5. Hukuk Dairesi 2019/6599 E. , 2020/240 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasının kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay"ca DÜZELTİLEREK ONANMASI hakkında Daireden çıkan kararı kapsayan 06/03/2019 gün ve 2017/35244 Esas - 2019/3896 Karar sayılı ilama karşı davacı idare vekilince verilen dilekçe ile karar düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup gereği konuşulup düşünüldü:
- K A R A R -
4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili istemine ilişkin davada, mahkemece davanın kabulüne dair karar taraf vekillerinin temyizi üzerine Dairemizce düzeltilerek onanmış; bu ilama karşı, davacı idare vekilince karar düzeltme isteminde bulunulmuştur.
Dosya içindeki bilgi ve belgelere Yargıtay ilamında yazılı gerekçeye göre davacı vekilinin sair karar düzeltme istekleri HUMK"nun 440. maddesinde yazılı nedenlerden hiçbirisine uymadığından yerinde değildir. Ancak;
Hükmün infazını zorlaştırıcı şekilde gerekçede dava konusu taşınmazın bulunduğu yerin (...) yerine (...) olarak yazılması ve bozma öncesi davacı idarece 1.479.578,00 TL bloke edilmiş olup, bozma sonrası hüküm altına alınan bedele göre 295.858,32 TL olarak fazla bloke edilmiş olan bedelin davalıca bankadan çekilmiş ise çekildiği tarihte varsa işlemiş neması ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, çekilmemişse davacı idareye iadesi yönünde hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde hüküm tesis edilmiş olduğu bu kez yapılan inceleme anlaşıldığından,
Davacı idare vekilinin karar düzeltme isteminin bu yönlerden kabulü ile Dairemizin 06.03.2019 gün 2017/35244-2019/3896 sayılı düzelterek onama ilamının kaldırılmasına karar verildikten sonra yapılan incelemede;
Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili istemine ilişkindir.
Mahkemece, uyulan bozma kararı gereğince inceleme ve işlem yapılarak hüküm kurulmuş; karar, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
HUMK"nun 432. maddesi uyarınca nihai kararlara karşı temyiz süresi 15 gün, HUMK"nun 433/2 maddesi uyarınca katılma yoluyla temyiz süresi 10 gündür. Davalı vekilinin temyiz dilekçesinin 06.10.2017 günü davalı vekiline tebliğ edildiği, davalı vekilince ise karar 20.10.2017 tarihinde katılma yolu ile temyiz edildiğinden 10 günlük temyiz süresi geçirilmiş olup temyiz dilekçesi süresinde değildir.
Bu nedenle; davalı idare vekilinin temyiz dilekçesinin süre nedeniyle REDDİNE karar verildikten sonra;
Davacı idare vekilinin temyizi yönünden yapılan incelemede;
Arsa niteliğindeki ... İlçesi, ... Mahallesi, 3596 ada 1 parsel sayılı taşınmaza emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesinde ve tespit edilen bedelin bloke ettirilerek hükmün kesinleşmesi beklenmeden, davalı tarafa ödenmesine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak;
1-2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine 6459 sayılı Yasanın 6. maddesi ile eklenen hüküm uyarınca, dava dört ay içerisinde sonuçlandırılamadığından, kamulaştırma bedeline yasal faiz yürütülmesine karar verilmiş ise de; bozma sonrası hükmedilen bedel bozma öncesi tespit edilen bedelden düşük olduğundan ilk karar tarihine kadar faiz yürütülmesi gerekirken son karar tarihine kadar faiz işletilmesi,
2-Hükmün infazını zorlaştırıcı şekilde gerekçede dava konusu taşınmazın bulunduğu yerin (...) yerine (...) olarak yazılması ve bozma öncesi davacı idarece 1.479.578,00 TL bloke edilmiş olup, bozma sonrası hüküm altına alınan bedele göre 295.858,32 TL fazla bloke edilmiş olan bedelin davalıca bankadan çekilmiş ise çekildiği tarihte varsa işlemiş neması ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, çekilmemişse davacı idareye iadesi yönünde hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde hüküm tesis edilmiş olması,
Doğru değil ise de; bu yanılgıların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden,
a)Gerekçeli kararın hüküm fıkrasının 1. bendindeki (03/05/2017) tarihinin hüküm fıkrasından çıkartılmasına, yerine (05/06/2013) tarihinin yazılmasına,
b)Gerekceli kararın ilk paragrafında yeralan (...) kelimesinin çıkartılmasına, yerine (...) yazılmasına, devamla hüküm fıkrasının 2. bendinde yeralan (davacı tarafından fazladan yatırmış olduğu miktarın karar kesinleştiğinde iadesine) cümlesinin çıkartılmasına, yerine (bozma öncesi davacı idarece 1.479.578,00 TL bloke edilmiş olup, bozma sonrası hüküm altına alınan bedele göre 295.858,32 TL fazla bloke edilmiş olan bedelin davalıca bankadan çekilmiş ise çekildiği tarihte varsa işlemiş neması ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, çekilmemişse davacı idareye iadesine) cümlesinin yazılmasına,
Hükmün böylece DÜZELTİLEREK ONANMASINA, davacı idareden peşin alınan karar düzeltme harcının istenildiğinde iadesine, taraflardan peşin alınan temyiz harçlarının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harçlarının Hazineye irad kaydedilmesine, 14/01/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.