11. Hukuk Dairesi 2018/4975 E. , 2019/6299 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ (ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ)
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada Aydın 1. Asliye Hukuk Mahkemesince bozmaya uyularak verilen 26/04/2018 tarih ve 2016/106-2018/131 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin davalı vekili tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin davalı bankadan 2007 yılından bu yana bir çok ticari kredi kullandığını ve tüm kredilerin ödemesinin yapıldığını, gerek 4077 sayılı Yasa, gerek 6502 sayılı Yasa, gerekse de taraflar arasında akdedilen kredi sözleşmelerinde müvekkilinden komisyon, dosya masrafı vb. isimlerle kesinti yapılabileceğine dair bir hüküm bulunmadığını, müvekkili şirketten her kredi kullanımında ve yapılandırmalarda alınan kesintilerin dayanağı olmayan keyfi kesintiler olduğunu, işbu kesintilerin ancak, müzakere edilmeden, haksız şart olarak sözleşmeye konulabileceğini, müvekkilinin davalı Banka tarafından yapılan kesintilerin ne kadar olduğunu bilmediğini bu itibarla, kesinti miktarının tespiti ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 3.050,00 TL"nin kesinti tarihlerinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiş, bozma sonrasındaki ıslah dilekçesi ile talebini 6.771,51 TL"ye çıkarmıştır.
Davalı vekili, görev itirazında bulunmuş, davacının müvekkili ile akdettiği kredi sözleşmesi uyarınca her türlü ücret, komisyon ve masrafı ödemeyi kabul ettiğini, davacıdan yapılan tahsilatların yasa ve sözleşmeye uygun olduğunu savunarak, davanın usul ve esastan reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu, bozma ilamı ve tüm dosya kapsamına göre; taraflar arasında imzalanan kredi sözleşmelerinde masraf ve komisyonların alınacağı ve oranlarının açıkça yer almadığı, davalı banka tarafından kredi sözleşmeleri öncesinde bu tür masraf ve komisyonların alınacağının ve oranlarının açıkça beyan edilmediği, bu nedenle davacıdan tahsil edilen masraf ve komisyon adı altında tutarların davacıya iade edilmesi gerektiği gerekçesi ile davanın kabulüne, 6.771,51 TL"nin davalıdan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, kabul edilen bu asıl alacak miktarının 3.050,00 TL "sine dava tarihi olan 09/09/2014 tarihinden, 3.721,51 TL"sine ıslah tarihi olan 20/10/2016 tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmesine ve bu faiz alacağınında davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
Karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, davacının kullanmış olduğu ticari krediler nedeniyle çeşitli adlar altında yapılan kesintilerin istirdadı talebine ilişkin olup mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. Ancak, mahkemece benimsenen bilirkişi raporunda belirtilen ve iadesine karar verilen dava konusu kesintilere dayanak olan 3 adet kredi sözleşmesinin 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun yürürlük döneminde imzalandığı anlaşılmaktadır. Taraflar arasında imzalanan kredi sözleşmeleri 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu"nun yürürlüğe girmesinden önce imzalanmış olup 6101 sayılı Türk Borçlar Kanununun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun"un 1. maddesi uyarınca Türk Borçlar Kanunu"nun yürürlüğe girdiği tarihten önceki fiil ve işlemlere, bunların hukuken bağlayıcı olup olmadıklarına ve sonuçlarına, bu fiil ve işlemler hangi kanun yürürlükte iken gerçekleşmişse, kural olarak o kanun hükümleri uygulanır. Ancak, Türk Borçlar Kanunu"nun yürürlüğe girmesinden sonra bu fiil ve işlemlere ilişkin olarak gerçekleşecek temerrüt, sona erme ve tasfiye, Türk Borçlar Kanunu hükümlerine tabidir. Bu bakımdan, somut uyuşmazlığa sözleşme tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 818 sayılı BK"nin ilgili hükümlerinin uygulanması gerekmektedir. Dairemiz bozma ilamı sonrası dosyaya sunulan bilirkişi raporlarının incelenmesinde kullandırılan krediler karşılığında, davacıdan toplam 5.514,28 TL komisyon ücreti ve 277,72 TL BSMV, 845,00 TL dosya masrafı ve 42,25 TL BSMV, dönem sonu ekstre masrafı olarak 94,26 TL tahsilatların yapıldığının bildirildiği görülmüştür. Bu durumda, davacıdan tahsil edilen komisyonların Merkez Bankasının 2006/1 sayılı Tebliğine göre davalı Bankaca Merkez Bankasına bildirilen sınırlar içinde ise alınabileceği, böyle bir bildirim bulunmadğı takdirde diğer bankaların bu tür kredilerde aldığı komisyon ücreti belirlenerek ortalamasının esas alınması, davalının tahsil ettiği ekstre ücreti, dosya masrafı kesintilerinin ise ancak davalı tarafından yapıldığının belgelendirilmesi ve sözleşmede bu yönde hüküm olması halinde alınabileceği hususları yeterince değerlendirilmeden yanılgılı ve eksik değerlendirmeyle karar verilmiş olması doğru görülmemiş, bu nedenle kararın davalı yararına bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davalı yararına BOZULMASINA, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 08/10/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.