; bu maddenin atıf yaptığı 5237 sayılı Kanun'un 7. maddesinin ikinci fıkrasında, suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanunun uygulanacağı ve infaz olunacağı kurala bağlanmıştır.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Kanun koyucu, Kurul tarafından karara bağlanmış ancak tahsilatı tamamlanmamış idarî para cezalarının, işlenen fiil için 5015 sayılı Kanun'un 7164 sayılı Kanun'un 32. maddesi ile değişik 19. maddesinde daha düşük bir idarî para cezası uygulanması öngörülmüş ise asgarî maktu hadden tahsil edilmesini vergi dairesine bir görev olarak vermiştir. İlgili vergi dairesinin kanunen üstlendiği bu görevi yerine getirmesi açısından önemli olan husus, idarî para cezasının keşinleşmesi değil, tahsilatının tamamlanmamış olmasıdır. Dolayısıyla söz konusu düzenleme, tamamen tahsilat aşamasına özgü bir kural niteliğindedir. İdarî para cezasının iptali istemiyle dava açılsın veya açılmasın, bu kuralın tahsilatı tamamlanmamış idarî para cezalarına uygulanması vergi dairesi açısından bir zorunluluktur.
İlgili vergi dairesi, dava açılıp açılmadığına bakılmaksızın tahsilatı tamamlanmamış idarî para cezasının miktarında lehe bir değişiklik varsa bunu tespit etmekle ve uygulamakla yükümlü bulunduğundan, tahsilat aşamasına özgü olan anılan kuralın, idarî para cezasının iptali istemiyle açılan davalarda, dikkate alınmasına gerek bulunmamaktadır.
Bu itibarla, idarî para cezasına konu olan fiilin sübûta ermiş olması ve idarî para cezasının miktarında lehe olan değişikliğin tahsilat aşamasında vergi dairesince dikkate alınacak olması sebebiyle, dava konusu işlemin iptali yönündeki İdare Mahkemesi kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun kabulü ile davanın reddine ilişkin Bölge İdare Mahkemesi kararında sonucu itibarıyla hukukî isabetsizlik görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine,
2. Dava konusu işlemin iptaline ilişkin İdare Mahkemesi kararına yönelik olarak yapılan istinaf başvurusunun kabulü ile davanın reddi yolundaki temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi'nin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararının yukarıda belirtilen GEREKÇEYLE ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. Posta giderleri avansından artan tutarın taraflara iadesine,
5. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi'ne gönderilmesini teminen dosyanın … İdare Mahkemesi'ne gönderilmesine, 20/10/2021 tarihinde kesin olarak oyçokluğuyla karar verildi.


(X) KARŞI OY :

İdari para cezalarında, ceza verilmesinin dayanağı kuralın yürürlükten kaldırılması veya lehe düzenleme yapılması hâlinde, uyuşmazlığın ortaya çıkan yeni hukukî durum dikkate alınarak sonuçlandırılacağı açık olduğundan, yargı organlarınca, yeni yasal düzenlemenin ilgililerin lehine olup olmadığı araştırılarak karar verilmesi gerekmektedir.
Bu itibarla, lehe kanunun varlığının tespitinin yargı organlarınca yapılması gerektiği, vergi dairesinin böyle bir yetkisinin ve görevinin bulunmadığı, idari para cezalarına ilişkin düzenlemeler incelendiğinde özellikle alt ve üst sınırın belirlendiği ve nispi oranda cezalandırılmanın öngörüldüğü düzenlemede yargı organlarınca gerekli araştırma yapılarak lehe kanunun var olup olmadığı tespit edildikten sonra lehe kanunun varlığı hâlinde idari para cezasının iptaline karar verileceğinden, Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği oyu ile karara katılmıyorum.

Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi