11. Ceza Dairesi Esas No: 2019/3620 Karar No: 2021/3510 Karar Tarihi: 08.04.2021
Kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2019/3620 Esas 2021/3510 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Karabağlar 9 nolu Aile Sağlık Merkezinde çalışan bir aile hekimine, hastalara çok fazla miktarda hipertansiyon ilacı reçete ettiği ve bu ilaçları yazmak için hastaların gıyabında ilaç muafiyet raporu almasını sağladığı iddiasıyla açılan kamu davasında, sanığın sahte belge düzenleme kastıyla hareket ettiği tespit edilemediğinden dolayı görevi kötüye kullanma suçunu oluşturamadığı belirtilmiştir. Sanığa yüklenen görevi kötüye kullanma suçunun, TCK'nin 257/1. maddesinde öngörülen cezasının miktarı ve üst sınırına göre aynı Kanun’un 66/1-e maddesinde öngörülen 8 yıllık asli dava zamanaşımının, kesici son işlem olan sanığın sorgusunun yapıldığı 02/05/2012 tarihinden temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşılmıştır. Bu nedenle, sanık hakkındaki kamu davası asli dava zamanaşımı nedeniyle düşürülmüştür. Kanun maddeleri olarak, 5237 sayılı TCK'nin 257/1. maddesi, 66/1-e maddesi, 5320 sayılı CMUK'nin 321. maddesi ve 5271 sayılı CMK’nin 223/8. maddesi geçmektedir.
11. Ceza Dairesi 2019/3620 E. , 2021/3510 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi SUÇ : Kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği HÜKÜM : Beraat
Karabağlar 9 nolu ... Aile Sağlık Merkezinde aile hekimi olarak görev yapan sanığın, hastalara çok fazla miktarda Teveten adlı hipertansiyon ilacını reçete ettiği, bu ilacı çok miktarda yazabilmek için de hastaların gıyabında ilaç muafiyet raporu alınmasını sağladığı, ... isimli hastaya ise, bu hasta yurt dışındayken reçete düzenlediği iddiasıyla açılan kamu davasında; alınan ilaç muafiyet raporları ile düzenlenen reçetelerin hastaların gerçek durumlarına uygun olduğu dosya kapsamından anlaşılmakla, sanığın sahte belge düzenleme kastıyla hareket ettiği tespit edilemeyen eylemlerinin kül halinde görevi kötüye kullanma suçunu oluşturacağı kabul edilerek yapılan incelemede: Sanığa yüklenen “görevi kötüye kullanma” suçunun, 5237 sayılı TCK’nin 257/1. maddesinde öngörülen cezasının miktarı ve üst sınırına göre aynı Kanun’un 66/1-e maddesinde öngörülen 8 yıllık asli dava zamanaşımının, kesici son işlem olan sanığın sorgusunun yapıldığı 02/05/2012 tarihinden temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşılmış, katılan vekilinin temyiz talebi bu itibarla yerinde görüldüğünden diğer yönleri incelenmeyen hükmün 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA; ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususta aynı Kanun"un 322. maddesindeki yetkiye dayanılarak karar verilmesi mümkün olduğundan, sanık hakkındaki kamu davasının gerçekleşen asli dava zamanaşımı nedeniyle 5271 sayılı CMK’nin 223/8. maddesi gereğince DÜŞMESİNE, 08/04/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.