Esas No: 2015/321
Karar No: 2021/3372
Karar Tarihi: 20.10.2021
Danıştay 13. Daire 2015/321 Esas 2021/3372 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2015/321
Karar No:2021/3372
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVALI) : … Fonu …
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : … İdare Mahkemesi'nin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu'nun … tarih ve … sayılı kararı ile temettü hariç ortaklık hakları ile yönetim ve denetimi Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu'na devredilen … A.Ş.'den davacının kullandığı tüketici kredisinden doğan borcun tahsili amacıyla tesis edilen … tarih ve … sayılı ödeme emrinin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesi'nce Dairemizin … tarih ve E:… , K:… sayılı bozma kararına uyularak verilen kararda; Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu'nun … tarih ve … sayılı kararı ile temettü hariç ortaklık hakları ile yönetim ve denetimi Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu'na devredilen … A.Ş.'den davacının kullanmış olduğu tüketici kredisinden doğan ve temlik tarihi itibarıyla amme alacağı niteliğini kazanmış alacakların tahsili amacıyla dava konusu ödeme emrinin düzenlendiği, davanın da işlemin iptali istemiyle açıldığı, dava konusu ödeme emrinin dayanağını teşkil eden ödemeye çağrı mektubunun iptali istemiyle Mahkemelerinin E:… sayılı dosyasında açılan davada, … tarih ve K:… sayılı karar ile davanın reddine karar verildiği, davacının kesinleşen ve ödenmeyen borcu nedeniyle davalı idarece bu borcun tahsili amacıyla düzenlenen dava konusu ödeme emrinde hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle dava konusu işlem hukuka uygun bulunarak davanın reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, ödemeye çağrı mektubuna ilişkin davanın henüz kesinleşmediği, tüketici kredisinden kaynaklanan borcun 6183 sayılı Kanun'a göre takip edilemeyeceği, 4389 sayılı Kanun'un 15/3. maddesi uyarınca hangi hâllerde 6183 sayılı Kanun'un uygulanabileceğinin sınırlı olarak belirlendiği, davacının … ile ya da bankanın hakim ortakları ile bağlantısının bulunmadığı ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, Fon'un her türlü alacaklarını 6183 sayılı Kanun'a göre takip edebileceği, konuya ilişkin olarak 4389 sayılı mülga Bankalar Kanunu'nun emredici hükmünün bulunduğu, bu hak ve yetkiye dayanılarak dava konusu işlemin dayanağı niteliğindeki Fon Kurulu kararının alındığı belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ … 'İN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi'nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
Davacı tarafından 2000 yılında … A.Ş.'den dövize endeksli konut kredisi kullanıldığı, kullanılan kredinin ödenmemesi sonucu kredi hesabının kat edildiği, … 'ın 27/10/2000 tarihinde Fon'a devri sonrasında kredi alacağının 23/11/2001 tarihinde Fon tarafından temlik alındığı, Fon Kurulu'nun … tarih ve … sayılı kararı ile alacağın 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümleri uyarınca takibine karar verildiği ve alacağın vadesinin belirlenmesi amacıyla … tarih ve … sayılı ödemeye çağrı mektubunun düzenlendiği, ödemeye çağrı mektubunda verilen sürede ödemenin yapılmaması nedeniyle … tarih ve … sayılı ödeme emrinin gönderildiği, ödeme emrinin iptali istemiyle bakılan davanın açıldığı anlaşılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
5411 sayılı Kanun'un Geçici 11. maddesinde, "Bu Kanunun yayımı tarihinden önce, 26/12/2003 tarihine kadar temettü hariç ortaklık hakları ile yönetim ve denetimi Fona intikal eden ve/veya bankacılık işlemleri yapma ve mevduat kabul etme izin ve yetkileri ilişkili Bakan, Bakanlar Kurulu veya Kurul tarafından kaldırılarak tasfiyeleri Fon eliyle yürütülen veya Fon tarafından tasfiye işlemleri başlatılan bankalar hakkında başlatılan işlemler sonuçlanıncaya ve her türlü Fon alacakları tahsil edilinceye kadar bu Kanunla yürürlükten kaldırılan 4389 sayılı Kanunun 14, 15, 15/a, 16, 17, 17/a ve 18'inci maddeleri, Ek 1, 2, 3, 4, 5 ve 6'ncı maddeleri ile Geçici 4'üncü maddesi hükümlerinin uygulanmasına devam edilir." kuralı yer almaktadır.
4389 sayılı Bankalar Kanunu'nun 15/3. maddesinde: "Fon, her türlü vergi, resîm ve harçtan muaftır. 14. maddesinin (6) numaralı fıkrasının (b) bendi ile verilen yetkiler saklı kalmak kaydıyla, Fon kaynakları ile her türlü alacaklarının ve hisseleri kısmen veya tamamen Fon'a intikal eden bankaların; yönetim ve denetimini doğrudan ya da dolaylı olarak tek başına veya birlikte elinde bulunduran ortaklarından, bu ortakların yönetim ve denetimini doğrudan ya da dolaylı olarak tek başına veya başkalarıyla birlikte elinde bulundurdukları şirketlerden ve iştiraklerinden, yönetim ve denetim kurulu üyeleri, genel müdür ve yardımcıları, kredi komitesi başkan ve üyeleri ile imzaları bankayı ilzam eden memurları ve bunların eş ve çocuklarından olan alacakları ile hisseleri Fon'a intikal eden diğer bankaların bunlardan olan alacaklarından Fon tarafından devralınanlar ile (7) numaralı fıkranın (b) bendinde belirtilen kişilere ait olup Fon tarafından devralınan alacakların takip ve tahsilinde 6183 sayılı Kanun hükümleri uygulanır. Fon devraldığı alacağın takibine, alacağın devralındığı gün itibarıyla banka defter, kayıt ve belgelerine göre anapara, her türlü faiz, komisyon ve sair giderlerin toplamından oluşan birikmiş alacak tutarı üzerinden başlar. Bu alacaklar, Fon tarafından devralındığı tarihten itibaren amme alacağı niteliğini kazanır ve birikmiş alacak tutarına, 6183 sayılı Kanun'un 51. maddesinde belirtilen oranda gecikme zammı uygulanır. Ancak Fon, her türlü alacakları ve devraldığı alacaklarla ilgili olarak borçlu aleyhine 2004 sayılı İcra ve İflâs Kanunu hükümlerine göre başlatılmış bulunan takipler ile alacağın tahsiline yönelik davalara kaldığı yerden devam edilebileceği gibi, takibi devam ettirmekten ve/veya davanın takibinden sarfınazar ederek devraldığı alacağın kaldığı yerden 6183 sayılı Kanun hükümlerine göre takip ve tahsiline de karar verilebilir.''; anılan maddenin 7. fıkrasının (b) bendinde ise, "Fon alacaklarından; yönetim ve denetimi Fona geçen ve/veya bankacılık yapma ve mevduat kabul etme izin ve yetkileri ilgili Bakan, Bakanlar Kurulu veya Kurul tarafından kaldırılan bankalar ile tasfiyeye tabi tutulan veya tasfiye işlemi başlatılan bankaların kaynağını kullanmış olmasından dolayı Fona borçlu olması kaydıyla Fona intikal eden bir bankadan ilk kredinin ve/veya banka kaynağının kullanılmasından sonra, bu bendin birinci cümlesinde belirtilen gerçek ve tüzel kişilerin, edindikleri ve/veya bu suretle üçüncü kişilere edindirdikleri para, her türlü mal, hak ve alacaklarının banka kaynağı kullanılmak suretiyle edinildiği ve/veya edindirildiği kabul edilir ve bu gerçek kişiler ile tüzel kişiler tarafından edinilen para, her türlü mal, hak ve alacaklar hakkında bu fıkra hükümlerini uygulamaya Fon yetkilidir." kuralına yer verilmiştir.
5411 sayılı Bankacılık Kanunu'nun 132. maddesinde, Fon'un bu Kanun'un 130. maddesinde sayılan gelirleri ile 108. ve 135. maddesindeki alacaklarının takip ve tahsilinde 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun Hükümlerinin uygulanacağı; Kanun'un 108. maddesi ile, faaliyet izni kaldırılan veya Fon'a devredilen bankaların hâkim ortakları ve yöneticilerinin, bu Kanun'un şahsi sorumluluğa ilişkin hükümleri saklı kalmak kaydıyla, kullandıkları kaynakları ve bu suretle uğranılan zararları iade ve tazmin etmekle mükellef oldukları kurala bağlanmış; 130. maddesinde, Fon'un gelirleri sayılmış; 135. maddesinde de, banka tarafından yetkili mercilere beyan edilen sigortaya tabi mevduat ve katılım fonu tutarı ile Fon tarafından tespit edilen mevduat ve katılım fonu tutarı arasında bir fark bulunması hâlinde bu fark nispetinde, bankanın yönetim kurulu ve kredi komitesi başkan ve üyeleri ile genel müdürlerin, genel müdür yardımcılarının, imzası ile bankayı ilzam eden memurların ve şube müdürlerinin yönetim ve denetimini doğrudan veya dolaylı olarak tek başına veya birlikte elinde bulunduran ortaklarının, kendilerine, eşlerine ve çocuklarına ait mevduat hesabı, çeşitli hak ve alacakların taşınır ve taşınmaz mallarının imtiyaz haklarının (vs.) zaptına, bunlar üzerindeki tasarruf yetkisinin kaldırılmasına ya da bunlara tedbir koymaya Fon'un talebi üzerine sulh ceza hakimince veya mahkemece karar verileceği, bu hükmün yukarıda sayılan kişiler adına hareket edenler veya onlar hesabına kendi adına para, mal veya hak edinen kişiler hakkında da uygulanabileceği kuralına yer verilmiştir.
6183 sayılı Kanun'un 1. maddesinde, hangi amme alacaklarının idarî yoldan cebren tahsil edilebileceği belirtilmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Dosyanın incelenmesinden, davacı tarafından 2000 yılında … A.Ş.'den dövize endeksli konut kredisi kullanıldığı, kullanılan kredinin ödenmemesi sonucu kredi hesabının kat edildiği, … 'ın 27/10/2000 tarihinde Fon'a devri sonrasında kredi alacağının 23/11/2001 tarihinde Fon tarafından temlik alındığı, Fon Kurulu'nun … tarih ve … sayılı kararı ile alacağın 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümleri uyarınca takibine karar verildiği ve alacağın vadesinin belirlenmesi amacıyla … tarih ve … sayılı ödemeye çağrı mektubunun düzenlendiği, ödemeye çağrı mektubunda verilen sürede ödemenin yapılmaması nedeniyle … tarih ve … sayılı ödeme emrinin gönderildiği ve ödeme emrinin iptali istemiyle bakılan davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Aktarılan mevzuat hükümleri değerlendirildiğinde, Fon tarafından, ancak 4389 ve 5411 sayılı Kanunlar ile yetki verilen alacaklarla sınırlı olarak ve yine bu Kanunlarda yapılan atıf nedeniyle 6183 sayılı Kanun kapsamında takip ve tahsilat yapılabilir. Dolayısıyla bu Kanunlar ile yetki verilmeyen alacaklar için Fon tarafından, 6183 sayılı Kanun kapsamında takip ve tahsilat yapılması mümkün olmadığı gibi, Fon'un gerek 4389 ve gerekse de 5411 sayılı Kanun'dan kaynaklanan yetki ve görevlerinin, bu Kanunların amacına uygun olarak tasarruf sahiplerinin hak ve menfaatlerine zarar veren, mali piyasalarda güven ve istikrarı ve kredi sisteminin etkin bir şekilde çalışmasını engelleyici faaliyette bulunan bankaların, hâkim ortak ve yöneticileri ile bu bankalarla doğrudan veya dolaylı olarak ilişkisi bulunan şirketlerin yol açtığı kamu zararlarının önlenmesi veya giderilmesiyle sınırlı olduğu ve bu noktada Fon gelirlerinin de 4389 ve 5411 sayılı Kanun kapsamında ortaya çıkan ve Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası nezdindeki hesaplarda değerlendirilen Fon mevcudu ve kaynaklarından oluştuğu kuşkusuzdur. Bir başka deyişle, Fon tarafından ancak 4389 ve 5411 sayılı Kanunlarda 6183 sayılı Kanun kapsamında takip edilebileceği açıkça belirtilen alacakların takip ve tahsilinde 6183 sayılı Kanun hükümleri uygulanabilecektir.
4389 sayılı Kanun'un 15. maddesiyle Fon'a verilmiş yetkiler arasında, yönetimi ve denetimi Fon'a devredilen Bankalardan kullanılan bireysel nitelikteki tüketici kredilerinden kaynaklanan alacakların Fon tarafından temlik alınarak, daha sonra 6183 sayılı Kanun kapsamında takip ve tahsilatına ilişkin herhangi bir yetki bulunmamaktadır.
Bu durumda, davacı hakkında 6183 sayılı Kanun uyarınca yapılan takibatın konusu Kanun'un 15/7-b ve 15/3. maddesinde belirtilen alacaklar kapsamında olmadığından, tüketici kredisine dayalı olarak imzalanan ve özel hukuk hükümleri uyarınca değerlendirilmesi gereken sözleşmeden doğan ihtilâflı alacağın 6183 sayılı Kanun hükümleri uyarınca takip ve tahsili hukuken mümkün değildir.
Bu itibarla, davanın reddi yönündeki İdare Mahkemesi kararında hukukî isabet bulunmamaktadır.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin kabulüne;
2. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesi uyarınca … İdare Mahkemesi'nin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkeme'ye gönderilmesine,
4. 2577 sayılı Kanun'un Geçici 8. maddesi uyarınca, bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (on beş) gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 20/10/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.