20. Ceza Dairesi Esas No: 2018/3612 Karar No: 2020/3240 Karar Tarihi: 23.06.2020
Uyuşturucu madde ticareti yapma - Yargıtay 20. Ceza Dairesi 2018/3612 Esas 2020/3240 Karar Sayılı İlamı
Özet:
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen dava dosyasında uyuşturucu madde ticareti suçuyla tutuklu bulunan sanığa iddianamenin tebliğ edilmesi ve savunmasının alınması arasında yasal süre olan bir hafta geçirilmediği için savunma hakkının kısıtlanması ve adil yargılanma hakkının ihlal edildiği belirlendi. Ayrıca, sanığın yaşının tespiti için gerekli araştırmanın yapılmaması ve aynı olay nedeniyle yaş küçüklüğü sebebiyle hakkında ayrı soruşturma yürütülen başka bir şahsın dosyasının dikkate alınmaması nedeniyle eksik inceleme ve yetersiz gerekçe ile sanığın beraatine karar verilmesi de kanuna aykırı bulundu. Kararda, CMK'nın 176/4 ve 190/2 maddeleri, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 6/3-b maddesi ve Mahkeme Hukuku Kanunu'nun 223. maddesi gibi kanun maddelerine atıfta bulunuldu.
20. Ceza Dairesi 2018/3612 E. , 2020/3240 K.
"İçtihat Metni"
Mahkeme : İSTANBUL 13. Ağır Ceza Mahkemesi Suç : Uyuşturucu madde ticareti yapma Hüküm : Beraat
Dosya incelendi. GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: 1-Dava dosyasına konu suç nedeni ile tutuklu bulunan sanığa iddianamenin 17/11/2014 tarihinde tebliğ edildiği, sanığın savunmasının alındığı duruşma tarihinin de 18/11/2014 olduğu, CMK"nın 176/4. maddesi uyarınca tebliğ ile duruşma günü arasında en az bir hafta süre bulunması gerektiği, ancak bu süreye uyulmamasına rağmen sanığa CMK"nın 190/2. maddesi uyarınca duruşmaya ara verilmesini istemeye hakkı olduğunun hatırlatılmadığı, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi"nin 6/3-b maddesi uyarınca sanığın savunmasını hazırlamak için gerekli zamana ve kolaylıklara sahip olma hakkının kullandırılmaması sureti ile sanığın savunma hakkının kısıtlanması ve adil yargılanma hakkının ihlal edilmesi, 2-Sanığın 30/08/2014 tarihinde alınan ifadesi ve aynı tarihli sorgusuna katılan sanık müdafiinin; ifade ve sorgu sırasında ayrıca 08/09/2014 tarihli dilekçesi ile sanığın görünüş itibariyle 18 yaşından küçük olduğunu beyan etmesi karşısında; bu konuda gerekli araştırma yapılarak gerektiğinde sağlık kurulu veya İstanbul Adli Tıp Kurumu ilgili ihtisas kurulundan rapor aldırılması ve sanığın gerçek yaşının tespit edilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, 3-Dosya kapsamındaki 30/08/2014 tarihli olay tutanağında; olay günü 23:00 sıralarında uyuşturucu madde satıcılarına yönelik çalışmalar yapan kolluk görevlilerini farkeden sanığın sokak içerisine dönerek "ayık ol" diye yüksek bir ses tonuyla bağırdığı, Mahsum Turan olduğu tespit edilen diğer şahsın ise, sanığın "ayık ol" ikazından sonra elindeki beyaz renkli poşette on parça defter kağıdına sarılı ve ekspertiz raporuna göre net 9.85 gram esrar elde edilebileceği tespit edilen hint keneviri bitki parçalarını metruk binanın girişinden içeri doğru fırlattığının belirlenmesi karşısında; olay tutanağında imzaları bulunan tüm tutanak tanıklarının usulünce duruşmaya çağrılarak beyanlarının alınması ayrıca eylemin sübutu bakımından aynı olay nedeniyle yaş küçüklüğü sebebiyle hakkında ayrı soruşturma yürütülen Mahsum Turan"ın yargılandığı İstanbul 1. Çocuk Ağır Ceza Mahkemesinin 2014/263 esas sayılı dava dosyası derdest ise davaların birleştirilmesi, hüküm verilmiş ve kesinleşmiş ise dosyanın aslı veya onaylı örneklerinin bu dosya içerisine konularak, tüm delillerin birlikte değerlendirilip sonucuna göre sanığın hukuki durumumun tayin ve takdiri gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde eksik inceleme ve yetersiz gerekçe ile sanığın beraatine karar verilmesi, Kanuna aykırı, Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan, hükmün BOZULMASINA, 23/06/2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.