Esas No: 2021/12699
Karar No: 2021/3556
Karar Tarihi: 20.10.2021
Danıştay 2. Daire 2021/12699 Esas 2021/3556 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
İKİNCİ DAİRE
Esas No : 2021/12699
Karar No : 2021/3556
TEMYİZ EDEN (DAVACILAR) : 1- …
2- …
DAVACILAR VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVALILAR) : 1- …Valiliği
VEKİLİ : Av. …
2- …Kaymakamlığı - …
İSTEMİN KONUSU : …İdare Mahkemesince verilen …günlü, E:…, K:…sayılı kararın, dilekçede yazılı nedenlerle, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması isteminden ibarettir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava Konusu İstem : Dava; mülkiyeti Hazineye ait taşınmazda sondaj kuyusu açıldığı, etrafının telle çevrildiği ve iş makinesiyle düzeltilerek kullanılmak suretiyle fuzulen işgal edildiğinden bahisle, davacıların taşınmazdan tahliye edilmelerine ilişkin Antalya Valiliğinin …günlü, …sayılı işlemiyle Kepez Kaymakalığının …günlü, …sayılı işleminin iptali istemiyle açılmıştır.
İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti : …İdare Mahkemesinin kapatılan Danıştay Onyedinci Dairesinin 18/12/2015 günlü, E:2015/3377, K:2015/6147 sayılı bozma kararına uyarak verdiği temyize konu kararıyla; 6831 sayılı Orman Kanunu'nun 2/B maddesi kapsamındaki taşınmazda, davacıların hak sahibi olarak belirlendiği, ancak satın alma başvurularının bulunmadığı, hak sahipliğinin taşınmazı satın alma önceliğine ilişkin olduğu, bu nedenle davacının hak sahibi olarak belirlenmiş olmasının fuzuli şagil olmadığı anlamına gelmediği gerekçesiyle Hazineye ait taşınmazın işgali nedeniyle 2886 sayılı Kanun uyarınca tahliye işlemi yapılmasında hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENLERİN İDDİALARI : Davacılar tarafından, taşınmazı satın alma iradeleri olduğu, başka bir davada taşınmaz üzerine ihtiyati tedbir konulması nedeniyle satın alma işleminin sonuçlandırılamadığı, uzun süredir taşınmazın zilyedi oldukları ve fuzuli şagil olmadıkları ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN CEVABI : Cevap verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü ile İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İkinci Dairesince; Danıştay Onuncu Dairesi tarafından, Danıştay Başkanlık Kurulunun 18/12/2020 günlü, K:2020/62 sayılı kararının "Ortak Hükümler" kısmının 6. fıkrası uyarınca, ayrıca bir gönderme kararı verilmeksizin Dairemize iletilen dosyada, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE :
MADDİ OLAY :
Dosyanın incelenmesinden, mülkiyeti Hazineye ait Antalya ili, Kepez ilçesi, ... Mahallesinde bulunan ... parsel no'lu taşınmazın 54.800,00 m²'lik kısmında, davacılar tarafından arazinin zemininde düzeltmeler yapıldığı, ağaç fideleri dikilerek sulanmasının sağlanması için sondaj kuyusu açıldığı, etrafını tel çekmek üzere direklerin betonla montajının yapılarak etrafını çevrelemekte kullanılacak tellerin taşınmazda hazır edildiğinin tespiti üzerine, Valilikçe taşınmazın davacılar tarafından fuzulen işgal edildiğinden bahisle 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu'nun 75. maddesi uyarınca Kaymakamlıktan taşınmazın tahliyesinin istenilmesi ve Kaymakamlık tarafından taşınmazın tahliyesine yönelik işlem tesis edilmesi üzerine bakılan davanın açıldığı anlaşılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT :
6831 sayılı Orman Kanunu'nun 2. maddesi; "Orman sayılan yerlerden:
A) Öncelikle orman içindeki köyler halkının kısmen veya tamamen yerleştirilmesi maksadıyla, orman olarak muhafazasında bilim ve fen bakımından hiçbir yarar görülmeyen aksine tarım alanlarına dönüştürülmesinde yarar olduğu tespit edilen yerler ile halen orman rejimi içinde bulunan funda ve makilerle örtülü yerlerden tarım alanlarına dönüştürülmesinde yarar olduğu tespit edilen yerler,
B) 31/12/1981 tarihinden önce bilim ve fen bakımından orman niteliğini tam olarak kaybetmiş yerlerden; tarla, bağ, bahçe, meyvelik, zeytinlik, fındıklık, fıstıklık (antep fıstığı, çam fıstığı) gibi çeşitli tarım alanları veya otlak, kışlak, yaylak gibi hayvancılıkta kullanılmasında yarar olduğu tespit edilen araziler ile şehir, kasaba ve köy yapılarının toplu olarak bulunduğu yerleşim alanları,
Orman sınırları dışına çıkartılır.
Orman sınırları dışına çıkartılan bu yerler Devlete ait ise Hazine adına, hükmi şahsiyeti haiz amme müesseselerine ait ise bu müesseseler adına, hususi orman ise sahipleri adına orman sınırları dışına çıkartılır. Uygulama kesinleştikten sonra tapuda kesin tashih ve tescil işlemi yapılır. Bu yerler dışında orman sınırlarında hiçbir suretle daraltma yapılamaz (...)" hükmü,
6292 sayılı Orman Köylülerinin Kalkınmalarının Desteklenmesi ve Hazine Adına Orman Sınırları Dışına Çıkarılan Yerlerin Değerlendirilmesi ile Hazineye Ait Tarım Arazilerinin Satışı Hakkında Kanun'un "Tanımlar" başlıklı 2. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendinde, "2/B alanları", 6831 sayılı Kanunun 20/6/1973 günlü, 1744 sayılı Kanunla değişik 2 nci maddesi ile 23/9/1983 tarihli ve 2896 sayılı, 5/6/1986 günlü, 3302 sayılı kanunlarla değişik 2 nci maddesinin birinci fıkrasının (B) bendine veya kesinleşmiş mahkeme kararlarına göre Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan ve çıkarılacak yerler olarak tanımlanmış; "Hak Sahibi, Başvuru ve Doğrudan Satış" başlıklı 6. maddesinde, "(1) 2/B alanlarında bulunan taşınmazlar hakkında bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce düzenlenen güncelleme listelerine veya kadastro tutanaklarına ya da kesinleşmiş mahkeme kararlarına göre oluşturulan tapu kütüklerinin beyanlar hanesine göre; bu taşınmazların 31/12/2011 tarihinden önce kullanıcısı ve/veya üzerindeki muhdesatın sahibi olarak gösterilen kişilerden bu taşınmazları satın almak için süresi içerisinde idareye başvuran ve idarece tespit edilen satış bedelini itiraz ve dava konusu etmeksizin kabul edenler bu Kanuna göre hak sahibi sayılır (...)" hükmüne yer verilmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Dava dosyasından, 6831 sayılı Orman Kanunu'nun 2/B maddesi uyarınca orman sınırı dışına çıkarılarak ...parsel numarasıyla Hazine adına tescil edilen taşınmazla ilgili olarak, davacıların 2924 sayılı Kanun uyarınca 22/06/1998 günlü Hak Sahipliği Tespit Komisyonunun yayınladığı listede satın alma hakkına sahip olduklarının belirlendiği, taşınmazın tapu kaydının beyanlar hanesinde davacıların kullanımında olduğu şerhinin yer aldığı görülmektedir.
Hak sahibi olma hakkına istinaden, davacılar tarafından yapılan 6292 sayılı Kanun kapsamında satın alma başvurusuna Antalya Valiliğince verilen 02/12/2013 günlü, 30814 sayılı cevapta, " ...askıya çıkarılan güncelleme listelerinin kesinleşmiş olmasına rağmen Antalya 3. Asliye Hukuk Mahkemesinde dava dışı üçüncü kişilerce taşınmazın kendi kullanımlarında olduğundan bahisle zilyetliğin tespiti ve el atmanın önlenmesi için açılan davanın, güncelleme listelerine ilişkin tespit ve tapu kaydına verilen şerhlerin silinerek, mahkemece taşınmazdaki kullanıcıların tespit edilmesi ve buna göre tapu kaydına tesciline karar verilmesi talebiyle açılmış olduğundan ve kararın kesinleşmemesi nedeniyle, taşınmazdaki kullanıcıların da kesinleşecek dava sonucuna göre değişebileceğinden satış işlemine devam edilemediği" belirtilmiştir. Dava dışı üçüncü kişilerce, zilyetliğin tespiti ve el atmanın önlenmesi için açılan davada, davaya konu ... sayılı parsel yönünden ... Asliye Hukuk Mahkemesinin ... günlü, E:..., K:...sayılı görevsizlik kararının Yargıtay tarafından onanarak kesinleştiği, dosyanın süresi içerisinde görevli mahkemeye gönderilmesi istenilmediğinden davanın açılmamış sayılmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Mahkemece, her ne kadar davacıların taşınmazı satın alma istemiyle yaptığı bir başvurusunun bulunmadığı belirtilmiş ise de, davacıların geçerli bir satın alma başvurusunun bulunduğu, ancak davacılardan kaynaklanmayan nedenlerle bu başvurunun sonuçlandırılamadığı, üçüncü kişilerce açılan el atmanın önlenmesi ve zilyetliğin tespiti davasında davacılar aleyhine bir sonuç ortaya çıkmadığı, davacıların Hazine adına kayıtlı taşınmazın kullanıcısı olduğunun taşınmazın tapu kütüğünün beyanlar hanesinde yer alan ...tarih ve ...yevmiye numaralı kayıttan anlaşıldığı, dolayısıyla, davacıların 6292 sayılı Kanun kapsamında taşınmazı doğrudan satın alma hakkına sahip olduğu açıktır.
Bu durumda, davacıların 2/B kapsamında hak sahipliği hususunda ihtilaf bulunmadığı, taşınmazı satın alma konusunda önceliği bulunduğu dikkate alındığında, davacıların, uyuşmazlık konusu taşınmazı kullanımının, 6292 sayılı yasa hükümleri uyarınca kabul edilen "Hak Sahipliği" kapsamında hukuki dayanağının bulunduğu, bu itibarla; fuzuli şagil kabul edilmesine olanak bulunmadığı gibi tahliyesi yolunda tesis edilen işlemlerde hukuka uyarlık bulunmadığından, davanın reddi yolunda verilen kararda hukuki isabet bulunmamaktadır.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. DAVACILARIN TEMYİZ İSTEMİNİN KABULÜNE,
2. ... İdare Mahkemesince verilen ... günlü, E:.., K:... sayılı kararın, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun temyize konu kararın verildiği tarih itibarıyla yürürlükte olan haliyle 49. maddesinin 1/b fıkrası uyarınca BOZULMASINA,
3. Aynı maddenin 3622 sayılı Yasa ile değişik 3. fıkrası uyarınca, yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın adı geçen İdare Mahkemesi'ne gönderilmesine,
4. 2577 sayılı Yasa'nın (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş (15) gün içinde Danıştay'da karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 20/10/2021 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
(X) KARŞI OY :
Temyize konu İdare Mahkemesi kararı mevzuata uygun bulunduğundan, kararın bozulması yolundaki Daire kararına katılmıyorum.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.