19. Hukuk Dairesi Esas No: 2017/256 Karar No: 2017/4273 Karar Tarihi: 29.05.2017
Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2017/256 Esas 2017/4273 Karar Sayılı İlamı
19. Hukuk Dairesi 2017/256 E. , 2017/4273 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki istirdat davasının bozmaya uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi,gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, dava dışı ... ile davalı banka arasında 01/02/2007 tarihinde akdedilen genel kredi sözleşmesini müvekkilinin kefil olarak imzaladığını, borçlu ...’in davalı banka ile bilahare borcun ödenmesi ile ilgili imzaladığı taksitli kredi sözleşmesinden müvekkilinin haberi olmadığı gibi borcun yapılandırılmasına ilişkin bu sözleşmede imzasının bulunmadığını,bu nedenle takibe itiraz etmediğini , müvekkili tarafından toplam 13.847,51 TL ödeme yapılmakla birlikte icra dosyasında maaşından kesinti yapılmaya devam edildiğini , müvekkilinin sonraki sözleşmede kefil olmadığından ödenen paranın iadesi için çekilen ihtarnameden sonuç alınmadığını belirterek, müvekkilinin kefilliğinin sona erdiğinin tespiti ile yapılan ödemelerin iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı, davaya cevap vermemiştir. Mahkemece davanın kabulüne dair verilen karar davalı tarafın temyizi üzerine; "taraflar arasında düzenlenmiş bulunan sözleşmenin süresiz nitelikte olduğu, kullandırılan kredinin kredi süreci içinde bir noktada sıfırlanmış olmasının sözleşmeyi sonlandırmadığını,davalı bankanın aynı sözleşmeye dayalı olarak yeniden kredi kullandırmasının mümkün olduğunun ve somut olayda aynı sözleşmeye yönelik olarak kredi kullandırıldığının anlaşıldığı ve davacının kefil sıfatıyla sorumlu olacağı “ gerekçesiyle bozulmuş ve bozmaya uyularak davanın reddine karar verilmiş olup hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Hükmüne uyulan bozma ilamında davacının kefil olduğu borçlunun borcundan icra takip tarihi itibariyle kefalet limiti kapsamında sorumlu olduğu belirtilmiştir. Ne var ki mahkemece takip tarihi itibariyle kefilin sorumlu olacağı miktarın tespiti açısından banka kayıtları üzerinde konusunda uzman bilirkişi aracılığıyla inceleme yaptırılması gerekirken herhangi bir inceleme ve araştırma yapılmadan eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. SONUÇ :Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 29/05/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.